İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu şube binasında düzenlediği basın toplantısında yaptığı 501. F Oturması’nda hasta tutsak Aysel Tuğluk’un serbest bırakılmasını istedi.
Basın metnini okuyan komisyondan Davut Aslan, şartlı tahliye ve denetimli serbestlik haklarının keyfi olarak engellenmesi, infaz yakma ve çıplak arama ile daha da ağırlaşan hak ihlalleri ve sistematik hale getirilen ağır tecrit, S Tipi Hapishanelerle başka bir boyut kazandığını belirterek Tuğluk hakkında şunları söyledi:
“Aysel Tuğluk, 28 Aralık 2016 tarihinden bu yana tutuklu olup halen Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutulmaktadır. Genç bir siyasetçi olan Aysel Tuğluk uzun ve meşakkatli siyasal yaşamı boyunca sayısız zorluğa göğüs germiş, birçok hukuksuzlukla karşı karşıya kalmış ve bunların hepsini mücadelesinin bir parçası görerek sabır ve metanetle karşılamıştır. Ancak sevgili annesi Hatun Tuğluk’un 13 Eylül 2017 tarihinde ölümünün yol açtığı acı daha dinmeden yaşadığı kabulü imkânsız olaylar, yaşamına yeni yükler getirmiştir.”
Tuğluk’un annesinin ölümü ve cenazeye yapılan saldırı rahatsızlıklarını arttırdı
“Annesi Hatun Tuğluk’un Ankara İncek Mezarlığı’na defni sırasında, Aysel tuğluk ve annesinin naaşı özel olarak yönlendirilmiş bir grubun faşizan saldırısına maruz kalmış, bu ırkçı saldırı yetkililer tarafından önlenmemiş ve nihayetinde annesinin naşı mezarından çıkarılarak memleketine götürülmek zorunda kalınmıştır. Kamuoyunun yakından bildiği bu çirkin saldırı, Aysel Tuğluk’un hem bedenen hem ruhen ağır biçimde yıpranmasına ve bu yıpranmaya bağlı Demans hastalığının gelişmesine yol açmıştır. Söz konusu durum Üniversite Adli Tıp Anabilim Dalı raporunda da açıkça zikredilmiştir.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan 12.07.2021 tarihli ve hastanenin çok sayıda biriminin incelemesi neticesinde oluşturulan raporda Aysel Tuğluk’un; “demans” hastalığından muzdarip olduğu, hayatını sürdürmek için ikinci kişilerin yardımına ihtiyaç duyduğu açık biçimde belirtilmiştir. Kurul, ceza infaz kurumu koşullarında yaşamını yalnız biçimde idame ettiremeyeceğine vurgu yaparak, cezasının infazının ertelenmesi gerektiğini dile getirmiştir.
Bu tartışma götürmeyen tıbbi hakikate rağmen Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun, “hayatını yalnız biçimde idame ettirebileceği “vurgusu taşıyan aynı günlü ve fakat tıbbi dayanaktan yoksun raporunu esas alarak 03.09.2021 tarihinde infaz erteleme talebini reddetmiştir.
Aysel Tuğluk için; annesinin naaşına yönelik ağır saldırının haksız tutukluluk ve hukuksuz ceza kararı ile birleşerek yarattığı ağır tabloya, şimdi de tıbbi hakikatlere aykırı biçimde hapishanede tutulması eklenmiştir. Hastalığı hızla ilerleyen Aysel Tuğluk’un yaşamı bu kararla riske sokulmuştur. Hukuken verilmesi şart olan infaz ertelemesi kararının geciktirilmesi bir suçtur. Kararın geciktiği her gün suç tekrarlanmaktadır.”
Aslan, son olarak sağlık ve tedavi hakkına yönelik her türlü engelin ortadan kaldırılmasını, Asel Tuğluk ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılmasını istedi.
501. F Oturması basın açıklamasına Demokratik Bölgeler Partisi adına il eş sözcüsü Mustafa Mesut Tekik, TUHAD Eş Sözcüsü Esin Çelik ve HDP il yöneticisi Pınar Türk'te katılarak görüşlerini paylaştılar.
Kızıl Bayrak / İstanbul