Salgını kontrole almaya başladığını öne süren Erdoğan rejimi, yeni normale geçiş ile ilgili mayıs ve haziran aylarına yayılan bir takvim açıklarken önceliği alışveriş merkezlerinin (AVM) açılışına verince eleştiri oklarının da hedefi oldu.
Birçok küçük işyeri için faaliyet yasağı sürdürülürken 11 Mayıs’ta AVM’lerin açılmasına öncelik verilmesi, çoğu AKP’ye yakın AVM sahiplerinin talebinin karşılık görmesi olarak yorumlanıyor. AVM’lerin çoğunun döviz kredisi ile inşa edildiği ve sahiplerinin kredi taksitleri altında bunaldıkları bildirilirken, açılışın öne çekilmesinde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ısrarının da etkili olduğu açıklandı.
AVM’lere faaliyet izni, dev mekânların sahiplerince memnuniyetle karşılanırken AVM kiracısı mağazaları pek mutlu etmişe benzemiyor. Toplumda gözlenen sert talep düşüşünün AVM’lerin açılmasıyla canlanmayacağını ifade eden kiracı mağazalar, düşük ciroların kira bedellerini bile karşılamayacağından, kira sözleşmelerinin yeniden oluşturulmasını istiyorlar. AVM’lerin sorunlu havalandırma koşulları nedeniyle virüsün bulaşmasını tetikleyecek mekânlar olması iddiası, salgında ikinci dalga endişesini de artırmış durumda, uyarılar hızla artıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 4 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, “Vaka sayısının düştüğü illerde rahatlama olacak” diye belirtti ama pandeminin yüzde 60 ile üssü olan İstanbul dâhil kentlerde AVM gibi son derece riskli mekânların açılacağını söylemekten de geri kalmadı.
Ülkedeki 450’ye yaklaşan AVM’lerin çoğunluğunu temsil ettiği belirtilen Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği'nden (AYD) yapılan açıklamada 11 Mayıs 2020 itibarıyla AVM’lerin açılacağı duyurulurken mağazasını açmayan perakendecilere salgınla mücadelede olumlu seyrin devamı ile 1 Haziran 2020 tarihine dek kolaylık sağlanacağı ve kiraların 1 Haziran’dan itibaren alınacağı duyuruldu.
Koronavirüse karşı alınan önlemlerin gevşetilmesi kapsamında AVM’lerin açılacağı tarih ile ilgili tartışmalar sürerken AYD Başkanı Hüseyin Altaş’ın RS FM’de Atilla Güner’in yayınında AVM’lerin 11 Mayıs’tan da erken 4 Mayıs’ta açılması isteğinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan geldiğini söylemesi pek anlamlı bulundu.
Pandeminin ekonomiyi derin yaraladığı, haftalık kredi kartı harcamalarından da izlenebiliyor. Merkez Bankası’nın haftalık kredi kartı ile yapılan harcama verileri, pandemi sonrası altı haftada yapılan harcamaların pandemi öncesi altı haftaya göre yüzde 25 gerilediğini ortaya koyuyor. Verilerden bu harcamaların yüzde 50’den fazlasının gıda, sağlık ürünü, temizlik maddesi olduğu da görülüyor. Harcamalardaki bu sert düşüş, ekonominin düştüğü çukurun derinliği konusunda bir fikir verirken, bu çukurdan çıkmanın yolu olarak tüketimi yeniden canlandırmaya, bunun için de yıllık harcamaların neredeyse dörtte birinin yapıldığı AVM’leri bir an önce açmaya damat Albayrak’ın pek istekli olduğu anlaşılıyor. Hem de Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun eğilimlerini öğrenmeye gerek bile duymadan!
“Yeni normal”de AVM’lerin öncelik alması, tüketimi yerden kaldırma kaygısının yanı sıra, AVM sahiplerini de ayağa kaldırma çabasından kaynaklanıyor. Sayıları 436'yı bulan ve 125’i İstanbul’da yer alan AVM’ler, AKP döneminin sembollerinden. Çoğu AKP’ye yakınlığı herkesçe bilinen firmalarca inşa edilen ve kentlerin merkezi iş alanlarında yükselen AVM’ler, dışarıdan kredinin bol ve ucuz olduğu zamanlarda boy gösterdi ve dövizle borçlanmakta bir sakınca görülmedi. Ne var ki özellikle 2016 sonrası döviz fiyatının hızla artışı, bu borç sahibi AVM yatırımcılarını ağır kur zararlarına uğrattı. Kiralama sözleşmelerini de döviz ile yapan bu yatırımcıların, kur artışlarından zarar gören kiracılarla ilişkileri gerildi. 2018 döviz krizinde kira anlaşmalarını TL’ye çevirmeye mecbur kalan AVM’ler, daralan pazar karşısında önemli doluluk sorunları ile büyük zararlara uğramışken COVID-19 salgını sorunlarına tuz biber ekti.
