İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu'nun Beşiktaş Barbaros Meydanı’nda yapmak istediği 500. hafta F Oturması eylemi İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Eylemin yasaklanması üzerine IHD önünde yapılan eylemde “Tüm hasta tutsakların serbest bırakılması” istendi. Basın açıklamasında 2012’den bugüne hapishanelerdeki hak gasplarına karşı yürütülen mücadeleye değinilerek şu ifadelere yer verildi:
“Tecrit koşullarının, politik mahpusların yanı sıra tüm mahpuslara giderek daha ağır biçimde uygulanması bir yana; bu hücre tipi hapishanelerde en tehlikeli yaklaşım sağlığa erişim hakkının ihlal edilmesi yani yaşam hakkının neredeyse ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Bu yüzden hasta mahpuslar F oturmalarının değişmeyen gündemi olmaktadır.”
Geçtiğimiz senelerde tedavileri yapılmadığı için kaybedilen tutsakların hatırlatıldığı açıklamada “Bu ölümler insani bir kayıp olduğu kadar, aynı zamanda demokrasi ayıbıdır çünkü bu ölümler birer cinayetten farksız, bile isteye ve göz göre göre gerçekleşmiştir” denildi.
Açıklamanın devamında şunlar vurgulandı:
“Mehmet Emin Özkan, Serdal Yıldırım, Ergin Aktaş, Kemal Gömi, Ali Osman Köse, Fatma Tokmak, Devrim Ayık, Fatma Özbay, Süreyya Bulut, Ayşe Özdoğan, Atilla Coşkun, Kemal Özelmalı gibi yüzlerce mahpus çok ağır hastalıklarına rağmen yaşama tutunma mücadelelerini kaybetmeyle karşı karşıyadır. Bu mahpusların çoğu yıllardır kamuoyu ile paylaştığımız ve en son güncellenen (600’e yakını ağır olmak üzere 1.600 kişi) hasta listemizde mevcuttur.”
Açıklamada ayrıca pandemi döneminde hapishanelerin durumuna değinilerek bir kez daha şu şekilde seslenildi:
“Artık, yeni hapishaneler açarak değil en temel insan hak ve özgürlüklerinin hapishanelerde hayata geçmesiyle kamuoyunun karşısına çıkın sağlığa erişim hakkını engellemeyin, ağır hasta mahpusları serbest bırakın! İnsan hakları savunucusu olarak diyoruz ki; elbette, hapishanelerdeki ölümlerin birinci dereceden sorumlusu yetkililerdir, siyasi iktidarlardır. Ama Hapishanelerde yaşananlara duyarsız kalan, hasta mahpusların sesi olmaktan uzak duran herkesin bunda etkisi olduğunu görmek gerekir. Bizler dışarıda mahpusların sağlığa erişim haklarının engellenmesine karşı sesimizi yükselttiğimiz oranda mahpusların tedavi olmalarını sağlayabileceğimiz gibi yaşam haklarını savunarak ölümlerin önüne de geçebiliriz.
-Hasta Mahpuslar Serbest Bırakılsın
-Tedavi Haktır Engellenemez!
-İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek!”
Kızıl Bayrak / İstanbul