Doğu Akdeniz’de zengin doğal gaz yataklarının keşfedilmesinden bu yana ortalık kaynıyor. Bölgedeki yetki alanları konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında ortaya çıkan görüş ayrılıkları iki ülke arasındaki gerilimi tırmandırdı. Ekonomik krizin basıncı altında bulanan her iki ülkenin hükümetleri, ortaya çıkan görüş ayrılıklarını çözmek yerine, karşılıklı suçlamalarla yarattıkları savaş ikliminden nemalanma yolunu seçtiler. Durumu fırsat bile büyük emperyalist güçler, NATO ve Avrupa Birliği (AB) arabulucu misyonuyla sorunlara dahil oldular. NATO, iki üyesi arasındaki gerginliğin sıcak savaşa yol açmaması için iki ülke arasında teknik görüşmelerin başlamasını istiyor. AB dışişleri bakanları ise Ağustos ayı sonundaki toplantılarında Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki tansiyonu düşürmemesi halinde AB'nin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabileceği sinyalini vermişlerdi.
Gerilimi hafifletmek için Türkiye'ye gelen NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Stuart Peach, saray rejiminin Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüştü. Görüşmeye Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’de katıldı. Görüşmede Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler, bu konuyla ilgili NATO Genel Sekreteri’nin girişimi ile bölgesel konuların ele alındığı belirtildi. AKP’li bakan H. Akar'ın, emperyalist savaş aygıtı NATO’nun şefine, “Türkiye NATO’daki yükümlülüklerini bugüne kadar eksiksiz yerine getirdi. Bundan sonra da getirmeye devam edecektir” dediği açıklandı.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada da, “Görüşmede Akar tarafından, NATO Genel Sekreteri’nin diyalog çağrılarının olumlu karşılandığı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kıyısı olan tüm ülkelerin uluslararası hukuka uygun şekilde haklarını gözeten bir yaklaşımdan yana olduğu” ifade edildi.
Açıklamada ayrıca “Sorunların çözümü konusunda uluslararası hukuk, ikili anlaşmalar, diyalog ve iyi komşuluk ilişkilerine önem verildiği, diğer ülkelerin de konuya aklıselimle yaklaşmalarının gerekliliği, Türkiye’nin menfaatlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da korumakta kararlı, azimli ve buna muktedir olduğu, Türkiye’nin NATO’daki yükümlülüklerini bugüne kadar eksiksiz yerine getirdiği, bundan sonra da getirmeye devam edeceği ifade edildi” denildi.
Diyalog ve iyi komşuluk ilişkilerine dair laflar edilse de, AKP şefinin tehdit/şantaj yüklü vaazları, Yunanistan sınırına askeri yığınak emri vermesi, “ya istediğimiz kabul ederler ya da bedelini öderler” gibi provokatif söylemleri ise farklı şeyler anlatıyor.