Manisa'da yoğunluğu kadın olmak üzere, yaklaşık 300 işçinin çalıştığı Uçantay Gıda ve Sanayi AŞ’de sendikaya üye olan işçilere Kod 29'la birlikte ücretsiz izin saldırısı devreye sokuldu. Ücretsiz izne çıkarılan işçiler şunları vurguladı:
“Bizler yasal hakkımız olan sendikaya üye olmayı seçtik. Koşullarımızın örgütlü mücadele ile düzeleceğine inanıyoruz. Ama bunu öğrendiklerinden beri öyle baskı uyguluyorlar ki sonunda ücretsiz izne çıkardılar. Biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”
"İşe alımlar sürüyordu"
Dilek Omaklılar'ın Evrensel'de yer alan haberine göre kadınlar açısından örgütlenmenin daha zor olduğunu ifade eden işçi şunu dedi:
“Kadınların çoğu evdeki şiddetten kaçıp ekonomik anlamda eşlerine bağımlı olmamak için çalışırken kimi de ‘Eşlerimiz tarımda çalışıyor, bu çocuklarımız için elzem’ dediği için çalışıp seslerini çok fazla çıkaramıyor.”
Pandemi döneminde yine işsizlik kaygısını en derinden yaşayan kadınlar arasında hakları için örgütlenmeye çalışan iki kadından biri, süreci şöyle anlattı:
“Bizim maaşlardan dolayı sıkıntımız vardı. Az kişiye çok iş yaptırıyorlardı, derken biz de sendikaya başvurduk. Bu duyulunca da bizi direkt ücretsiz izne çıkardılar. Yaklaşık iki yıldır orada çalışıyordum, ilk personeldenim. Biz çıkartıldık ama personel alımı da devam ediyordu. Bundan önce 20-25 kişi çıkartıldı, Kod 29’dan çıkarılan oldu, anlaşmalı olarak çıkarılanlar oldu.”
"İznimi bile kullanmadım"
Kalite bölümünde çalışan kadın işçi, kişi sayısı azalınca iş yükünün arttığını söyleyerek şunları vurguladı:
“En başta işimi çok beğendiklerini söyleyenler, senin şu kadar yüksek maaş alman gerek diye övenler sendikaya üye olduğumu duyduklarında, anında döndüler. İlk zamanlar pandemide ücretsiz izne ayrılanlar oldu hastalıktan dolayı ama biz o süreçte bile devam ettik. İş yükü arttı ama ücretlerde değişiklik olmadı. Ben iznimin bile bir haftasını kullanabildim, çünkü eksik kalıyoruz. Sendikaya başvurunca da süresiz izne çıkardılar, yazılı bir şey de beyan etmediler.”
"Mücadelemizi sürdüreceğiz"
Ücretsiz izne çıkarılan ve ailesiyle yaşayan kadın işçi, “Tam kapanma” öncesi günlük işlere giderken geçimini sağlamaya çalıştığını şöyle anlattı:
“Babamın emekli maaşı var. Ev kira. Domates fabrikasında ek iş olursa ona gidiyorum, pazara yardıma gidiyorum. Günlük işlerle geçinmeye çalışıyorum. Yapacak bir şey yok, aileme bakıyorum. Pandemi sürecinde daha da zorlaştı her şey, tam kapanmadan dolayı artık hiç çalışmıyorum, zaten sigortalı işe de giremiyorum. Geri dönüp dönmeyeceğimiz de belli değil. Zaten yerimize de birilerini aldılar. Ancak biz mücadele edeceğiz, sendikamızla birlikte.”
Çalıştıkları departmanda kişi azlığı ve iş yoğunluğundan dolayı izinlerini bile kullanamadıklarını ifade eden işçi, “Bu durumda da bize yıldırma politikası uygulanıyor, hâlâ çalışan olarak gözüktüğümüz için sigortalı bir işe de giremiyoruz” diye konuştu.
"Haklarımız için sendikaya üye olduk"
Şirket tarafından istifa etmelerinin beklendiğini belirten işçi şunları belirtti:
“Yapılacak zamlar vardı, söylenenlerin çok altında aldım. Dönem zamları, performans zamları derken, amirlerim en iyi benim olduğumu, fazla alacağımı söylüyordu ama olmadı. Sendikaya başvurduk biz de haklarımız için. Ama daha sonra vazgeçin, imzalayın kağıtları gidin dediler. Akhisar’da iş bulamazsanız gibi şeyler söylediler.”
Nisandan beri çalışmadığını ve ailesiyle yaşadığını vurgulayan işçi anlatımına şöyle devam etti:
“Evdeyim ailem destek oluyor, sorun yok. Ancak psikolojik olarak çok zor. Kendi maddi özgürlüğünüzün olmaması da ayrı, evde beklemeye hiç alışık değilim. Pandemide kadınlar açısından daha da zorlaştı yaşam. Bile bile böyle bir şey yapmalarına, bu kadar kötü olmalarına inanamadım. Biz kötü bir şey yapmadık, hakkımızı aradık ve hakkımızı aradığımız için bu konumdayız.”
"Zam oranları gittikçe düştü"
Bir başka işçi de sendikaya üye olur olmaz 20 Şubat’ta ücretsiz izne çıkarıldığını söyledi. Kendisine “Ya seni ücretsiz izne çıkaracağız ya da hakkın neyse al git” dendiğini aktaran işçi, “Ben de ücretsiz izne çıktım. Benden sonra başkalarına da yaptılar, ama bazılarına elden para verdiler. Kod 29’dan atılan bir işçi var, diğerlerini istifaya zorladılar” dedi.
Çikolata kaplama bölümünde çalıştığını ve bölümün zor olduğunu anlatan işçi şunları dedi:
“Girdiğimizde ‘İşiniz kolay değil hem ustalık hem de güç gerektiren iş’ dediler. İstanbul’a iş öğrenmeye gidip iki ay kaldık. ‘Asgari ücret olmayacak, her yıl artacak maaşınız’ dediler. İlk dört ay sonra 200 TL zam yaptılar, sonra yılbaşında 250 TL daha oldu. Bu geçtiğimiz yılbaşında ise 120 TL oldu. Gidip konuştuğumuzda ‘Fabrika kâr etmiyor’ dediler.”
"Çalışmak zorundayız"
Kendisinin ücretsiz izne çıkarılmasının ardından yaklaşık 20 kişinin çikolata kaplama bölümüne alındığını ifade eden işçi, sendikalı oldukları için bu baskıları yaşadıklarını dile getirdi. Bir arkadaşının yanında kapı işi yaptığını ve günlük olarak çalıştığını söyleyen işçi, “Oraya gitmezsem çok zor 1400 lirayla geçinmek. Bir şekilde sigortasız da olsa işte çalışıyoruz. Eşim çalışıyor ama zaten maaşın biri tamamen krediye gidiyor” dedi.