“Torunlar büyüdü, kayıplar bulunmadı”

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 12 Mayıs 2012
  • 13:44

(12.05.12) – Cumartesi Anneleri'nin Galatasaray Lisesi önünde sürdürdüğü Cumartesi buluşmalarının 372. haftasında Halil ve Kasım Alpsoy'un akıbeti soruldu.

Suçluların cezalandırılmasını isteyen kayıp yakınları, anneler gününü hatırlatarak, acıları son bulana kadar kutlama yapmayacaklarını söylediler.

Torunlar ve çocuklar da eylemde

Gözaltında kaybedilişlerinin 18. yılında Halil ve Kasım Alpsoy'un eşleri, çocukları ve torunları da eylemdeydiler. 37 yaşındaki Halil Alpsoy 12 Mayıs 1994'de eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyaretinden dönerken, İstanbul Kanarya'daki evinin önünden kimlik gösteren telsizli, silahlı polisler tarafından gözaltına alındı. Yarım saat sonra eve döneceği söylenen Alpsoy'un cesedi, 18 gün sonra tanınmaz hale gelmiş ve tek kurşunla ensesinden vurulmuş halde Kırıkkale'deki ormanlık bir alanda bulundu. Bir hafta sonra amcasının oğlu Kasım Alpsoy da Adana'da evi basılarak polisler tarafından gözaltına alındı. Adana MİT Bölge Başkanlığı'nda işkenceli sorguya tabi tutulduktan sonra, kimliğine el konularak aynı akşam serbest bırakıldı. Ertesi gün akrabasıyla birlikte kimliğini almaya giden Kasım Alpsoy, akrabasının tüm gün MİT'in önünde beklemesine rağmen, girdiği binadan bir daha çıkmadı. Can güvenliği nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen bir kişi Kasım Alpsoy'un işkence edilmiş bedeninin Adana Akkapı Kimsesizler Mezarlığı'na gömüldüğünü söyleyerek mezarın gömüldüğü yeri gösterdi. Ailenin mezarın açılması talebi reddedildi.

Kayıpların eşlerinin Kürtçe konuştuğu eylemde, ilk olarak Kasım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy gözaltı sürecini anlatarak söze başladı. Eve gelen polislerin 1 yaşındaki çoçukların kafalarına silah dayadıklarını, kendilerini tehdit ettiklerini belirtti. Gözaltına aldıkları eşini hangi karakola, kimlerin götürdüğünü bildiklerini, fakat yıllardır hiçbir bilgi alamadıklarını belirtti. Başbakana seslenen Alpsoy, kayıpların akıbetini varsa cesetlerini bulmakla sorumlu olduklarını dile getirdi. Alpsoy, torunlarının dahi büyüdüğünü fakat kayıplardan, halen haber alamadıklarını belirterek, cenazelerini dahi olsa bulana kadar aramaya devam edeceklerini söyledi.

Halil Alpsoy'un eşi Fikriye Alpsoy da, gözaltı sürecini anlatarak başladığı konuşmasında, daha sonra işkence edilmiş, tanınmayan bedenini gördüklerini dile getirdi. Alpsoy, kendisine izin verilmediği için akrabalarının gördüğü cesedin, naylon eritip üzerine damlatıldığını, el parmaklarının bıçakla parçalandığını ve yüzünü tanınmaz hale getirene kadar parçaladıklarını gördüklerini anlattı. Alpsoy, katillerin peşini bırakmayacaklarını dile getirdi.

Kayıpların torunları Eylem ve Helin de eyleme katılarak yazdıkları yazıları okudular. Yazılarda, dedelerini tanıyamadıkları için üzgün olduklarını dile getirerek, katillerin bulunması için başbakana seslendiler. Torunlar konuştuğu sırada kimi katılımcılar gözyaşlarını tutamadılar.

Eylemde Cemil Kırbayır'ın abisi Mikail Kırbayır ve Fethi Yıldırım'ın avukatı da birer konuşma yaparak dava süreçleri hakkında bilgi verdiler.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Antikapitalist Müslümanlar Gençlik üyelerinin katılarak destek verdiği eylemde, Emek Gençliği “Cumartesi Anneleri annemizdir, anneler gününüz kutlu olsun / Emek Gençliği” pankartını açtı.

Bu hafta açıklamayı Zeynep Tanbay okudu. Anneler gününün hatırlatıldığı açıklamada, devlet yetkililerinin yapacakları kutlama mesajlarında yine Cumartesi Anneleri'ne yer vermeyecekleri vurgulandı. Tanbay şöyle konuştu: “Yarın devleti yönetenler yine 'anneliğin öneminden ve kutsallığından' bahsedecekler. Bizzat devletin kurup yönettiği çeteler tarafından, evlatları kaybedilen annelerden kimse söz etmeyecek. 'Evlatlarımızı kaybedenlerin yargılanmalarını engelleyen, cezalandırılmalarını önleyen bir yasal düzenleme var. Bu düzen suç işleyenleri cezalandırmak yerine ödüllendiriyor” diyen cumartesi Annelerinin sesine kulak tıkayacaklar. Türkiye'de güvenlik güçlerinin yargılanması siyasi hesaplaşmanın bir parçası olarak değil, işledikleri insanlık suçları nedeni ile gerçekleşsin talepleri yine boşlukta kalacak.”

Gelecek hafta yapılacak açıklamaya çağrıyla eylem sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul