Baskı, mobbing, düşük ücret, uzun çalışma saatleri gibi insanlık dışı çalışma koşullarına karşı TOMİS’te örgütlendikleri için işten atılan Pressan işçilerinin başlattıkları direniş 39. gününü geride bırakırken, saldırılar üç işçinin daha işten atılmasıyla devam ediyor.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR), daha önce gündeme gelen çeşitli işçi direnişlerinde olduğu gibi, Pressan işçileriyle de dayanışmayı yükseltmeye dönük çalışmalarını sürdürüyor.
BİR-KAR çalışanları daha önce Brose’nin Würzburg ve Wuppertal’daki işletmelerinde işçilere yönelik yaptıkları seslenme ve bildiri dağıtımının ardından, 30 Haziran günü Köln Ford’da da bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler.
Pressan’ın ürün sattığı büyük otomobil tekellerinden biri de Ford’dur. Pressan Direnişi’ni Ford işçilerine taşımak için öğlen vardiyası değişiminde işçilere seslenme eşliğinde bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. İşçilere hitaben yapılan konuşmalarda Türkiye’de faaliyet yürüten binlerce Alman firması veya Ford gibi orada üretilen ürünleri satın alanların, oralarda yaşanan her türden haksızlık, hukuksuzluk ile düşük ücret politikasının da doğrudan ortakları oldukları ifade edildi. Kendilerini nasıl pazarlarlarsa pazarlasınlar Ford ve benzerleri, Türkiye’deki ucuz işgücünden sonuna kadar istifade ediyorlar.
Vardiya değişimi sona erene kadar sürdürülen dağıtımda, TOMİS ve BİR-KAR İşçi Komisyonu’na ait yüzlerce bildiri işçilere ulaştırıldı. Bildirilere belli bir ilgi gösteren işçiler, Köln Ford’da gittikçe artan sorunlara da değinirken, artık adeta birer şirkete dönüşen sendikal bürokrasiye olan tepkilerini de dile getirdiler. Ford’da artan taşeronlaştırma, esnek çalışma, yoğunlaşan sömürü ve düşük ücret politikasından bahsettiler.
***
Bu arada Almanya’daki otomobil tekelleri de kendi aralarındaki uluslararası rekabetin faturasını işçilere çıkarmaya devam ediyor. Ford tekeli Almanya’nın Saarland Eyaleti’ne bağlı Saarlouis kentindeki işletmesini 2025 yılında kapatma planları yapıyor. Buna gerekçe olarak, piyasaya sürmeye hazırlandığı yeni elektrikli otomobil modelinin üretimini, İspanya Valensiya veya Köln’deki işletmeye kaydırmayı gösteriyor. Eğer bu plan gerçekleşirse, Saarlouis’de çalışan 4.600 kişi işini kaybedecek. Ancak sayı bununla da sınırlı kalmayacak, yanı sıra çalışanların aileleri ile Ford’la çalışan yan kuruluşları da düşünüldüğünde, on binlerce kişinin kaderini doğrudan ilgilendiren bir gelişme olacak. Dahası ekonomik, sosyal ve kültürel olarak bu tür işletmelerle anlam kazanan tüm bir kent ve çevresi için ciddi bir sosyal yıkım anlamına geliyor.
Bu yüzden 22 Haziran günü Saarlouis kentinde kapatmaya karşı yapılan protesto yürüyüşüne işçilerin yanı sıra, işçi aileleri ve kent sakinleri de katılarak destek verdiler. IG-Metal şahsında devreye giren sendika bürokratları, yükselen öfkeyi örgütleyip kapatma kararını geri aldırma hedefiyle hareket etmek yerine, “işyerlerini koruma” gerekçesiyle tepkileri yumuşatan ve işçileri taviz vermeye ikna etmeye çalışan bir hat izliyorlar. Onların bu uğursuz tutumu, her zamanki gibi Ford kapitalistlerinin elini güçlendirmekten ve onların hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Ford ve benzeri yerlerde yaşanan işçi kıyımları ve sosyal yıkım saldırıları, işçi sınıfının tepkilerini anti-kapitalist perspektifle örgütlemenin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu ise, devrimci öznelerin yaratılması ve güçlendirilmesine olan ihtiyacın gün geçtikçe büyüdüğünü de göstermektedir.
Kızıl Bayrak / Almanya