Ukrayna’yı maşa olarak kullanarak Rusya ile savaşa girişen ABD, asıl düşmanın/hedefin Çin olduğunu çeşitli vesilelerle dile getiriyor. Emperyalist rejimin “şahin kanadı” diye anılan kesimlerin sözcüleri, Çin’le savaşın kaçınılmaz olduğunu, buna hazırlanmak gerektiğini dile getiriyorlar.
Rusya ile birlikte Çin’in hedef alınması, ABD’nin zayıflayan hegemon gücünü koruma çabalarının ürünüdür. Buna karşın gerilimi arttırmak için somut bir gerekçenin bulunması gerekiyor. Ukrayna’yı kullanarak Rusya’yı savaşın içine çektiler. Çin’le gerilimi arttırmak için kullandıkları aparat ise Tayvan Adası’dır.
Çin, Tayvan’ı doğal bir parçası kabul ediyor. Hiçbir “yabancı gücün” buraya doğrudan müdahalesine seyirci kalmıyor. Buna karşın 1949’da Çin Devrimi’nin zafere ulaşmasından sonra Tayvan karşı-devrimcilerin sığındığı bir ada oldu. Kurulan yönetim ise, emperyalistlerle iş birliği yaparak varlığını sürdürdü. Çin’le gerilimi arttırma taktiği izleyen ABD, bir yandan Çin Denizi’ne savaş gemilerini gönderiyor bir yandan ise Tayvan üzerinden provokasyonlar tertiplemeyi deniyor.
Bunun son örneği ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaretinin gündeme getirilmesi oldu. Çin yönetimi, anında olası bir ziyarete sert tepki göstereceği mesajını verdi.
Çin Savunma Bakanlığı, Pelosi'nin ziyaretinin gerçekleşmesi durumunda askeri karşılık verebileceği uyarısında bulunmuş, yaptığı açıklamada “Pelosi Tayvan'ı ziyaret ederse, Çin ordusu boş durmayacak” ifadesini kullanmıştı.
Pekin’den yapılan uyarı üzerine konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ise, Pelosi seyahat etmeye karar verir ve askeri destek isterse, gerekeni yapacaklarını söyledi.
Bu atmosferde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden’ın telefon görüşmesi gerçekleştirildi. 2 saatten fazla sürdüğü belirtilen görüşmede, Şi’nin Biden’ı çok sert bir üslupla Tayvan konusunda uyardığı belirtildi.
Gazete Duvar’da yer alan habere göre telefon görüşmesinde Çin lideri, Tayvan'la ilgili ateşle oynamaması konusunda Biden’ı uyarmış ve şu ifadeleri kullanmıştır:
“Çin'in ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlı bir şekilde korumak, 1,4 milyardan fazla Çinli'nin kesin iradesidir. Ateşle oynayanlar yok olacaklardır, ABD'nin bu konuda açık tutum sergilemesi umulmaktadır.”
Çin yönetiminin Tayvan üzerinden girişilmek istenen provokasyonlara eskisine göre çok daha sert tepki gösteri görülüyor. Hal böyleyken ABD, Tayvan’ı Çin’in sinir uçlarıyla oynayabileceği bir aparat olarak kullanıyor. Göründüğü kadarıyla bu kirli oyun giderek tehlikeli bir hal almaya başladı. Zira Çin yönetimi, dışarıdan Tayvan’a yapılacak müdahaleleri “kırmızı çizgi” ilan etmiştir.