Sokaklar kedisiz, köpeksiz mi kalacak? - Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 25 Eylül 2012
  • 05:01

İstanbul’da doğup büyüdüm, farklı semtlerinde yaşadım. Birbirine benzemez sokak, mahalle ve apartmanlarda değişmeyen bir şey vardı: Sokak hayvanları...

Bizde, sokak kedi ve köpekleri, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Sanırım dünyanın hiçbir yerinde, Türkiye’deki kadar sokak hayvanlarıyla içli dışlı bir yaşam yok.

Şehrin merkezinde bile bir balıkçı veya kasabın kapısının önünde, illa birkaç kedi dolanır. Bir kahvenin önünde pinekleyen erkekler kadar, güneşin altına uzanıvermiş köpekler de bu resmin tamamlayıcısıdır. Mahalleli onları besler, gerçek hayvanseverlerse onları aşıya, kısırlaştırmaya, tedaviye götürür.

Elbette sokakta yaşayan hayvanlar, her zaman şanslı değil. Kötü muamele, açlık, hastalık, bakımsızlık sorunları hiç eksik olmuyor. Hayvan barınakları son derecede yetersiz, kaynaklar ve ilgi kısıtlı.

İşkence yap 750 TL

İki hafta önce Bakanlar Kurulu, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Öngören Yasa Taslağı’nın kabul etti. Hayvanlara kötü muameleye, sokağa bırakmaya, aç bırakmaya, fazla yük taşıtmaya, öldürmeye daha yüksek cezaların gelmesi sevindirici.

Ancak hayvan dostları bu değişikliklerin çoğuna tepkili. Herşeyden evvel, şehirler hayvanlardan arındırılacak ve bu yetki, hayvana yaklaşımı soru işaretleriyle dolu olan belediyelerde olacak. (Belki de yeni taşeron şirketleri yaratıp para kazandırma hamlesidir, kimbilir?) Hayvan öldürmek hapis cezasına tabi olurken, ‘uyutmak’ meşrulaştırılacak. Evdeki hayvan sayısı bile izne tabii... Diğer yandan hayvanların sırtından dövüş ve bahisle para kazananlara karşın önlem yok, buna karşılık bazı hayvan ‘ırkları’nın beslenmesine yasak konuyor.  

Cezalarla da ilgili tepki var: İki sene hapis cezasıyla sınırlaması, alınabilecek cezaların para cezasına döndürülebilecek olması suçu engellemeyecek. Hayvanlara işkenceye sadece 750 TL’lik para cezası verilmesinin de maalesef caydırıcılığı yok.

Doğal hayat parkıymış

Beni en şüphelendiren, yeni uydurulan süslü terimler. Efendim sokak hayvanları, ‘doğal hayat parkı’na taşınacakmış. Galiba bu, insanlara ev yerine ‘yaşam alanı’nın pazarlanması gibi bir şey! Şu farkla; insanlar kendi iradesiyle apartman yerine ‘yaşam alanı’nı seçebiliyor, hayvanlarınsa bu şansı yok...

Kaldı ki insanlara bile ‘park’ı fazla gören, doğal hayatın olduğu yerleri talan eden bir zihniyetle hangi doğal, hangi park, hangi alandan söz ediyorlar? Orman ve Su İşleri Bakanlığı, sokaklardaki hayvanlardan önce nesli tükenmekte olan hayvanlarla ilgili ne yaptığını anlatsa ya!

Tasarı, sokaklarda hayvanların dolaşmasını yasaklıyor. Artık mahallelerde sahipsiz hayvanları kısırlaştırıp, aşılarını yaptırıp sokağa bırakmak yok.

Sokak hayvanlarını koruyalım derken, onları yavaş yavaş ortadan yok etmeye yönelik bu hamleler, bana 1910’daki Sivri Ada köpek katliamını hatırlattı. İttihat ve Terakkiciler, İstanbul’u ‘batılı ve  modern’ bir şehir görünümüne sokmak için sokaklardan topladıkları 80 bin köpeği Sivriada’ya bırakmış, hayvanlar açlıktan birbirini parçalayarak, günlerce uluyarak acı içinde ölmüşlerdi.

Bugün, benzer saiklerle, ama daha ‘medeni’ görünen çözümlerle sokak hayvanları görüntüden silinmek isteniyor. Olay bu. 

ANKARA EYLEMDE: Hayvanseverler 7 Ekim Pazar günü, saat 14.00’te Sakarya Caddesi’nde bir araya gelip protesto yapacak.

ViCDAN FiLMi BAŞVURUSU

* Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Vicdan Filmleri Projesi, yeni kısa filmlerle vicdanı görünür kılmaya devam ediyor.

* Proje amatör, profesyonel, eli kamera tutan herkesi film çekmeye davet ediyor. Bu daveti kabul ederek kamerasını vicdanına çevirenler, 1 Kasım 2012  tarihine kadar www.vicdanfilmleri.org adresine filmlerini yükleyebilecekler.

* En fazla beş dakika uzunluğunda olması gereken filmler için tür sınırlaması yok.

* Projenin bu seneki jürisi Alin Taşçıyan, Arzu Başaran, Eric Bogosian, Hülya Uçansu, Marco Bechis, Rakel Dink, Reha Erdem ve Robin Kirk’ten oluşuyor.

* Katılım koşulları, detaylı bilgi ve önceki yılların filmleri için: www.vicdanfilmleri.org

Milliyet / 25.09.12