Sal gazları atmosfere, kavur gezegeni bir daha mı geleceğiz dünyaya - Pelin Cengiz

Eğer küresel ısınma 1.5 dereceyi geçerse, kavurucu sıcakların gerçekleşme sıklığı iki üç yılda bire inecek, eğer 2 derecelik ısınma eşiğine gelinirse sıcak dalgaları her yıl gerçekleşecek.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 07 Temmuz 2019
  • 09:30

Copernicus İklim Değişikliği Servisi'ne göre, 2019 yılının haziran ayı dünyada ve Avrupa'da şimdiye kadar en sıcak haziran ayı olarak kayıtlara geçti.

2019 yılının haziran ayının daha önce kaydedilen en sıcak haziran ayından 2 derece daha fazla sıcak olduğu tespit edildi. 

Avrupa son 500 yılın en sıcak haziran ayını geride bıraktı. Dünyanın gördüğü en sıcak beş yaz 21'inci yüzyılda yaşandı.

Afrika'daki Sahra Çölü'nden gelen sıcak hava dalgasının etkisiyle Fransa'da 45.9 dereceyle ülke tarihindeki ek yüksek sıcaklık ölçüldü. Fransa'nın yanı sıra İspanya ve İtalya'da görülen aşırı sıcak nedeniyle ölümler yaşandı, orman yangınları çıktı, her yaş grubunun risk altında olduğu belirtilerek farklı alarm seviyeleri verildi.

Haziran ayının son günlerinde ise özellikle Fransa, Almanya ve kuzey İspanya'da sıcaklıklar mevsim normallerinin 6-10 derece üzerine çıktı.

Fransa, tarihinin en sıcak günlerini görürken, barışçıl iklim aktivistlerine polis insafsızca saldırarak üzerlerine yakın mesafeden gaz sıktı. Aktivistler, saldırı sırasında bile, "Biz bunu sizin çocuklarınız için de yapıyoruz" diye slogan atıyordu.

Afrika'dan gelen sıcak hava dalgası Avrupa'yı kasıp kavururken, sıcaklar sebebiyle kırmızı alarm veren İtalya, aynı sıcaktan, ölümden, savaştan kaçan göçmenleri ölümden kurtaran gemileri korsanlıkla suçlayarak kaptan Carola Rackete'yi gözaltına aldı. Rackete, insan hayatının devlet politikalarından nasıl daha değerli olduğunu gösterirken, İtalya'nın çifte standardı dünyadaki iklim adaletsizliğinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. 

Aynı günlerde Hindistan'daki 50 dereceyi bulan aşırı sıcaklar nedeniyle 200'e yakın insan ölürken, bir o kadar insan da hastanelik oldu. Hindistan'ın en kurak bölgesi olan Maratvada'da son beş yılda 4 bin 700'den fazla çiftçi intihar etti. Sadece geçen yıl intihar eden çiftçilerin sayısı 947 oldu. Ülkedeki 21 büyük kentin yeraltı suları tükenme noktasına gelmiş durumda. Eğer önlem alınmazsa yüzbinlerce insan göç etmek zorunda kalacak.

Dünyanın bir kısmı sıcaktan pişerken, bir kısmı sıradışı hava olaylarıyla, aşırı yağış ve sellerle mücadele etmeye çalışıyordu.

Yine haziran ayı içinde Meksika'nın Guadalajara ketinde etkili olan dolu fırtınası kentin bazı mahallelerini kalın bir buz tabakasıyla örterken, bu tabakasının yüksekliği 1.5 metreyi buldu. Trafik felç oldu, bazı otomobiller tamamen buz altında kaldı, bir çok binanın çatısı çöktü.

Japonya'nın Kagoşima bölgesindeki şiddetli yağışlar nedeniyle olası afetlere karşı üç şehirde yaklaşık 800 bin kişiye tahliye emri verildi. Geçen yıl Japonya'nın güneybatısını etkisi altına alan şiddetli yağış nedeniyle yaşanan sel felaketi ve toprak kaymasında 222 kişi hayatını kaybetmişti.

Haziran son günlerinde bir aşırı hava olayı haberi de Rusya'da geldi. Rusya'da etkili olan yağışlar ülkenin neredeyse tüm şehirlerinde sellere neden oldu, 14 kişi öldü. Rusya'nın Karadeniz'e kıyısı olan Soçi'de aşırı yağışlar nedeniyle birçok evi su bastı. Sibirya bölgesindeki İrkutsk'ta yaşanan sel felaketinde çok büyük kayıplar verildi. Şehrin en büyük nehri olan Tulun nehrinin taşması nedeniyle yaşanan sel felaketinde yaklaşık 900 ev kullanılamaz hale geldi. Bazı evleri nehir suları sürükleyerek götürdü.

Çin de sıcaklardan muzdarip ülkeler arasında. Kuzey Çin'deki Hebei eyaletinde sıcak dalgası yüzünden eyaletin 17 kent ve bölgesinde yüksek sıcaklıklarla ilgili olarak kırmızı alarm verildi.

