(12.01.08) – Sermaye devleti, sefalet koşullarında yaşayan işçi ve emekçilerin ellerindeki kırıntıları da almaya çalışan politikalar izleyerek yoksulluğu katmerleştiriyor. Sınır ötesi operasyonlar ile doruk noktasına ulaşan kirli savaş ve yükseltilen şovenizm ise onu içten içe çürüten bir zehir olarak toplumun damarlarında dolaşıyor. Bu barbarlık politikalarını uygulamak için tüm imkanlarını seferber eden sermaye devleti, hiçbir muhalif sesin önüne çıkmasına ve karşıt görüşler ifade etmesine tolerans göstermiyor. Muhalefeti ezmek için kolluk güçlerinin ipleri çözülüyor ve devrimci düşünceler dizginlerinden boşanmış bir devlet terörünün hedefi haline geliyor.

Devletin başta devrimci-muhalif basın olmak üzere tüm medyayı denetim altına alma politikaları da her gün eklenen yeni yöntemlerle sürüyor. Çıkarılan yasalar ile basın yayın kuruluşları baskı altına alınmaya ve otosansüre zorlanmaya çalışılıyor. Geçmişte Özgür Ülke gazetesini bombalayarak özgür basını susturmaya çalışan sermaye devleti, bugün de uyguladığı cezalarla aynı sonuca ulaşmaya çalışıyor.

Son dönemde keyfi biçimde çıkarılan “hoşa gitmeyen!” konular hakkında yayın yapılmasının yasaklanması ve Gündem, Kızıl Bayrak, Yürüyüş gazete ve dergilerine verilen yayın durdurma, toplatma cezaları muhalif sesleri susturma girişimlerinin en somut örnekleri olarak karşımızda duruyor.

Ana akım medyanın dışında kalan muhalif sesleri yoketmek için son olarak “dağıtım sansürü” oyununa başvuruldu. Aralarında devrimci-sosyalist yayınlarında bulunduğu pek çok gazete ve dergiyi dağıtan Doğan Dağıtım Satış ve Pazarlama A.Ş, bugüne kadar geçerli olan sözleşmeleri tek taraflı olarak feshetti. YAY-SAT’ın yeni önerdiği anlaşma ise yayın değerinin %40’ının peşin ödenmesi ve belli bir miktarın da "etiket parası" adı altında ödenmesini öngörüyor. Bu ise altından kalkılmaz bir maddi külfet anlamına geliyor.

Dağıtım sansürüne karşı tepki!

Devrimci basına yönelik açık bir sansür anlamına gelen bu saldırıya karşı biraraya gelen çeşitli gazete ve dergiler bir toplantı yaparak uygulanan sansüre karşı birlikte mücadele etme ve dayanışma kararı aldılar.

Atılım, BirGün, Devrimci Hareket, İşçi-Köylü, Evrensel, Kızıl Bayrak, Odak ve P Devrimci Duruş’un katıldığı toplantıda, basına yönelik uygulanan sansürün bütünlüklü olarak ele alınması ve sansüre karşı basın özgürlüğünü savunan bir platformun oluşturulması hedefiyle hareket edilmesi üzerinde duruldu. Toplantıda ayrıca sansüre karşı duyarlı kesimlerin ve gazetecilerin harekete geçirilmesi, toplu gazete satışlarının organize edilmesi ve Gazeteciler Cemiyeti önünde bir basın açıklaması yapılması kararı alındı.

18 Ocak Cuma günü saat 12:00’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önünde “Basına yönelik baskı ve sansüre hayır!” şiarlı bir basın açıklaması gerçekleştirilecek.

Sansüre karşı verilen mücadele ilerleyen günlerde gerçekleştirilecek olan eylemler ve gazete satışları ile sürecek.

Kızıl Bayrak/İstanbul