Yeni Ortadoğu’da İsrail’in ‘işi’ daha zor – Ergin Yıldızoğlu

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 21 Kasım 2012
  • 06:45

“İşi” dedim ama bir haftadır yorumcular, bu “işin” ne olduğunu tartışıyorlar. Başlığın “daha zor” kısmını açıklamak Arap isyanlarından sonra daha kolay.

İsrail çarşamba günü Gazze’yi bombalamaya başladı, Hamas’ın askeri lideri Ahmad Cabari’yi öldürdü. Hamas, “Bu cehennemin kapılarını açtı” açıklamasıyla İsrail’e, uzun menzilli Fecr-5 roketlerini de kullanarak cevap verdi. Tel Aviv ve Kudüs ilk kez roket saldırılarına hedef oldu. İsrail hava saldırılarının yanı sıra 75.000 yedek askeri silah altına çağırdı, Gazze sınırında zırhlı birlikler toplanıyor.

Dört yıl önce, İsrail önce hava saldırılarıyla başladı, sonra karadan girerek önce Hamas’ın lojistik destek yollarını kesti, sonra da ağır zırhlı araçlarla, D9 buldozerleriyle Gazze’ye, olağan yolları kullanmadan, mekân düzenini yıkarak, duvarların, evlerin içlerinden geçerek Hamas savaşçılarının mekân kontrol alışkanlıklarını bozarak girdi. Sonuçta çoğu sivil, 2000’e yakın Filistinli öldü. İsrail’in hava saldırıları, mekân düzenine müdahalesi, Gazze’de büyük bir yıkıma yol açtı.

Sonuçta, Gazze operasyonu belki göreli bir durgunluk dönemi oluşturmayı başardı ama İsrail Hamas’ı ortadan kaldıramadı, etkisizleştiremedi. Hamas siyasi iktidarını kaybetmedi. Radikal gruplar İsrail’e roket atmaya devam ettilerse de Hamas bu grupları büyük ölçüde denetim altında tuttu. Şimdi, bu dönem boyunca, Gazze’de İsrail’e yönelik saldırıları önlemeye çalışarak adeta İsrail’in “taşeronu” gibi davranan Ahmad Cabari’nin, tam da yeni ve daha kapsamlı bir ateşkes anlaşması önerisini aldığı gün (Gershon Baskın, New York Times, 16/11) öldürülmesini anlamak zor. Bu da bizi İsrail’in “işi” sorununa getiriyor.

İnsan bu operasyonla İsrail’de yaklaşan seçimler arasında bir bağlantı kurmadan edemiyor. Birçok yorumcu, “Likud lideri Netanyahu’nun aşırı sağcı, ırkçı Liberman’la yaptığı seçim ittifakı beklenen oy artışını getirememişti. İşçi Partisi seçim gündemini, sosyal haklar ekonomik sorunlar üzerinden belirlemeye başlamıştı. Gözlemciler hava saldırıları tam bu noktada gündemi değiştirdi” diyorlar. Netanyahu, seçmene, dünyaya, Ortadoğu’ya, bölgede aslında pek bir şeyin değişmediğini göstermek istiyor olabilir.

İsrail’in yeni konumu

Ancak Cabari öldürüldükten sonra Hamas, Tel Aviv’e, Kudüs’e ulaşabilecek füzeleri olduğunu kanıtladı. Netanyahu’nun güvenlikçi savlarına gölge düşürdü. Mısır Başbakanı Kandil’in Gazze ziyareti, Tunus Dışişleri Bakanı’nın onu izlemesi, Katar’ın mali yardımları, Mısır Devlet Başkanı Mursi’nin açıklamaları, Hamas’ın bu kez yalnız olmadığını ortaya koydu. Dahası, geçmişte Hamas’ın eylemlerini kısıtlayan Mübarek rejimi artık yok. Ürdün kralı da gittikçe şiddetlenen toplumsal muhalefeti yumuşatmak için İsrail’e karşı sert bir tutum alabilir, Suriye’de Beşşar Esad yönetimi, “direniş söylemini” canlandırarak yeni manevra alanı elde edebilir.

Buna karşılık ABD seçimlerinde Romney’i destekleyen Netanyahu’nun, Obama ile arası soğuk. Obama’nın “İran’ın barışçı bir nükleer program izlemesine olanak verecek bir yol olmalı” açıklaması da İsrail’le aynı frekansta olmadığını gösteriyor. Kısacası, Netanyahu bu kez, bir yorumcunun dediği gibi “yutacağından daha fazla balık köftesi ısırmış olabilir.”

Mısır’ın alacağı tutumu da öngörmek kolay değil. “Sokaklar”, Camp David Antlaşması’na zaten karşıydı. Şimdi halk Müslüman Kardeşler yönetiminden “yeni” bir şey bekliyor. Mursi ise derinleşen bir ekonomik kriz içinde, ABD ile ilişkileri, milyar dolarlık yardımı, IMF görüşmelerini riske sokmak istemiyor.

Mursi, Başbakanı Gazze’ye gönderdi, Gazze’yi Mısır’a bağlayan Refah Kapısı’nı açtı. Ancak Başbakan’ın Gazze ziyareti sırasında İsrail’in ateş kesmesi, Mısır’ın Refah Kapısı’nı yeniden kapaması, sonra hükümet sözcüsünün CNN’de, “Hayır, kapı açık” açıklaması, İsrail-Mısır ilişkilerinin bir biçimde sürdüğünü, ancak Mursi üzerindeki basınçların artmakta olduğunu gösteriyor.

İsrail gibi Mısır’ın da kendini yeni, henüz haritası çıkarılacak kadar belirginleşememiş bir jeopolitik ortamda bulmuş olması Gazze’de, bölgede gelişmelerin yönünü öngörmeyi engelliyor.

Cumhuriyet / 21.11.12