Kırşehir E Tipi Hapishanesi’nde tutulan 14 tutsak hapishane idaresinin keyfi uygulamaları, hak engelleri ve saldırılara karşı 101 gündür dönüşümlü açlık grevindeler. Hapishane yönetiminin dayattığı askeri sayım ve kaba dayağa varan insanlık dışı saldırılar ve hak ihlallerinin son bulması için 19 Mayıs’ta açlık grevine başladıkları belirtilen tutsaklar, 32 gün sonra dönüşümlü açlık grevine çevirdikleri eylemlerini halen sürdürüyor.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre açlık grevindeki tutsakların isimleri şöyle: Çetin Yıldız, İmam Buzi, Saim Özdemir, Muhammed Veysel Adım, Cumali Yıldırım, Müjdat Korhan, Fırat Altun, Ali Saday, Ömer Hayat, Mazlum Dönder, Emrah Kına, Ömer Bedir, Feyaz Gülsoy ve Mehmet Can Yiğiner.
Eylemdeki tutuklulardan Çetin Yıldız’ın avukatı İsmail Turan’ın verdiği bilgilere göre, yalan ifadelerle 9 yıl 9 ay hapis cezası verilen müvekkili Mayıs 2017’den bu yana hapishanede tutuklu.
Eyleme başlayanlara disiplin cezası
Mahkemenin müvekkiline ceza vermek için elinden geleni yaptığını dile getiren Av. Turan, başvurdukları Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın eksiklikler bulunması nedeniyle dava dosyasını bozma talebiyle Yargıtay’a gönderdiğini, fakat bir senedir sonuç çıkmadığını ifade etti. Müvekkilinin ve diğer tutukluların cezaevi yönetiminin insan onuruna yakışmayacak uygulamalarına 3 yıl dayandıklarını söyleyen Turan, bu uygulamaların dayanma sınırını aşması üzerine tutukluların açlık grevine girdiklerini dile getirdi. Eylemde yer alan tutuklularda kilo kaybı görüldüğünü dile getiren avukat, yine haklarında disiplin cezaları verildiğini de paylaştı.
Muhatap bulunmuyor
Cezaevi yönetimin tamamen “keyfi” hareket ettiğini söyleyen Turan, yaşanan sorunlar ve tutukluların talepleri konusunda hapishane yetkilileri ile görüşmek istediklerini ancak tüm görüşme taleplerinin yanıtsız kaldığını aktardı. Turan, görüştükleri hapishane savcısının ise kendilerine ‘süreç devam ediyor itirazlarınız edin, bekleyin’ dediğini, bir-iki görüşmeden sonra savcıyla da görüşmediklerini belirtti.
Av. Turan, “Tutukluların bütün talepleri hukuksuz bir şekilde ret ediliyor. Mektuplarına ve Adalet Bakanlığına yazdıkları yazılara el konuluyor ve imha ediliyor” dedi.
Avukatlar da takipte
Avukatlar olarak kendilerinin de yine polis tacizine maruz kaldıklarını anlatan Turan, “Cezaevine gittiğimizde polisler geliyor. Cezaevi çıkışında gideceğimiz yere kadar takip ediyorlar. Bu durum avukatları sindirmeye yönelik bir tutumdur” diye konuştu.
Tek kişilik hücre dayatıyorlar
Açlık grevindeki Çetin Yıldız’ın ağabeyi Abdullah Yıldız da, tutsakların daha önce de 2 ay sonra açlık grevine girdiklerini, fakat o zaman ki hapishane yönetimi ile konuşularak eylemin sonlandırıldığını söyledi.
Fakat hapishane yönetiminin değişmesiyle birlikte baskıların yeniden başladığını dile getiren Yıldız, bu baskıları kabul etmeyen tutukluların tek kişilik hücrelere atıldığını kaydetti. Yıldız, “Bu yüzden tutuklular 19 Mayıs’ta açlık grevine başladılar. Açlık grevini 32 gün dönüşümsüz olarak sürdürdüler. Ardından aldıkları kararla açlık grevini 7 günde bir ikişer kişilik gruplar halinde dönüşümlü açlık grevine çevirdiler. Talepleri ise askeri nizamda sayımın durdurulması, baskıların sonlandırılması” dedi.
‘Bilgi vermeyin’ baskısı
Salgından dolayı hapishanede aile görüşlerinin yasaklanmasının yanı sıra eylemdeki tutuklulara 21 aya varan açık ve kapalı görüş cezaları verildiğini aktaran Yıldız, şöyle devam etti: “Tutukluların telefon görüşleri yasaklanmaya çalışılıyor. Yakınlarımız telefonlardan ailelere açlık grevi hakkında bilgi verilmemesi yönünde uyarılıyor. ‘Cezaevinde olanlar, burada kalacak’ baskısı uygulanıyor.”
Ağabey Yıldız, yeterli iletişimi sağlayamadıkları için kardeşi ve açlık grevinde olan diğer tıutsakların sağlık durumları hakkında detaylı bilgilere sahip olmadıklarını da söyledi. Yıldız, “Bizim bildiğimiz açlık grevinde olan 3-4 tutuklu kan kusmaya başlamış. Aileler olarak sağlık durumları hakkında çok endişeliyiz. Su konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Tutuklulara yarım saat sıcak su, yarım saat ise soğuk su veriliyor. Dört günde bir 15 dakikalık havalandırmaya çıkarılıyorlar. Şeker çok az veriliyor, meyve suyu ise günde bir bardak veriliyor” bilgilerini verdi.
Hapishanenin denetlenmediğini ve hapishane yönetiminin kendi kafasına göre tutuklulara davrandığını belirten Yıldız, “Cezaevini arıyorum, müdürle konuşmak istiyorum. Bana; ‘müdür burada yok’ diyorlar. Fakat arkadaşlarımız müdürün orada olduğunu söylüyor. Darp edildiklerinde gardiyanlara talimat verdiğini söylüyorlar. Müdür kimseyle görüşmüyor, arkadaşlarımızı da dinlemiyor” dedi.
“Adalet Bakanlığı nerede, niye bizim sesimiz duymuyor?” diye seslenen Yıldız, aileler olarak açlık grevinin sona ermesi için bir çözüm yolu bulunmasını istediklerini söyledi.