Zindan direnişinin sesi yayılıyor

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Zindanlar
  • |
  • Ulusal sorun
  • |
  • 04 Kasım 2012
  • 10:24

(04.11.12) - Kürt siyasi tutsakların zindanlarda yükselttiği direniş, dışarıda toplumsal hareketliliği artırırken, devletin çözümsüzlük politikasını da gözler önüne serdi. Sermaye devleti girdiği açmaz karşısında, yıllarca yaptığı gibi önce direnişi karalamaya başladı. Açlık grevinde olan tutsaklara özel gardiyanlarla işkenceler yapmaya, üzerlerindeki tecriti arttırarak teslim almaya çalışıyor. Tutsakların direnişini alanlara çıkarak, destek açlık grevleri yaparak büyüten yurtsever, devrimci ve ilerici güçlere gaz, jop ile saldırırken ve tutuklamalarla devlet terörünü azgınca saldırılıyor.

İçerde tecrite karşın, ölümüne direniş

Kürt siyasi tutsakların açlık grevi 55. gününe girmiş bulunuyor. Cezaevleri İzleme Komisyonu’nun yaptığı açıklamalara göre, açlık grevinde olan tüm tutsaklar üzerinde tecrit arttırılmış durumda. KCK ana dava tutsaklarının tamamı tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Hapishane yönetimleri B1 vitaminin Türkiye’de olmadığı yönünde açıklamalar yapıyor. Fakat insan hakları dernekleri ilaçların temin edildiğini, avukatlar aracılığıyla hapishanelere götürüldüğünü, buna rağmen tutsaklara verilmediği bildiriyor. Tutsaklara avukat görüşleri sonrası ince arama dayatması yapılıyor. Açlık grevindeki tutsakların çoğunda bedensel kayıplar başlamış durumda. Kollar ve bacaklarda erime, görme kaybı, kilo kaybı, okuma zorluğu en çok görülen belirtiler. Kimi tutsaklar tek başlarına hayatlarını sürdürmekte zorlanıyor. Tutsaklara gelen mektup ve açlık grevini hatırlatacak ibarelerin bulunduğu tüm yayınlar verilmiyor. Tecritle teslim alınmak istenen tutsaklar, açlık grevi ile oluşan direnişten bağları koparılarak moral olarak çökertilmeye çalışılıyor. Bunca zulme rağmen tutsaklar bedenlerini ölüme yatırmış olarak, direnişlerini sürdürüyorlar.

Zindan direnişinin çığlığı alanlarda

Zindanlarda sürdürülen ölümüne direniş, dışarda toplumun ilerici tüm kesimleri harekete geçirmiş bulunuyor. Başta Kürt halkı olmak üzere, aydınlar, sanatçılar, gazeteciler, meslek odaları, sendika konfederasyonları ve devrimci-ilerici toplumsal muhalefet açıklamalarla, eylemlerle zindan direnişinin sesini alanlara taşıyorlar. Kısa süreli temsili açlık grevlerinin de yapıldığı kamuoyunda, alanlar hiç boş bırakılmıyor.

Neredeyse her gün bir eylem ve açıklama yapılıyor. 30 Ekim "Topyekün direniş" çağrısından, Diyarbakır'daki “Özgür yaşam için vicdan buluşması” mitingine kadar kitlesel eylemlerle sahiplenilen açlık grevleri tüm çarpıtma ve saldırılar karşısında eylemli dayanışmayla büyüyor.

Toplumun ilerici güçleri devletin azgın polis terörüne rağmen alanlarda Kürt siyasi tutsakların direnişi sahipleniyor.

Sermaye düzeni girdiği bu açmaz karşısında tüm kurumları ile yok etme politakalarını devreye sokmasına rağmen direnişi içerde ve dışarda kıramıyor. Medyadan yargıya, bakanlardan valiliğe kadar yapılan onca karalama kampanyası ile toplum zehirlenmeye çalışarak, toplumsal desteğin artması engellenmeye çalışılıyor.

Sermaye düzenin tümkurumlarıyla saldırılarına rağmen, Kürt siyasi tutsaklarının direnişinin sesi yayılmaya devam ediyor.