2016 yılında, HDP’ye yönelik saldırıda gözaltına alınan dönemin HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, o günden bu yana hapiste tutsak. Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan Tuğluk hakkında, 2018 yılında verilen 10 yıllık hapis cezası geçtiğimiz yıl Şubat ayında Yargıtay tarafından onanmıştı.
“Ben ne örgüt üyesiyim ne de örgüt yöneticisiyim, siyasetçiyim”
“Örgüt yöneticisi olma” iddiasıyla tutuklanan Tuğluk, hakkında verilen karara ilişkin mahkemedeki savunmasında “Aslında bu davada hüküm verilmiş, ceza kesilmiştir. Sözde yargılama yapılıyor gibi gösteriliyor” demiş, “Ben ne örgüt üyesiyim ne de örgüt yöneticisiyim, siyasetçiyim. Yaptığım her çalışma legal ve barış içerikli çalışmadır. Anayasamızda ve kanunlarımızda da görülen meşru faaliyetleridir. Ben sadece HDP ve DTK üyesiyim, başka bir yerin üyesi değilim. Şimdi burada illegal bir yapılanma üyesi olarak yargılanmam üzüntü verici” ifadesini kullanmıştı.
Cenazede saldırı
Hukuksuz tutukluluk sırasında annesini kaybeden Tuğluk, 2017 yılında hapisten izinli çıkarak gittiği cenazede ırkçı saldırıya maruz kalmış, saldırılar sonrası annesi defnedildiği yerden çıkarılarak başka bir yere defnedilmişti.
Yaşadığı hukuksuzluğa bir de bu olay eklenen Tuğluk, hafıza yitimine neden olan olan demans rahatsızlığına yakalandı.
Sağlık sorunları yaşıyor
Aysel Tuğluk’un avukatları, yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle müvekkillerinin bir an önce tahliyesi talebinde bulunurken, bu talep İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından reddedilmişti.
Tuğluk’un avukatları geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada, Tuğluk’un hafıza kaybı sorunu yaşadığını, günlük işlerini tek başına yapamaz hale geldiğini söylemişti.
“Hastalığı cezaevinde kalmasına engel bir hastalık”
Tuğluk’un sağlık durumundaki son gelişmeleri ve tahliye talebinde gelinen aşamayı soL’dan Ali Ufuk Arikan’a değerlendiren Avukatı Serdar Çelebi, “Uzmanların, doktorların koymuş olduğu bir teşhis var, hastalığı cezaevinde kalmasına engel bir hastalık” dedi.
Hapiste kaldığı her dakika hastalığın daha da ilerlemesine neden oluyor
Durumun hassasiyeti dolayısıyla hastalığa ilişkin teşhisin kamuoyuna yansımamasını istediklerini belirten Çelebi, Tuğluk’un hapiste kaldığı her dakikanın hastalığın daha da ilerlemesine ve tedavisini daha da zorlaştırdığına vurgu yaptı.
‘Cezaevinde kalamaz’ raporuna Bakanlık engeli mi?
Bu konuda Kocaeli Adli Tıp’ın önemli bir karar aldığına işaret eden Çelebi, Tuğluk’un hastalığının seyrini takip eden Kocaeli Adli Tıp’ın “cezaevinde kalamaz” şeklinde bir rapor verdiğini ifade etti.
Ancak bu konuda son kararı Adalet Bakanlığı’na İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun verdiğini belirten Çelebi, buradan aksi yönde bir karar çıktığını ve bu nedenle infaz ertelemesi kararı verilmediğini dile getirdi.
Bu rapora ilişkin uzman doktorların hazırladığı bir rapor olduğu, İstanbul Adli Tıp’ın kararında eksiklikler olduğunu belirlediklerini söyleyen Çelebi, "Söz konusu karara itiraz ettik, olumlu yönde bir karar bekliyoruz. Kocaeli raporu verirken hastalığı gözledi, İstanbul ise ayak üstü muayene ile bu kararı verdi” dedi.
“Daha fazla geç kalınmadan tahliye kararı verilmeli”
Tuğluk’un yıllarca bir siyasetçi olarak bu ülkeye hizmet ettiğini, sorunların çözümü için çabaladığını, elini taşın altına soktuğunu belirten Avukat Serdar Çelebi, “Adli Tıp’ın sabıkası ortada. Bu konuda yetkililer, siyasiler hareket geçmeli, kamuoyu bu konuda tepkisini dile getirmeli. Aysel Hanım’ın tahliyesi yönünde kararın bir an önce, daha fazla geç kalınmadan verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: soL