İsrail’de kamu sektöründe grev hazırlıkları
İsrail’de kriz derinleşiyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan İsrail maliye bakanı, kriz karşısında kamu sektöründe maaş ve emekli maaşlarının kesilmesi gerektiğini söylediği. Bakanın sözlerine tepki gösteren sendika konfederasyonu Histadrut eylem çağrısı yaptı. Böylece sendikanın 14 gün sonra kamu sektöründe grev çağrısında bulunmasına izin verilecek. Bu sektörde halen 700 bin kişi istihdam edilmektedir.
Ukrayna’da madencilerin protestoları devam ediyor
28 Ağustos'tan beri Ukrayna’nın batısındaki Nadiya kömür madeninde çalışan madenciler, ödenmemiş ücretler nedeniyle yeraltında protestolarını sürdürüyorlar. Madenciler 31 Ağustos’ta yer altındaki protestolarına devam etme kararı aldılar. Ödenmemiş ücretlerin toplamı 2 milyon doları aştığı belirtiliyor.
Güney Afrika sağlık çalışanlarından protesto
Pretoria ve Cape Town'da bu hafta sağlık çalışanları kötü çalışma koşullarına ve yolsuzluğa karşı protestolar düzenledi.
Ülkede Korona Pandemi Programından gelen fonların üst düzey yöneticiler tarafından kötüye kullanılması konusunda halen çeşitli soruşturmalar devam ediyor. Aynı zamanda, birçok alanda acil koruyucu giysi eksikliği var.
Pretoria'da protestocular Başkan Cyrill Ramaphosa'nın ofisinin önüne yürüdüler ve yolsuzluk yapan yetkililerin görevden alınmasını talep ettiler.
İran’da grev ve protestolar sürüyor
İran’da petrol, gaz ve petrokimya işçileri, ödenmemiş ücretler nedeniyle başlattıkları grev haftalardır sürüyor. Grev, 12 İran vilayetindeki 24 şehirde, protestolar da 55 tesiste sürüyor.
Bazı müteahhitler geriye dönük ödeme yapmayı kabul ettiler. İşçiler ise tüm talepleri karşılanana kadar işbaşı yapmamakta kararlı olduğunu söylüyor.
Haft Tappeh şeker kamışı kompleksindeki işçiler de 10 hafta önce greve çıkmışlardı. İşçiler, ödenmemiş ücretleri için mücadele ediyor ve şirketin yeniden kamulaştırılmasını talep ediyorlar.
Varamin demiryolu işçileri de, ödenmeyen ücretleri için 23 Ağustos’ta iş durdurma eylemi başlattı. İşçiler trenlerin istasyonlardan çıkmasını engellediler. Demiryolu işçilerinin çoğunluğuna uzun süreden beri ödeme yapılmıyor.
Arjantin’de belediye işçileri greve gitti
Arjantin'in Santa Fe eyaletinin en büyük şehri olan Rosario kentinde belediye işçileri, daha yüksek ücretler ve müzakerelerin yeniden başlaması için 26 ve 27 Ağustos'ta 48 saatlik greve gitti.
Greve sağlık çalışanları da katıldı ve korona pandemisindeki kliniklere daha iyi personel alımı çağrısında bulundu. Hastane önünde düzenlenen gösteride sağlık emekçileri “Alkış faturaları ödemiyor” ve “Ücret şimdi görüşülüyor” yazılı pankartlar taşıdı. Bazı durumlarda sağlık emekçileri hastanelerde 2 ila 16 saat çalışıtılıyoryor.
Yüksek enflasyon nedeniyle Arjantin’de reel ücret kesintisi yüzde 30 civarında.
Nijerya'nın devlet hastanelerinde doktorlar grevde
Afrika'nın en kalabalık ülkesi Nijerya'da devlet hastanelerinde çalışan doktorlar ücret artışları, daha iyi çalışma koşulları ve makul tesisler talep ederek greve gitti.
Koronavirüsün yayılmasını kontrol altına almak için mücadele eden 42 bin doktorun üçte birinden fazlası süresiz greve katılacak
Ulusal Yerleşik Doktorlar Birliği (Nard) çağrısıyla başlayan grev, sağlık emekçilerinin gerçekleştirdiği bir dizi grevin sonuncusu.
Doktorlar tüm sağlık çalışanları için hayat sigortası ve ölüm yardımı ile ödenmemiş maaş ve ödeneklerin ödenmesini istiyor. Doktorlar sendikası, hükümet taleplerini yerine getirene kadar grevin iptal devam edeceğini söylüyor.
