Çukurova hapishanelerinde hak ihlalleri

İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu Çukurova Bölge hapishaneleri hak ihlalleri raporunu açıkladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Aralık 2020
  • 22:10

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishane Komisyonu şube binasında düzenlenen basın toplantısında Çukurova Bölge hapishaneleri hak ihlalleri raporunu açıkladı.

Avukat Zelal Demiray’ın açıkladığı raporda Kürkçüler F Tipi, Osmaniye T1 ve T2 Tipi, Türkoğlu L1 ve L2 Tipi, Ceyhan M Tipi hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine yer verildi.

Her hapishanede görüşülen mahpuslar üzerinde hak ihlallerini aktaran Demiray, pandemi sürecinde yaşanan hak ihlallerini her hapishane özgülünde toplam olarak şöyle ifade etti:

Kürkçüler F Tipinde; temizlik malzemesi olarak nadiren sıvı sabun ve haftada bir kez bir bardak çamaşır suyu verildiği, bunlar dışında tüm temizlik materyallerinin mahpuslar tarafından kurum kantininden satın alındığı, dezenfektan, ıslak mendil, kolonya gibi malzemelerin koğuşlara verilmediği, yalnızca görüşe çıktıklarında ellerine sıkıldığını, maskenin belli sayılarda koğuşlara dağıtılmadığı, infaz koruma mamurlarınca mahpuslara keyfi olarak dağıtıldığı ve mahpusların istedikleri zaman maskeye ulaşamadıkları, söz konusu keyfilikten dolayı tek kullanımlık maskelerin mahpuslar tarafından defalarca yıkanarak tekrar tekrar kullanıldığı, mahpusların görüş vs. gitmek için koğuşlarından ayrıldıklarında daha hijyenik olması açısından istedikleri eldivenlerin ise olmasına rağmen yine infaz koruma mamurlarınca mahpuslara verilmediği,

Osmaniye T Tipinde; dezenfektan ilaçların kendilerine verilmediği, mahpuslarca kurum kantininden satın alındığı, kantin fiyatlarının dışarıya göre yüksek olduğu ve mahpusların alım gücü konusunda sıkıntı yaşayıp mağdur oldukları, koğuş içlerinin dezenfekte edilmediği, yalnızca koğuş kapısı ve koridordaki bazı köşelerin dezenfekte edildiği, maskelerin verilmediği,

Ceyhan M Tipinde; virüsün ortaya çıktığı ilk zamanlarda koğuşların dezanfekte edildiği ancak yaklaşık 4-5 aydır dezanfekte edilmediği, mahpuslara dezanfektan, eldiven vs. verilmediği, yalnızca aile ve avukat görüşüne çıkıldığında maske verildiği, Türkoğlu 1 No’lu L Tipinde; virüs tedbirleri kapsamında mahpuslara yeterli temizlik materyallerinin verilmediği, koğuş temizliğinin mahpuslarca kendi imkanlarıyla yapıldığı, ailelerin gönderdiği maskelerin içeri alınmadığı ve bu sebeple aynı maskeyi aylarca kullanmak zorunda kaldıkları,

Türkoğlu 2 No’lu L Tipinde; mahpusun kaldığı koğuşun yan ve karşı koğuşlarında 30’ya yakın Covit 19 şüphelisi mahpusların olduğu, bu durumun hem diğer mahpusların hem de kendi sağlıkları için tehlike teşkil ettiği beyan edilmiştir.”

Disiplin cezaları

Demiray, disiplin cezalarına ilişkin olarak şu bilgileri aktardı:

Kürkçüler F Tipinde mahpusların her türlü hak taleplerinin hapishane yönetimince derhal tutanak altına alınarak kendilerine disiplin soruşturması olarak döndüğü, görüşçülerine anlattıkları hak ihlallerine ilişkin konuşma içeriklerinin kayıt altına alınıp, çözümü yaptırılarak, disiplin cezaları verildiği, alınan disiplin cezalarından dolayı kimi mahpusların infazlarının yandığı ve denetimli serbestlikten faydalandırılmadıkları,

Osmaniye T Tipinde infaz koruma memurlarının mahpusların saç ve sakallarına dahi müdahalede bulundukları, mahpusların saç ve sakallarını kesmedikleri takdirde görüş vs. gibi bir takım haklardan faydalandırmayacakları yönünde tehdit ettikleri,

Türkoğlu 1 No’lu L Tipinde mahpuslar üzerinde yoğun psikolojik baskı uygulandığı, verilen disiplin cezalarıyla iyi halli olma durumlarının engellenerek infazlarının yakıldığı, denetimli serbestlikten yararlanma durumlarında ise bağımsız koğuşlara çıkma konusunda kendilerine dayatmada bulunulduğu beyan edilmiştir.”

Değerlendirme

“Bölgemizde bulunan 4 ayrı hapishanede 20 mahpusla yapılan görüşmelerde özellikle pandemi dönemindeki uygulamalara ilişkin benzer beyanlarda bulunulmuş olup bunun dışında her hapishanenin kendine özgü diğerlerinden farklı temel spesifik sorunu olduğu tespit edilmiştir” diyen Demiray son olarak şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tespit edilen hak ihlallerinin özellikle Ohal ve KHK’ların yarattığı etkiden bağımsız olmadığı yine 7242 sayılı kanun değişikliğinden de kaynaklandığı da açık bir şekilde görülmektedir. Evrensel hukuk ilkeleri ve yasalarca tanınmış temel haklar baz alınarak hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için; her şeyden önce güvenlikçi bakış açısına dayanan yasa yapım ve politikalardan vazgeçilerek 'insancıl hukuk' yönetim anlayışının benimsenmesi ve 2016 tarihli Avrupa Cezaevi kuralları tavsiye kararlarına uyulması, hapishanelerin düzenli idari denetime ve sivil bağımsız heyetlerin izlemesine açık olması, insan onuruna yakışır anlayış ve pratiğin hayata geçirilmesi için TBMM’nin, Adalet Bakanlığı’nın, TBMM Cezaevi ve İnsan Hakları Komisyonunun, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun, Siyasi Partilerin, Ulusal ve Uluslararası Hak Temelli Çalışan İnsan Hakları Örgütlerinin sorunların çözümü için harekete geçmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.”