Sendika ağalarından er ya da geç hesap sorulacaktır! - SİDER

  • Arşiv
  • |
  • Sendika
  • |
  • 25 Eylül 2012
  • 10:23

Kamuoyunun bilgisine…

Türk-İş bürokratlarının devrimci sınıf faaliyetine tahamülsüzlüğünün çarpıcı bir örneği 21 Eylül Cuma günü yaşandı. Bilindiği üzere karayollarının özelleştirilmesine karşı Yol-İş sendikası ülke genelinde eylemler yapacağını duyurmuştu. Adana’da da bu eylemler kapsamında ve özel olarak "bazı büyükşehir belediyelerinin sınırlarının değiştirilmesi ile 13 ilde büyükşehir belediyesi kurulması ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun tasarısı taslağı" ile ilgili AKP il binası önünde 17.30'da bir eylem gerçekleştirilmişti.

Yol-İş’in eylemine destek veren, ayrıca Adana İşçi Bülteni'nin Eylül sayısının işçilere dağıtan Sanayi işçileri Derneği (SİDER) çalışanları dağıtım sonrasında sendikal bürokrasinin saldırısına hedef oldu.

Bülten dağıtımı sonrası Güvenlik Şube polisinin bültenin toplatması olup olmadığına bakmak istemesi sonucu bekletilen SİDER çalışanlarının yanına gelen Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar kendisinin izni olmadan niçin dağıtım yapıldığını sordu.

Yapılanın devrimci bir faaliyet olduğunu bunun için kimseden izin almak gerekmediğini belirten devrimcilerin karşısında sendika ağası ve yanındaki yalakaları saldırganlaşarak fiziksel saldırıda bulundu. SİDER çalışanları saldırıyı bürokrasinin teşhirini yaparak karşıladılar. Polis ise beklendiği üzere sendika bürokratlarını kollama yoluna gitti.

Sendikal bürokrasinin işçi düşmanı kimliğini bu son yaşanan olayla bir kez daha görülmüştür. Sendikal bürokrasinin devrimci sınıf faaliyetine tahammülsüzlüğü kuşkusuz yeni ve  şaşırtıcı olan bir durum değildir. Hatırlanacağı üzere sendika ağası Edip Gülnar’ın nasıl bir kimliğe sahip olduğu Adana Tekel işçilerine saldırmasıyla da gündeme gelmişti.  Bilindiği gibi o süreçte Tekel işçileri Türk-İş tarafından kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesi, alınan 26 Mayıs genel grev kararının uygulanması yönüne basınç oluşturmak ve taleplerine dikkat çekmek amaçlı Türk-İş binalarını işgal eylemleri geçekleştirmek istemişti. Buna karşılık işçiler polis ve sendikacıların şiddetli saldırısına maruz kalmışlardı. İşçilere saldıranların başını yine Türk-İş 4. Bölge Başkan Yardımcısı Edip Gülnar çekmekteydi. Edip Gülnar işçilere küfürler savuracak denli arsızlaşmış bir bürokrat olduğunu o zamanda tüm açıklığıyla ortaya sermişti.

SİDER çalışanlarının yaşadığı bu son saldırı vesilesiyle bir kez daha Edip Gülnar şahsında sendika ağalarının işçi hareketi önündeki uğursuz rolü görülmüştür. Ancak biliyoruz ki, işçi sınıfının haklı davası, Edip Gülnar gibi sendika ağalarını aşarak yolunda ilerleyecek, devrimci sınıf faaliyetini engellemeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

Sendikaları çiftlikleri gibi kullanan, işçi aidatlarıyla saltanat süren bu sendika ağalarından er yada geç hesap sorulacaktır. İşçi ve emekçiler sendikaların başına çöreklenmiş bu ağaların maskelerini yükseltecekleri mücadeleleri sayesinde kuşkusuz düşürecektir. Son olarak devrimci, ilerici ve emekten yana olan kişi ve kurumları sendikal bürokrasinin has temsilcilerinden Edip Gülnar’ın işçi düşmanı saldırgan tutumunu protesto etmeye, sınıf devrimcileri şahsında işçi sınıfının kurtuluş mücadelesine saldıran bu ağalara karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.

Hatırlanacağı gibi SİDER çalışanları Adana İşçi Bülteni’nin dağıtımını Adana Organize Sanayi Bölgesinde Abdioğulları Plastik fabrikası önünde yaparlarken de fabrika özel güvenliğinin saldırısına maruz kalmışlardı. Bu son saldırıyla birlikte değerlendirildiğinde devrimci sınıf çalışmasına yönelik bu saldırılarda yan yana düşenlerin, aynı safta buluşanların kimler olduğu ortaya çıkacaktır. İşçi sınıfının bilinçlenmesine karşı olanlar sadece patronlar olmamakta, onlarla birlikte sendika ağalarıda kendilerinden bekleneni yapmaktadır.

İşçi sınıfı, kendi sınıf çıkarları için verdikleri sınıf savaşımında elbette sermaye sınıfını alaşağı edecekleri gibi sendikaları çiftlikleri haline getirenlerle de hesaplaşacaklardır.  

Sanayi İşçileri Derneği (SİDER)