Ülkede Mart ayında ilk koronavirüs vakalarının tespit edilmesinden bu yana Covid-19'dan 14 hekim hayatını kaybetti. Hekimler sendikası Covid-19 hastalarını tedavi eden doktorlar için yeterli korumanın olmadığını ifade etti.
Sağlık emekçileri Haziran ayında, refah ve yetersiz koruyucu ekipman nedeniyle bir hafta süren grev yapmış, ancak koronavirüs hastalarını tedavi eden doktorlar çalışmaya devam etmişti.
Nijerya bugüne kadar 55 binden fazla kişi virüsten dolayı hastalığa yakalanladı.
Güney Afrika’da kadına yönelik şiddeti engellemek için yasa değişikliği
Güney Afrika, kadına yönelik şiddeti engellemek için yasayı değiştirmeye çalışıyor
Son zamanlarda Güney Afrika'da birçok korkunç kadın cinayeti işlendi. Güney Afrika hükümeti, cinsiyete dayalı şiddeti engellemek için parlamentoda üç yasa tasarısı çıkardı.
Başkan Cyril Ramaphosa, bunu "cinsiyete dayalı şiddet ve kadın cinayetiyle mücadelede en kapsamlı yasal değişiklik" olarak nitelendirdi.
Önerilen birçok değişiklikten biri de, yeni bir cinsel sindirme suçu işleyen cinsel suçluların isimlerinin yayınlanmasına izin vermeyi ve kadına yönelik şiddet faillerinin kefaletini artırmayı amaçlamaktadır.
Ayrıca davaları ele alırken polis memurlarına, savcılara ve mahkemelere yeni yükümlülükler yüklüyorlar.
Aile İçi Şiddet Yasası, çiftleri "nişan, flört, sıradan ilişkiler ve gerçek veya algılanan romantik, yakın veya cinsel ilişkilere" dahil edecek şekilde değiştirildi.
Değişiklikler, cumhurbaşkanının geçen yıl aile içi şiddet yasalarını değiştirme sözünün bir devamı niteliğinde.
İsrail’de Netanyahu karşıtı gösteriler, yaklaşık 3 aydır sürüyor
İsrail’de binlerce kişi, hakkındaki yolsuzluk davası ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını yönetmekte başarısız olmasından dolayı Başbakan Benyamin Netanyahu karşıtı gösterilerini sürdürüyor.
"Siyah Bayraklılar Hareketi" olarak bilinen grup tarafından düzenlenen gösteriye binlerce kişi katıldı. Batı Kudüs’teki Başbakanlık rezidansı önünde toplanan göstericiler, Netanyahu’yu istifaya çağırdı. Netanyahu kastedilerek “suç başbakanı” yazılı afişler taşıdı.
Brezilya’da uçak üreticisi Embrear'de işçiler greve gitti
Dünyanın üçüncü büyük uçak üreticisi olan Brezilya’nın Embraer tekelinde işçiler, 3 Eylül'den bu yana, 2.500 işçinin işten çıkarılmasını protesto ederek greve gitti. Grev, 900 işçiye işten çıkarıldığını bildiren mektupların ulaşmasının ardından başladı.
İşçiler ayrıca yönetim kurulu üyelerinin fahiş maaş almasını da protesto ediyor. Tekel 46 ayrıcalıklı kişiye aylık 100.000 Brezilya Reali ve 127 patrona aylık 50.000 Brezilya Reali ödüyor; Hatta bir yönetim kurulu üyesinin ayda kazancı 2 milyon Brezilya Reali.
Embraer kapitalistleri Covid-19 salgınının küresel ekonomiye etkilerini kitlesel işten çıkarmanın bahanesi olarak gösteriyor. Küresel yolcu trafiğinin kısa veya orta vadede krizden çıkmasının pek olası olmadığını söyleyen Embraer tekeli yılın ilk yarısında, 2019'a kıyasla% 75 daha az ticari uçak teslim edildiğini bildirdi. Şirket, bölgesel jetlere ek olarak, ticari ve askeri uçaklar da üretiyor.
Kriz nedeniyle Embraer'in büyük kısmının ABD'li Boeing tekeli tarafından devralınması planları da suya düştü.
Brezilya’nın Embraer tekeli ile Amerikalı Boeing tekeli, Şubat 2019 da, iki şirket arasında bir Stratejik ortaklık girişim oluşturmaya; Embraer firmasının “Ticaret” ve “Savunma” olarak ikiye bölünmesine, “Ticaret” bölümünün %80’inin Boeing tarafından satın alınmasına karar vermişti.