AVM’ler son birkaç yıldır daralan ekonominin sıkıntısını yaşarken internet satışlarının da tehdidi altındalar. Pandemi sürecinde pazarını daha da genişleten internet satışları için AYD Başkanı Altaş şöyle diyor: “İnternet satışları giderek haksız rekabete dönüşüyor. AVM’de 200 TL’ye satılan aynı ürün internette yarı fiyatına. Dükkân kirası yok, vergisini kaçırıyor. Bunların düzenlenmesi lazım. Acilen elektronik ticaretteki regülasyonu talep ediyoruz. Dünyada bu tartışılıyor. İstihdamı yok edecek bir gelişme. Perakendeyi değiştiriyor. Ciro kirası ya da sabit kira alıyoruz. Bizi çok etkilemiyor. Ama perakendeciyi çok etkileyecek. Perakendeci zora düşüyor biz de etkileniyoruz.”
Öte taraftan AVM kiracısı mağazalar, AVM’ler açılsa bile eski satış hacimlerine ulaşamayacaklarından, pandemi süresince ödenmeyen kiraların yeniden ödenmesine cirolarının yetmeyeceğinden endişeli ve mevcut AVM sahipleri ile sözleşmelerden şikâyetçiler. AVM’leri açmayı planlayan AVM yatırımcıları ile mağaza sahipleri arasındaki anlaşmazlık, e-ticaretin pandemi süresince alanını genişletmiş olmasının da etkisiyle büyüyeceğe benziyor. AVM yatırımcıları, alışveriş alanlarının uzun süredir kapalı olması nedeniyle hızlı bir talep dönüşü yaşanacağını ve ciroların çok düşük olmayacağını savunurken mağazalar en az üç ay boyunca istenilen ziyaret sayılarının dolayısıyla da ciroların yakalanamayacağını söylüyor.
Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel şöyle konuşuyor: “Uzun süredir kasasına 1 lira girmeyen işletmeler var. Burada AVM’ler mağazaları açın diyor ancak kira konusunda adımlar atılmalı. Biz bir sezonu atlamış olduk. Parasını verip yaptırdığımız ürünleri satamadık. Yeni ürünlerin de ödemesi geldi. Yaz boyunca maliyetine satış yapacağız. İnsanlar eskisi gibi AVM’ye gelmeyecek. Ziyaret sayıları düşük kalacak. O yüzden kira ödemelerinde ciro hesabı yapılsın istiyoruz. Yabancı turistlerin kaybı, cirolarda yüzde 40 düşüşe neden olacak. Bu sürdürülebilir değil.”
Hükümetin, destekçileri AVM sahiplerinin, onlara ayak uydurmaya çabalayan kiracı perakendecilerin hâlleri bir yana, AVM’lerin pandemiyi azdırma riski hepsinden önem taşıyor. Her ne kadar sosyal mesafe kuralına dikkat edilerek bir kullanım olacağı, yeme-içme mekânları, sinema gibi alanların kapalı tutulacağı söylense de bulaşı riski ile ilgili endişeler azalmıyor.
AVM gibi kapalı alanlarda solunan havanın riskine hem sağlıkçılar hem de havalandırma ile ilgili mühendislik çevreleri dikkat çekiyor. Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener şu uyarılarda bulundu: “Klima santrallerinin, AVM’ler açılmadan en az iki saat önce veya mahalin ihtiyacı olan hava debisini iki defa sirküle ettirecek şekilde çalıştırılması gerekmektedir. Ayrıca sistem 24 saat boyunca dış taze hava ile düşük debi ve hızda çalıştırılmalıdır.”
Havalandırma ve klima sistemlerinin projelerine, standartlara ve özellikle koronavirüse uygun tedbir alınmış hâlde çalıştırılmasını sağlamanın önemine değinilirken, mutlaka yapılması gereken bu işlemlerin, klima sistemlerini tasarlayan, uygulayan ve işletenlerin mesleki ve vicdani sorumluluklarına bırakılmasının yeterli olmadığı, resmi kuruluşlarca sıkı denetime tabi tutulması gerektiği ayrıca belirtiliyor.
Al-Monitor / 08.05.20