Sarayın savaş bakanı Hulusi Akar, ABD’nin başkenti Washington’da lobi faaliyeti yürüten Turkish Heritage Organization (Türk Miras Vakfı) adlı “düşünce” kuruluşu tarafından düzenlenen panele video konferansla katıldı. “Türkiye’nin milli savunma stratejisi ve bölgedeki son gelişmeler” başlıklı panelde konuşan H. Akar, Perinçekçi Vatan Partisi destekli AKP-MHP rejiminin ABD emperyalizmine olan sadakatini bir kez daha teyit etti.
“Koronavirüs salgını, Türkiye-ABD ittifakı ve ortaklığının her zamankinden daha hayati önemi olduğunu bir kez daha gösterdi” iddiasını ortaya atan H. Akar, emperyalist güçler arasındaki hegemonya çatışmasında Türkiye'nin coğrafi konumunu pazarlamaya çalıştı. ABD'nin “bölgesel gücü” olarak rol üstlendiklerini itiraf eden AKP’li bakan, bunun karşılığında ABD tarafından “bölgesel güç” olarak tercih edilmek istediklerini de söyledi.
“Coğrafya kaderdir derler. Bizim durumumuzda bölgenin kaderi de Türkiye’ye bağlıdır. ABD’nin bunu fark edip küresel sorunlarla başa çıkmada Türkiye’ye başlıca bölgesel ortak olarak öncelik vermesi gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullanan H. Akar, utanmadan Türkiye’nin ‘coğrafi konumunu’ ABD’ye pazarlıyor. Batılı emperyalistlere olan sadakatlerini ise şöyle izah etti: “NATO, Türkiye’nin güvenliğinin merkezindedir, Türkiye de NATO’nun. Türkiye, NATO’nun misyon ve operasyonlarına katkı sunan ilk beş ülke, NATO’ya finansal açıdan katkı sunan ilk sekiz ülke arasında yer alıyor. NATO’ya bağlılığımız sağlamdır ve üzerimize düşen sorumluluğu almaya devam edeceğiz.”
AKP şefi, arada bir içi boş böbürlenmelerle güya anti-Amerikancılık yapıyor. Oysa 3 milyar dolar ödeyip Rusya’dan satın aldıkları S-400’leri ABD korkusundan dolayı depolarda çürümeye terk ettiler. Bu konuda efendilerine teminat vermeye çalışan AKP’li bakan şöyle dedi: “ABD’nin teknik anlamda S-400 ve F-35’lerin uyumluluğu konusundaki herhangi bir kaygısını ele almaya hazırız. F-35 teknolojisinin güvenliği, ABD için olduğu kadar Türkiye için de önemlidir.”
Komşu ülkelere karşı izledikleri saldırgan-yayılmacı politikanın fiyaskoya mahkum olduğunu fark eden savaş taciri tayfa, Washington’daki efendilerine “Yeter ki isteyin. Biz emre amadeyiz” mesajı veriyor. H. Akar Libya’daki savaş konusunda şunları söyledi: “Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya, Fransa ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkeler siyasi çözümü desteklediklerini iddia ediyor ancak ne yazık ki Hafter’e silah ve askeri ekipman sağlamayı sürdürüyor. Bu dış destek, Libya’daki barış ve istikrarın önündeki en büyük engeldir.”
Türk ordusu Libya’daki savaşta fiilen tarafken bu lafları eden sarayın savaş bakanı, ABD'nin bölgesel çıkarlarına hizmet etmek için “hazır-kıta” olarak beklediklerini iftiharla muhataplarına iletiyor.
ABD, iki hafta önce Rus doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak Kuzey Akım 2 ve Türk Akım boru hattı projelerine yönelik yaptırımlarda uygulanan muafiyetleri kaldıracağını açıklamıştı. Almanya, ABD’nin bu saldırgan tutumuna sert tepki gösterirken, Saray ve aveneleri ise seslerini bile çıkaramadılar. Onlar H. Akar aracılığıyla “Türkiye-ABD ittifakı ve ortaklığı her zamankinden daha hayatidir” mesajını ileterek efendilerine yaranma derdindeler.
Türk sermaye devletinin Saray rejimi aracılığıyla sürdürdüğü saldırgan politikayı ABD’nin küresel yayılma politikasına endekslemesi, bölgemiz ve dünyamız açısından tehlike yaratıyor. İçeride çöküntü emareleri ortaya çıkarken ekonomik kriz içinde kıvranan Saray rejimi, kendi bekasına endeksli dış politika izlediği için yalnızlaştı. Bölgede iyice bataklığa saplanan bu rejim, ABD’ye daha çok bağlanarak ayakta durmaya çalışıyor.
