Küresel Güvenlik Yasası’na karşı Özgürlük Yürüyüşü 3. haftasında kitlesel eylemlerle devam ediyor.
Polis şiddetinin önünü açacak “Küresel Güvenlik Yasası” adlı tasarı meclisten geçerek senatoya gönderilmişti. Sermaye devletinin temsilcileri, işçi ve emekçilerin, gençliğin öfkeyle karşıladığı tasarıyı “değiştirecekleri, geri çekecekleri, yeniden yazacakları” gibi açıklamalarla kafa karışıklığı yaratma peşinde. Senatoda Ocak ayında görüşülecek tasarının, burada reddedilmesi durumunda yeniden yazılması mümkün olacak.
12 Aralık Cumartesi günü başta başkent Paris olmak üzere Lyon, Toulouse, Montpeliers, Lille, Marsilya, Strasbourg, Metz gibi Fransa’nın birçok kentinde sokağa çıkan on binlerce işçi emekçi ve genç yasanın geri çekilmesi için yeniden sokağa çıktı.
Geçtiğimiz haftalardaki eylemlerde polisin saldırıları sonucunda yaşanan çatışmalarda, “ateşe verilen araçlar ve kırılan bankalar” bahanesiyle düzenleyici kurumlardan bazıları dünkü eylemden çekilmişti. “Black Blok” ve “Ultra Sarı Yelekliler” gruplarının çekilmesiyle “Paris’te eylem olmayacak” haberleri basında büyük bir propagandaya dönüşmüştü. Koordinasyonun bir kısmının Paris’te eylem yapılmaması çağrısına rağmen, ‘10 Kasım Kolektifi’ saat 14. 30’da Chatelet Meydanı’nda buluşma ve eylem çağrısı yaptı.
‘Ayrılıkçılık Yasasına’ ve yasalarla meşrulaştırılmak istenen polis şiddeti ve cinayetlerine karşı eyleme bağımsız basından Reporter en colère, Sarı Yelekliler, Sarı Yelekliler Kadın Hareketi, Anti-Fa’nın yanı sıra bireysel hukukçular katılarak destek verdi. İşçi ve öğrenci sendikalarından CGT, Fidl, FSU, Solidaires, Syndicat des Avocats de France (Fransa Avukatlar Sendikası), Unl, Unef yayınladıkları ortak bildiriyle kapsamlı güvenlik yasasına, ulusal kanun uygulama planına karşı temel hak ve özgürlüklerin savunulması çağrısında bulunarak eylemi destekledi.
Valilik 10 Kasım Kolektifi’nin eylemini yasaklamasa da Sarı Yelekliler’in Palais Royal Meydanı’nda düzenlemek istediği eylemi yasakladı. Saat 14.00’ten itibaren yoğun polis ablukasındaki Chatelet Meydanı’na ulaşan kitle eylem alanına üst ve sırt çantaları aranarak polisin baskı ve tacizleri altında alındı. Şüpheli gördüklerini gözaltına alan polis, eyleme gelenlerin büyük çoğunluğunun bayrak sopalarına el koydu.
Kitlenin meydanda toplanmasının ardından en önde 10 Kasım Kolektifi’ne ait ses aracı, ardında “Ayrılıkçılık, Küresel Güvenlik: Özgürlük öldürme yasalarını durdurun, İslamofobiyi durdurun!” şiarlı pankart arkasında oluşturulan kortejlerle yürüyüşe geçildi. Yoğun polis ablukasında başlayan yürüyüşte kitle “Herkes polisten nefret ediyor!”, Polis her yerde adalet hiçbir yerde!”, “Polis katil, polis tecavüzcü!”, “Defolun!” sloganlarıyla ablukaya ve polis tacizine karşı tepkisini dile getirdi. Polis yer yer korteje saldırıp kitleyi bölerek gözaltılar gerçekleştirdi.
Yürüyüş boyunca ses aracından yapılan konuşmalarla 12 Aralık Paris eyleminden çekilenler ve basında açıklananlar üzerine konuşmalarla bilgilendirmeler yapıldı. Yükselen ırkçılığa ve artan faşist saldırılara da sık sık değinildi. İşçi ve emekçilerin müslüman, hristiyan, yahudi, siyah, beyaz, esmer gibi dil, din ve renklerle bilinçli olarak ayrıştırıldığı belirtilen konuşmalarda, ırkçılığın ve faşizmin sermaye devleti eliyle bilinçli olarak yükseltildiği, faşist çetelerin desteklendiği belirtildi. İşçi ve emekçilerin, halkların inançlarıyla, etnik kökenleriyle, renkleriyle bir bütün olarak kardeş oldukları, ayrılıkçı ve bölücülerin sermaye devletinin kendisi ve sömürü politikaları olduğu vurgulandı. Yasa maddeleri birer birer sayılarak tasarının geri çekilmesi haykırıldı. Yürüyüş korteji Bulvar Sebastopol üzerinden Bulvar Saint Martin’e geçerek buradan Republique Meydanı’na ulaştı. Chatelet Meydanı’ndan Republique Meydanı’na kadar kortej sağında ve solunda polis ablukasıyla ilerlerken ara sokaklar ise onlarca araç yüzlerce polis ve jandarma tarafından kesilmişti. Eylemde gözaltı terörü estiren polis 154 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
BİR-KAR ile röportaj
Eylem alanına gelen (İşçilerin Birliği Halkarın Kardeşliği Platformu) BİR-KAR çalışanı kontrol noktasında polis taciziyle karşı karşıya kaldı. Üst araması yapılan BİR-KAR çalışanına gözaltı tehdidinde bulunan polis bayrak sopalarına el koydu. Yeni Anti Kapitalist Parti (NPA) çalışanlarının dayanışmasıyla bayrak sopaları geri alındı.
BİR-KAR çalışanlarının flamalarıyla katıldıkları eylemde salgın sürecinde hazırlanan “Korona da sürüyor, kapitalist cehennem de, İnsanca yaşam için örgütlü mücadeleye!” şiarlı bildiriler dağıtıldı. Eyleme TKİP Paris taraftarları da parti bayraklarıyla katıldı.
Ayrıca BİR-KAR çalışanları Nonbi Radyo’ya röportaj verdi. Röportajda, artan polis şiddetine ve polis devleti uygulamasına değinilerek eşitliğin, adaletin ve demokrasinin olmadığı vurgulandı. Kapitalizmin krizinin koronavirüs salgınıyla derinleştiği, sefaletin yaygınlaştığı, yoksulların, işçi ve emekçilerin daha çok öldüğü üzerinde duruldu. Ayrıca, Türkiye-Fransa gerilimine değinilen röportajda, Macron ve Erdoğan’ın aynı sistemi temsil ettikleri belirtilerek, aynı vizyonu ve politikayı savundukları, üzerinde duruldu.
Kızıl Bayrak / Paris