Sinirötesi operasyon olarak Roboski – Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 23 Mayıs 2012
  • 04:01

Demek ki bizim ordumuz, Roboski Köyü'nden Kuzey Irak'a giden o yolda sürekli köylülerin gidip geldiğini bilmiyor.

Bir anda, geçen ağustosta internete düşen meşhur (ve meşum) ses kaydı aklıma geldi. Mayınların nasıl başıboş bırakıldığından, Hantepe’den, yani beceriksizliklerden başka ne anlatıyordu eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner. Aynen şöyle: “Terör örgütü seçime kadar eylemsizlik diye bir karar aldı. Bu karar bizi bağlamaz. Terörle mücadelede hiç kimsenin talimatına ihtiyacımız yok. Kimse bize ‘harekâtı azalt, durdur’ diyemez. Dese bile bunu kabul etmeyiz.”

Vay vay vay. Şimdi bunu aklınızda tutun, sonra lazım olacak.

***

İleri saralım, düne gidelim. Başbakan konuşuyor: “(Roboski katliamını kastederek) Operasyonun hemen ardından haberimiz oldu. Biz yetkiyi vermişiz, TSK kullanmış. Eğer biz, Türkiye’de TSK’mıza güvenmiyorsak, polisimize güvenmiyorsak terörle mücadeleyi kiminle yapacağız? Ben izlediğim CD’de bir hareket gördüm. Bizzat izledim. Bir konvoy gidiyor. 30-40 kişi var. O yüksekten görmek mümkün değil. Bizim gözcülerimizin vermiş olduğu CD. Heronlarımızın. Silahlı Kuvvetlerimiz de gerekli adımı atmıştır. Bu bölge terör bölgesidir. Halkın, sivilin oturduğu bir bölge değildir. Böyle bir bölgede silahlı kuvvetler bu Ahmet midir, Mehmet midir bilemez ki?”

Ha, demek öyle!

***

Demek ki bizim ordumuz Roboski Köyü’nden Kuzey Irak’a giden o yolda sürekli köylülerin gidip geldiğini bilmiyor.

Demek ki bizim ordumuz ‘Ahmet ile Mehmet’i’ ayırt edecek yeteneğe sahip değil, önüne geleni indirebilir.

Demek ki, bizim ordumuz başbakana haber vermeden sınırötesi operasyon yapabiliyor.

Demek ki, Ekim 2011’de beşinci kez uzatılan sınırötesi operasyon tezkeresi orduya ‘böyle’ operasyonları başbakana sormadan yürütme yetkisi veriyor.

***

Halbuki söz konusu tezkere Meclis tarafından hükümete verilir, orduya değil. Ve tezkere metni şudur: “Türkiye’ye yönelik devam eden terörist saldırılara ve tehdide karşı, uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere, hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe belirlenecek şekilde, TSK unsurlarının, Irak’ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve saldırılarının bertaraf edilmesi amacıyla sınırötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere, Irak’ın PKK teröristlerinin yuvalandıkları kuzey bölgesi ile mücavir alanlara gönderilmesi ve görevlendirilmesi için TBMM’den izin istenilmesi kararlaştırılmıştır.”

***

Koşaner’in de ifade ettiği gibi terörle mücadelede kendisinden başka hiçbir otorite tanımayan bu orduya, geçen yıllarda vahim hatalar yapmış bu orduya...

Niçin beşinci kez böyle sınırsız yetki veriyorsunuz?

Roboski katliamı bu tezkerenin bir sonucu olarak sizden habersiz yapılabildiyse, bu tezkereyi Meclis’e getiren aşağıda imzası bulunan tüm bakanlar sorumludur:

Bülent Arınç, Mehdi Eker, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Sadullah Ergin, Fatma Şahin, Egemen Bağış, Nihat Ergün, Ertuğrul Günay, Erdoğan Bayraktar, Ahmet Davutoğlu, Zafer Çağlayan, Taner Yıldız, Suat Kılıç, Hayati Yazıcı, İdris Naim Şahin, Recep Akdağ, Mehmet Şimşek, Ömer Dinçer, Veysel Eroğlu, Binali Yıldırım, İsmet Yılmaz.

Meclis’ten aldığı tezkereyle orduya ‘Irak’ın kuzeyi ve mücavir (bu da son derece geniş bir tanım) alanları için yetki veren Başbakan sorumludur.

Tezkere Meclis’e geldiğinde “İhtiyaç varsa destekleriz” diyen CHP ve MHP sorumludur.

***

Olay bu kadar net: Ordu, başına buyruk hareket ediyor. Üstelik Heronları kullanmayı bilmiyor, Ahmet’le Mehmet’i birbirinden ayıramıyor. Hükümet mevzuya sonradan dahil oluyor, ordumuzun hatası neyse TL olarak tazmin edelim geçelim gidelim diyor. Başbakan’ın veciz sözüyle bitireyim: Siz bunu halka yediremezsiniz!

NOT: ‘Collateral damage’, ‘ikincil hata’, ‘operasyon kazası’ gibi kirli savaş öfemizmlerine bir yenisi eklendi: Orası terör bölgesi!

Radikal / 23.05.12