İnsan, dünyayı 1 dereceden fazla ısıttığı için aşırı hava olaylarının sıklığı, şiddeti ve yoğunluğu artıyor, yaz aylarında sıcak hava dalgaları görülüyor. Geçtiğimiz haziranda yaşananlar bu yazın muhtemelen ilk dalgasıydı ama son olmayacak gibi görünüyor. Uzmanlar, bu yaz iki veya üç sıcak hava dalgasıyla daha karşılaşılabileceğini söylüyor. 

Dünyaca ünlü iklim bilim insanlarını bir araya getiren Dünya İklim Atıf Çalışmaları Grubu tarafından yayımlanan çalışmalar, 2018 yazında Kuzey Yarımküre'de görülen aşırı sıcakların iklim değişikliği yüzünden ortaya çıktığını gözler önüne seriyor.

Haziranda yayımlanan bu çalışma, Mayıs ve Temmuz 2018 tarihleri arasında, Kuzey Yarımküre'deki yerleşim ve tarım alanlarının yüzde 22'sinin aşırı sıcaklarla boğuştuğunu da gösteriyor. 

Eğer küresel ısınma 1.5 dereceyi geçerse, bu tür kavurucu sıcakların gerçekleşme sıklığı iki üç yılda bire inecek, eğer 2 derecelik bir küresel ısınma eşiğine gelinirse aşırı sıcak dalgaları her yıl gerçekleşecek. İklim değişikliği haziran ayında Avrupa'yı kavuran ve rekor sıcaklıkların görülmesine sebep olan hava olaylarının gerçekleşme olasılığını en az beş kat arttırdı. İklim değişikliği sebebiyle ortaya çıkan bu kavurucu sıcaklar, Avrupa'nın mevsim ortalamalarına göre 4 derece daha sıcak bir haziran ayı geçirmesine sebep oldu.

Tüm bu olup bitenler için hızla devletler, karar vericiler nezdinde harekete geçilmesini isteyen Extinction Rebellion, FridaysForFuture gibi ağırlığını gençlerin oluşturduğu ve dünyaya dalga dalga yayılan iklim hareketleri mücadelesini sürdürüyor. İklim hareketler artık o kadar etkili ki, dünyayı bundan sonra istedikleri gibi kirletemeyeceğini anlayan bazı oluşumlar, karalama kampanyalarına başladı.  

Öyle ki, dünyanın bugün bu hale gelmesinin baş sorumlularından petrol endüstrisi iklim aktivistleri için "endüstrinin en büyük düşmanı" tanımlaması yapıyor. Bu tanımlamayı yaparken de saçmalamayı ihmal etmiyor.

OPEC Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, "Sivil toplum petrolün iklim değişikliğine neden olduğuna inandırılmak üzere yanlış yönlendiriliyor. Petrol endüstrisinin, iklim değişikliği sorununun çözümünün bir parçası olduğuna inanıyoruz" demiş, ne demekse artık. Ciddiye alınacak bir tarafı yok elbette ama korkunun geldiği noktayı göstermesi açısından önemli. 

Geçtiğimiz günlere dair bir diğer açıklama da, İsviçre'deki Zürih Teknik Üniversitesi'nin bilim dergisinde yayımlanan araştırmayla ilgili. Araştırma özetle ormanlaştırmanın karbon salınıma çare olabileceğini söylüyor. Aslında yeni birşey dedikleri yok. Söz konusu araştırmaya göre, küresel ısınmanın 1.5 derecede sınırlandırılması hedefine ulaşmak için yaklaşık 1 milyar hektar alanın ağaçlandırılması gerekli. Araştırmacılar, dünyada şu an 2 milyar 800 milyon hektar alanın ağaçlandırılmış olduğunu belirterek, 900 milyon hektarlık ormanlaştırmanın daha mümkün olduğunu savunuyor.

İyi güzel de, davranış biçimlerini, alışkanlıkları, üretim ve tüketim modellerini değiştirmeden, petrol, gaz ve kömür yakmayı azaltmadan, kirli endüstrileri sınırlandırmadan, zehirli gazları atmosfere daha az salma eylem planları olmadan tek başına ağaç dikmek hem yetersiz hem de kolaycılık... Üstelik meselenin esas sorumlularını gözden kaçırarak, gazları salma, dünyayı kirletme, biyoçeşitliliği yok etme, ormanı, denizi, dağı taşı tahrip etme serbestliğine alan açıyor. 

Avrupa sıcak hava dalgasıyla kavrulurken, Fransa'nın en büyük enerji şirketlerinden Total, dünyanın ikinci büyük gaz tedarikçisi olmasını kutluyor, sosyal medyadan videolarla yaktığı fosil yakıtlarla övünüyordu. 

Dünya yanıyormuş ne gam, yarınlar yokmuş gibi sal gazları atmosfere, kavur gezegeni, ne de olsa bir daha mı geleceğiz dünyaya!

Artı Gerçek / 07.07.19

İLİŞKİLİ HABERLER