Sincan F Tipi'nde 23 saat tecrit

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Zindanlar
  • |
  • 14 Mayıs 2012
  • 10:24

TKP/ML davasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan hasta tutsaklar Kemal Ertürk ve Mesut Deniz, cezalarının niteliği gerekçesiyle en ağır şekilde tecride maruz bırakıldıklarını söylediler. Ertürk ve Deniz, 10 metrekare hücrede 23 saat kapalı bir yaşama terk edildiklerini bildirdiler.

TKP/ML tutsakları Kemal Ertürk, Mesut Deniz ve Hasan Çoban, 1999 yılı Çankırı valisi eylemi dosyasından ağırlaştırılmış müebbet cezası almışlardı. F tipi cezaevlerinin açılmasıyla Sincan'a sevk edilen ve ilk günden bu yana Sincan 1 Nolu F Tipi'nde tutulan hasta tutsaklardan Kemal Ertürk ve Mesut Deniz yakınları aracılığıyla sağlık durumlarına ve cezaevindeki uygulamalara ilişkin bilgi verdiler.

Adli Tıp Kurumu’nun, şizofren hastalarının tahliye edilmemeleri için "Majör depresyon" olarak rapor ettiği hastalardan biri olan Mesut Deniz, sağlık durumunda en ağır süreci 2001-2006 yılları arasında yaşadığını, 2006'dan sonra ise adım adım iyileştiğini söyledi. Hastalığının şu an uyuduğunu ancak her an yeni bir olay nedeniyle tetiklenip uyanabileceğini ifade eden Deniz, “O ağır tablonun yaşandığı günlere dönme riski ile karşı karşıyayım” dedi.

Deniz, ağırlaştırılmış müebbetlik olmalarının sağlıkları üzerindeki etkilerini ise şu şekilde dile getiriyor:

“Sağlıklı bir insan için bile aralarında şizofrenin de bulunduğu ağır psikolojik sonuçlar doğuran tecrit koşulları, ağırlaştırılmış olduğum gerekçesi ile en ağır şekilde bir şizofren hastası olan bana da uygulanmaktadır."

DİYET YEMEKLERİ VERİLMİYOR

Şeker ve yüksek tansiyona bağlı sağlık sorunları olan Kemal Ertürk ise bu sorunlarının hapishane ve tecrit koşulları ile birleşmesi sonucu günlük yaşamında ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını aktardı.

Adalet Bakanlığı ve hapishane idaresi, hasta tutsaklara ilişkin "diyet yemek" verildiğini iddia etse de, Ertürk’ün anlattıkları bunun doğru olmadığını ortaya çıkarıyor. Buna göre, Adalet Bakanlığı’nın ‘diyet yemek’ menüsü haşlanmış patates ve pirinç lapasın ibaret. Bu ‘diyet yemekler’e karşılık, hasta tutsaklar, normal yemekler alarak, bunları yenilebilir hale getirmeye çalışıyorlar. Çoğunlukla günde üç çeşit yemek çıkan hapishanelerde, bunun bir çeşidinin tatlı olduğunu belirten Ertürk, bu durumda şeker hastalarının menüsünün otomatikmen ikiye düştüğünü ifade ediyor. Şeker hastaları için meyve getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Ertürk, diğer iki çeşit yemeğin ise genel kitleye yönelik hazırlandığı için çoğunlukla tuzlu olduğunu ve tansiyon hastalarının bu yemekleri yıkayarak yenilebilir hale getirmeye çalıştıklarını kaydetti.

İKTİDARIN TECRİT ANLAYIŞI NEDİR?

Hasan Çoban ise 2005 yılında sessiz sedasız bir şekilde yürürlüğe konulan Ceza İnfaz Kanunu’nu (CİK) hatırlatarak, "Kanunun 25'inci maddesi ile sahip olduğumuz tüm haklar ya kaldırıldı, ya da özel şartlara, yani ‘iyi halliğe’ bağlanıp, sınırlandırıldı” dedi. Bugün hapishanelerde yaşanan tüm saldırıların yasal zemininin bu yasa ile atıldığına dikkat çeken Çoban, yaşardıklarını şöyle anlatıyor:

"21 Haziran 2005'te üç kişilik hücrelerde kalan ağırlaştırılmışlar, zorla tekli hücrelere konuldular. Yasa, 1 saatlik havalandırmayı eksiksiz uygulanmaya konuldu. Fakat 1 saat havalandırmaya karşı tüm hapishane kitlesi ortak fiili direnişe geçti. Ardından havalandırma süresi burada 6 saate çıktı. Ancak bu durum, değişen güçler dengesi, siyasal ortam, içerisi ve dışarısının koşulları gibi bir dizi faktörün ne yazık ki bizlerin aleyhine olan değişen koşulların ortak sonucu olarak ağırlaştırılmışların koşulları ile ilgili yasanın adım adım uygulamaya geçirilmesi engellenmedi. Ve 2-3 yıl önce havalandırma saati önce 4 saat olarak sabitlendi, ardından 16 Şubat’tan itibaren de 1 saate çekildi. Disiplin cezaları olan diğer tutuklu ve hükümlüler sohbete çıkarılırken Ağırlaştırılmış müebbetliklerin bu hakları da "İyi halli değilsiniz" denilerek kullandırılmıyor. Böylece idare ağırlaştırılmışları, diğer tutuklu ve hükümlülerle yan yana gelmelerini engelleyerek 1 metrekarelik bir hücrede 23 saat kesintisiz tecrit etmiş oluyor.”

ANF / 14.05.12