Boeing tekeli, Nisan 2020 de bu anlaşmayı feshettiğini duyurmuştu. Gerekçe olarak Embraer’in anlaşma gerekliliklerini yerine getirmemesi ileri sürüldü. Embraer anlaşmayı iptal eden Boeing’e karşı yasal işlem başlatacaklarını duyurdu.
Eylül 2019'da, Embrear işçileri greve gitmişti. Grevdeki işçiler kapitalistlerin çağırdığı "özel polis" tarafından kapının önünde saldırıya uğradı, birçok işçi bu saldırıda yaralandı. Dünya çapında dayanışma eylemleriyle işçilere karşı daha büyük saldırıların önüne geçildi. Amerika ve Brezilya’daki işçilerin sert ve kararlı tutumu da Boeing kapitalistlerini oldukça çok korkutmuş olmalı.
Avrupalı havacılık ve savunma şirketi Airbus, Corona krizi nedeniyle dünya çapında yaklaşık 15 bin işçi çıkarmak istiyor. Boeing tekeli, çalışan sayısını yaklaşık yüzde on oranında azaltacağını açıkladı, bu da yaklaşık 16 bin işçinin işten atılması demek.
Londra’da ‘Yokoluş İsyanı 5. Gününde
İngiltere'nin başkenti Londra’da çevreciler tarafından 1 Eylül’de başlayan Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) Protestolarında 5. Güne gelindiğinde 600’den fazla eylemci gözaltına alındı.
Londra’da binlerce kişi, iklim felaketine ve yozlaşmış politikacılara karşı "Yokoluş İsyanı" (Extinction Rebellion) eylemlerine katıldı ve acil, sert, kalıcı eylem çağrısında bulundu, iklim Değişikliği ve Ekolojik Olağanüstü Hâl yasasının meclisten geçirilmesini talep etti.
İklim aktivistleri ülkede 16 ay önce ‘iklim acil durumu’ ilan edilmesine rağmen hâlâ gerekli adımların atılmamasına öfkeliler. Bilim insanlarının açıklamalarına göre geleceklerinin tehlikede olduğunu, iklim krizinin büyük bir açlık krizini de beraberinde getirebileceğini ve aynı zamanda hükümetin çevre felaketini tamamen görmezden gelmesini eleştiriyorlar. Aktivistler, artık kaybedecek zamanlarının olmadığını, iklim krizi için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Geçen hafta İngiltere’de 30 ayrı noktada ufak çaplı eylemler yapıldı
"Yokoluş İsyanı" protesto eylemleri çerçevesinde göstericiler Parlamento Meydanı’na yürüdü, yolları kapadı ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Kefen giyerek yere uzanarak sessiz eylem gerçekleştiren eylemciler iklim değişikliğinin ölümlere neden olduğuna sıra dışı bir şekilde dikkat çektiler.
Eylemciler, polisin istediği saatte eylemlerini sonlandırmıyor, kolluk kuvvetlerinin uyarılarına aldırış etmeyerek gözaltı terörüne yüksek para cezaları ile tehdit edilmelerine rağmen protestolarını sürdürüyorlar.
Salı günü de ekolojik felakete dikkat çekmek için Londra, Cardiff ve Manchester kentlerinde protestolar vardı.
İklim krizini görmezden gelen bazı gazeteler protesto edildi
Cuma saat 22’den Cumartesi 11’e kadar çok sayıda eylemci, Newsprinters adlı gazete matbaasının Londra dışındaki Broxbourne ile Liverpool yakınlarındaki Knowsley'de bulunan binalarının giriş ve çıkışlarını kamyonetlerle kapattı. Siyonist İsrail destekçisi Rupert Murdoch'a ait News Corp bünyesindeki The Sun, The Times, The Sun on Sunday, The Sunday Times'ın yanı sıra The Daily Telegraph, Sunday Telegraph, The Daily Mail, Mail on Sunday ile London Evening gibi gazetelerin dağıtımı engellendi.
Eylemciler "Gerçeği özgür bırak" yazılı pankart açtılar. İngiltere’de 5 milyarderin medyanın yüzde 70'ini kontrol ettiğini hatırlatan grup açıklamasında, "Burada basılan gazetelerin çoğu, iklim değişikliği, göçmen politikası, azınlık hakları ve onlara yönelik muameleyi yok sayıyor, onlarca başka konuda ulusal tartışmaları kirletiyor." dedi. Eylemlerde 70 üzerinde kişi gözaltına alındı
Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) Protestoları 10 gün sürecek.