Dünya işçi sınıfı, bütün kötülüklerin nedeni olan sermaye sınıfına karşı 1 Mayıs’ını kutlamaya hazırlanıyor. 1 Mayıs din, dil, ırk ve cins ayrımı yapılmaksızın işçiler tarafından bedeller ödenerek kazanıldı. İşçiler için ücretli kölelik düzeninden kurtulmanın, sömürüsüz ve baskısız bir dünya kurma özleminin sembolü haline geldi. Kapitalist sınıfa ve onun iktidarına karşı bir mücadele günü oldu.
1 Mayıs’ın, sınıfsal-cinsel-ulusal sömürü ve köleliğe son verme mücadelesinde özel bir yeri vardır. 130 yılı aşkın zamandan beridir tüm baskı, terör ve yasaklamalara rağmen işçilerin her yıl talep ve özlemleriyle alanları doldurması da bundandır. İşçi sınıfı bu yıl da ağır koşullarda ve pandeminin de getirdiği engellemelere rağmen sokaklarda ve alanlarda olacaktır. Çünkü birleşmek, dayanışmak ve mücadele etmek, bugünün kapitalist barbarlık dünyasında her zamankinden daha yakıcı bir önem kazanmaktadır. Çünkü emperyalist-kapitalist sistem giderek daha da barbarlaşmaktadır.
Emperyalistler arası paylaşım ve hegemonya mücadelesi kızışıyor. Nükleer ve biyolojik silahlarla insanlık tehdit ediliyor. Çoğalan yerel savaşlarla milyonlarca insan katlediliyor, on milyonlarcası da mülteci konumuna düşüyor. Dünyanın her tarafından ırkçılık ve faşist hareket güçleniyor. Siyasal hak ve özgürlükler gasp ediliyor. Kadınlar üzerindeki çifte sömürü ve baskı katmerleşiyor, şiddet ve cinayetler olağanlaşıyor. Ekolojik yıkım, iklim değişikliği, çevre kirliliği yerküre üzerindeki canlıların yaşamını tehdit ediyor. Kapitalistlerin aşırı kâr güdüsüyle çalışanlar üzerindeki sömürüsü ve ücretli kölelik daha da yoğunlaşıyor. İşsizlik, yoksulluk ve açlık kabusu büyüyor. Eşitsizlikler baş döndürücü boyutlar kazanmış bulunuyor.
Kapitalist krizin ve pandeminin yol açtığı çok yönlü yıkımın çekilmez olan yükünü özellikle işçi sınıfı omuzlamaktadır. En ağır bedelini de bu sınıf ve çalışan emekçiler ödemektedir. Kapitalizm, onyıllardan beridir uyguladığı acımasız neoliberal yıkım politikalarıyla işçilere ve çalışan kitlelere çok ağır faturalar ve acılar ödetti. Halen de yapılmakta olan budur. Dünyanın her tarafından işçiler esnek çalışma, taşeronlaştırma, düşük ücret, uzun çalışma saatleri, işten atma ve mezarda emeklilik saldırısıyla karşı karşıyadırlar. Pandemi, durumu daha da beter hale getirdi.
İşçiler yeterli sağlık ve güvenlik tedbiri olmadan, virüse karşı gerekli önlemler alınmadan çalıştırılıyor. İşçilere ya virüsten ya da açlıktan ölme seçeneği dayatılıyor. Korona önlemi için “evde kalın” çağrıları yapılıyor. Ama işçiler fabrikalarda, işletmelerde, tekstil atölyelerinde, maden ocaklarında, tarlalarda çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Çünkü onlar burjuvazinin servetine servet katmak ve toplumun yaşamını sürdürmesi için üretmek zorundadırlar. Dolayısıyla korona günlerinde de işçi sınıfı dünyayı omuzlarında taşımaya ve insanlığın yaşamını idame etmesini sağlamaya devam etmektedir.
İşçi sınıfı üretmezse yaşam durur. Bu da işçi sınıfının kapitalist toplumdaki benzersiz konumunu ve rolünü göstermektedir. İşçi sınıfı bu rolünü bilinçli ve örgütlü bir şekilde sermaye sınıfına karşı oynarsa, sömürüsüz, sınıfsız bir dünyayı yaratmanın yolunu açacaktır. Kapitalist dünyanın yarattığı onulmaz çelişkiler, insanlığın başına musallat ettiği sorunlar, işçi sınıfını eninde sonunda bu tarihsel rolünü oynamaya yöneltecektir.
Bugünün kapitalist barbarlık dünyasına karşı işçi ve emekçilerin “başka bir dünya” özlem ve arayışı güç kazanmaktadır. Dünyanın dört bir yanında yeniden güç kazanmakta olan mücadeleler bunu göstermektedir. Bu mücadeleler yaygınlaşacak ve büyüyecek, sosyalizm bir kez daha ilerici insanlık için yeniden biricik alternatif olacaktır. Zira işçi sınıfını, emekçileri ve gezegenimizi proletarya devrimi ve sosyalizmden başka kurtaracak herhangi bir seçenek bulunmamaktadır.
Öyleyse devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütmek üzere 1 Mayıs’ta alanlara!
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
TKİP Yurtdışı Örgütü
Nisan 2021
enternasyonal-info.net