Gözaltında kaybedilen yakınları için 756 haftadır adalet arayan Cumartesi Anneleri bugün, Abdülmecit Baskın’ın gözaltında katledilişini hatırlatarak Ankara JİTEM davasında adalet istedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde polis ablukası altında gerçekleştirilen eylemde, İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama okundu.
“Abdülmecit Baskın için adalet istiyoruz” başlıklı açıklama, gözaltında kaybetmenin bir devlet politikası olarak uygulandığını 756 haftadır haykırdıkları vurgulanarak başladı. Devamında; kayıplar için adalet arayışlarının devlet ve yargı tarafından engellendiği, 57 haftadır Galatasaray Meydanı’nın yasaklandığı hatırlatılarak annelerin duygularının istismar edilmesi teşhir edildi.
Abdülmecit Baskın Ankara’da gözaltına alınıp katledildi
Sonrasında, Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın kaybedilişi anlatılarak devam eden açıklamada, 2 Ekim 1993’te Ankara Kızılay’da özel harekat polisleri tarafından gözaltına alınan Baskın’ın iki gün sonra cansız bedeninin Gölbaşı’nda bulunduğu hatırlatıldı. Baskın’ın bedeninin bulunduğu yerin, MİT Genel Koordine Merkezi yakınındaki terk edilmiş bir binanın arkası olduğu eklendi.
Baskın Ailesinin başvurularının sonuçsuz kaldığı, Baskın’ın gözaltına alındığının inkar edildiği ifade edilen açıklamada, 26 Mart 2011’de özel harekat polisi Ayhan Çarkın’ın gözaltını itiraf ettiği belirtildi. Çarkın’ın itirafının, Baskın hakkındaki dosyaya eklendiği kaydedildikten sonra 2011 yılında dava açıldığı ve davanın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ettiği belirtildi.
Abdülmecit Baskın’ın da içerisinde olduğu, 1993-96 yılları arasında gözaltında kaybedilen/katledilen 19 kişiyle ilgili Ankara JİTEM davasının dün 22. duruşmasının görüldüğüne yer verilen açıklamada, çeteciler Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken ve diğer katillerin aklanmaya çalışıldığı teşhir edildi. “Arıtk yeter” diye devam eden açıklama, “Ankara JİTEM davası, katilleri aklamanın, cezasızlığın bir parçası olmasın” talebiyle son buldu.
“Babamın katillerinin cezalandırılması için savaşmaya devam edeceğiz”
Açıklamanın ardından Abdülmecit Baskın’ın oğlu Eren Baskın söz alarak dünkü duruşmaya değindi. “Dün orada olmayan şey sanıklar ve adaletti” diyen Baskın, cinayetin aydınlatılması için hiçbir adım atılmamasını teşhir etti. Baskın, “Tek amacım babamın katillerinin düzgün bir şekilde yargılanması, bunun için savaşmaya devam edeceğiz” vurgusuyla konuşmasını noktaladı.
Sonrasında, babası Yusuf Ziya Ekinci’nin de yer aldığı dava hakkında oğlu ve davanın avukatlarından Av. Serdar Ekinci söz aldı. Davanın geçmişiyle ilgili bilgi paylaşan ve düzen yargısının geldiği noktaya dikkat çeken Av. Ekinci, itirafçı polisin akli dengesinin yerinde olup olmadığıyla ilgili yargının aldığı kararı örnek verdi. Yargının “Siz istediğiniz kadar uğraşın biz bunları aklayacağız” diye yaklaştığını belirten Av. Ekinci, 30-40 senedir aynı pratiğin yaşandığına işaret etti.
Son olarak, aynı davada gözaltında kaybedilenler arasında yer alan Adnan Yıldırım’ın kızı Leyla Yıldırım söz aldı. “Sözde mahkeme hâlâ devam ediyor” diyen Yıldırım, tek adam rejimi altında adalet olamayacağını vurguladı. “Şu an yaşadıklarımızın ‘90’larda yaşananlardan hiçbir farkı yoktur” diyen Yıldırım, davalarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyleyerek konuşmasını tamamladı.