Wissam Al-Hassan Kimdir? – El Ahbar

  • Arşiv
  • |
  • Ortadoğu
  • |
  • 20 Ekim 2012
  • 09:26

19 Ekim 2012

Cuma günü Beyrut'un Eşrefiye mahallesinde büyük bir patlamayla öldürülen Tuğgeneral Wissam el-Hassan, üst düzey bir güvenlik görevlisi ve 2005 yılından beri Lübnan siyaset-güvenlik arenasında tartışmalı bir oyuncuydu.

Son makamı, İç Güvenlik Kuvvetleri'nin (ISF) tartışmalı istihbarat şubesi başkanlığıydı. Bu şube, muhalefetteki 14 Mart koalisyonundan aldığı güçlü destekten ve iktidardaki 8 Mart koalisyonuna bağlı kişilere karşı yürüttüğü bir dizi baskından dolayı ihtilaf yaratan bir güvenlik aygıtı olarak değerlendiriliyor. El-Hassan, eski Lübnan Enformasyon Bakanı Mişel Samaha'ya karşı devam eden tahkikatın başındaydı. Samaha, Suriye hükümetinin emri üzerine Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar kentine patlayıcılar yerleştirme komplosu kurma suçlamaları üzerine Ağustos ayında tutuklandı.

ISF'nin istihbarat şubesi, eski başbakan Refik Hariri'nin 2005 yılında suikasta uğramasından sonra kuruldu. Şam ile yakın ilişkilere sahip olduğu görülen Lübnan askeri istihbaratına karşı bir ağırlık merkezi olarak görülüyordu. Bu yeni kurulan güvenlik aygıtı büyük ölçüde ABD ve Suudi Arabistan dahil ABD yanlısı istihbarat servisleri tarafından eğitildi ve donatıldı.

 Hassan, merhum başbakan Refik Hariri suikasta uğramazdan önce onun şahsi güvenlik timinin başındaydı.

Kanada Yayın Kuruluşu tarafından yayınlanan 2010 tarihli bir araştırma raporuna göre BM müfettişleri Hariri suikastında muhtemel bir zanlı olarak el-Hassan'ı mercek altına aldı. Müfettişler, suç anında olduğu yer hakkındaki iddiasını “zayıf ve tutarsız” olarak ve onu “...Hariri cinayetinde muhtemel bir zanlı” olarak değerlendirdiler.

El-Hassan, Hariri'nin suikasta uğradığı gün Lübnan Üniversitesi'nde bir sınava çalışmakta olduğunu söyledi ve bu nedenle korumalık vazifelerinden izin istedi. Telefon kayıtları, suikastın olduğu sabah el-Hassan'ın ders çalışmakta olduğunu ileri sürmesine karşın 24 arama yaptığını gösterdi.

 BM komisyonu yönetimi, ISF ile ilişkilerinin zarar görmesi korkusuyla soruşturmayı derinleştirmeme kararı aldı.

Hassan ayrıca Wikileaks'in bir dizi ABD elçiliklerinin yazışmalarının konusuydu. 30 Haziran 2006 tarihli bir yazışmada Lübnan Kuvvetleri'nin (14 Mart koalisyonun sağcı Maruni Hristiyan partisi – kizilbayrak.net) lideri Semir Caca, ABD'nin Lübnan büyükelçisi Jeffrey Feltman'a Hariri'nin ISF istihbarat şubesi başkanlığına “kendi adamı Tuğ. Wissam el-Hassan'ı” atamasından kaygı duyduğunu söyledi.

“Caca, Hariri'nin geleneksel olarak Hristiyan olan Lübnan Silahlı Kuvvetleri G-2 ve geleneksel olarak Şii olan Surete General'e bir rakip yapmak için geleneksel olarak Sünni olan ISF istihbarat şubesinin boyutunu ve misyonunu genişletmek niyetinde olmasından kaygı duyuyor. Hariri, ISF istihbarat şubesini, şubeden daha büyük olan bölüme yükseltmek için bir kabine kararnamesi istiyor.”

Bu İstihbarat Şubesi aynı zamanda bir dizi üst düzey İsrail casusluk ağlarını bozmakla görevliydi. Bu casusluk ağlarından birisi, Özgür Vatansever Hareketi'nin (Mişel Aun liderliğindeki Maruni-Hristiyan parti ve Hizbullah’ın müttefiki – kizilbayrak.net) üst düzey bir görevlisi ve 1980'lerde Lübnan ordusunun karşı terör ve istihbarata karşı koyma biriminin eski başkanı olan Feyiz Kerem tarafından yönetiliyordu.

Kerem, İsrail istihbaratı ile temas kurmaktan ve onlara Hizbullah ve müttefiki Özgür Vatansever Hareketi hakkında bilgi sağlamaktan suçlu bulundu. İki yıl hapse çarptırıldı, fakat daha az süre hapis yattı. Bu ise İsrail işbirlikçiliğiyle suçlanan elit siyasi isimlere gösterilen ayrıcalıklı muameleye bir tepki yarattı.

Ağustos ayında el-Hassan, Özgür Suriye Ordusu tarafından 11 Lübnanlı Şii hacının isyancılar tarafından kaçırılmasından sonra olası bir müzakere ortağı olarak adı verildi. ÖSO ayrıca 8 Mart ittifakındaki bazılarının Türkiye'den Suriyeli isyancılara silah gönderilmesini yönettiğini düşündüğü eski Müstakbel Hareketi (Hariri'nin partisi – kizilbayrak.net) milletvekili Okab Sakr’ın adını verdi.

Bu hafta başında Lübnan gazetesi el-Diyar, başyazarı Charles Eyub'un el-Hassan'ı eleştiren bir dizi makale yayınladıktan sonra ölüm tehditleri aldığını söyledi.

Hassan'ın ISF'nin bir sonraki şefi olacağı söylentileri vardı.

El-Hassan'ı hedef alan Cuma günkü bombalama, Beyrut'un bir mahallesini kasıp kavurdu, 8 kişinin ölümüne, 70'den fazla kişinin yaralanmasına yol açtı.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesinin ingilizce sitesinden kizilbayrak.net için çevrilmiştir