PKK ve PAJK’lı tutsaklardan Erdoğan’a sert tepki - ANF

  • Arşiv
  • |
  • Kürt Sorunu / Azınlıklar
  • |
  • 14 Kasım 2012
  • 15:50

PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar adına açıklama yapan Deniz Kaya, Başbakan Erdoğan'ın "şov yapıyorlar, şantaj yapıyorlar" açıklamasına sert tepki göstererek, "Taleplerimiz sağa-sola çekiştirilemeyecek kadar somut ve nettir. Taleplerimizin muhatabı olan AKP devleti-hükümeti, kamuoyu önünde ve amasız, fakatsız, ancaksız, bir biçimde yanıt vermeli ve yerine getirmelidir. Bunu yapmak yerine, bizleri tehdit etmek, direnişimizi karalamak, yok saymak, yalan atmak, idam tehdidi ile bizlerin geriye çekileceğini beklemek-sanmak, beyhude çabalar olmaktan da öteye, boş hayallerdir" dedi. Kaya, "En ufak bir saldırı ve müdahalede nelerin olabileceğini kamuoyuna söylemiş ve AKP hükümetinin bunun altında kalacağını, kıyameti koparacağımızı belirtmiştik" diye kaydetti.

KAYA: MÜDAHALE OLURSA KIYAMETİ KOPARIRIZ

PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar tarafından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ile anadil önündeki engellerin kaldırılması için başlattılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri 64. gününde devam ederken, siyasi tutsaklar adına Deniz Kaya yazılı açıklama yaptı. "Bizler; Türkiye cezaevlerinde bulunan on bin PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar olarak, 12 Eylül 2012'de açıklama yapmış ve önderliğimiz üzerinde sürdürülen tecridin sona erdirilmesi; önderliğimizin sağlık, güvenlik ve özgürce hareket etmesinin koşullarının yaratılmasını, anadilimiz üzerinde yürütülen ırkçı ve inkarcı politikalara son verilerek, başta anadilde savunma olmak üzere, anadilimizde eğitim ve öğreniminin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istemiş ve bu taleplerle süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladığımızı, taleplerimizin muhatabı olarak da AKP devletini-hükümetini gördüğümüzü belirtmiştik" hatırlatmasında bulundu. Kaya, "Taleplerimizin muhatabı olan AKP hükümeti ve Türk Başbakanı Tayyip Erdoğan, bu süre içerisinde taleplerimizi görmezden gelmiş, eylemimizi yok saymış, bedenlerini ölüme yatırmış arkadaşlarımız şahsında, bizlere, halkımıza hakaret etmiş ve tüm dünyanın gözleri önünde, cezaevlerinde açlık grevi olmadığını söyleyerek, açıktan ve gözlerini kırpmadan televizyon ve basının önünde yalan söylemekten çekinmemiştir" dedi.

Başbakan'ın "yok" dediği açlık grevi direnişinin, bizzat kendi bakanları ve hükümeti tarafından sayısal rakamlar verilerek, kabul edildiğine vurgu yapan Kaya, "Bir halkı yönetme iddiasında olan; ancak yıllardır, kan-zulüm-gözyaşı-acı ve yoksulluktan başka hiçbir şey vermeyen, kendi saltanatı ve ihtirası için ortalığın kan gölüne dönmesinde hiçbir beis görmeyen birinin başta tutulmaya devam etmesi, tek kelimeyle utanç verici bir durumdur" dedi. Bir Başbakan'ın bu kadar açık, bu kadar bariz ve tüm dünya tarafından bilinen, görülen bir gerçeği yok sayması, inkar etmesi, içine düştüğü durum açısından ibret verici bir durum olduğuna dikkat çeken Kaya, "Türk halkının ve tüm kanaat önderlerinin; aydınların bu durumu görmesi, bir kişinin ihtirası için toplumu düşürdüğü bu zül duruma sessiz kalmaması gerekmektedir. Çünkü yaşanan bir zillet durumudur ve zillet felaket getirecek; felaket sadece bugün için değil, toplumun tüm geleceğini yok edecek düzeydedir" diye bellirti.

KAYA: AKP REJİMİ TÜM NESİLLERİN GELECEĞİNİ KARARTIYOR

Tayyip Erdoğan ve AKP rejiminin, sadece şimdi değil, tüm nesillerin geleceğini kararttığına vurgu yapan Kaya, "Kardeş Türk halkı ve demokrasi güçleri bilmelidir ki, AKP hükümeti ve Tayyip Erdoğan başta kaldığı sürece, hiç kimsenin ama hiç kimsenin gelecek garantisi yoktur, çocukların, kadınların, gelecek nesillerin hiçbir garantisi yoktur" çağrısında bulundu. Kaya, açıklamasında şunlara dikkat çekti: "Bugün bizlere, halkımıza saldıran gerici ve yobaz bir muhteris, yarın en yakınındakileri bile yemekten, harcamaktan çekinmeyecektir. Çünkü onun için önemli olan toplum, toplumun geleceği, ülkenin ve halkın mutluluğu ve refahı değildir; böylesi muhterisler sadece ve sadece kendi çıkarını düşünür; kendisi varsa toplum var, kendisi yoksa toplum da yoktur, halk da yoktur, gelecek de yoktur. Türk halkının bu durumu görmesi ve buna karşı harekete geçmesi artık bir ihtiyaç olmanın da ötesinde, bir gereklilik, bir zorunluluk, toplumun devamı ve gelecek nesillerin selameti için ayağa kalkması ve Nazi artığı bu Hitler kopyasını başından atması gerekmektedir."

ULUSLARARASI KAMUOYUNA DUYARLILIK ÇAĞRISI

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, CPT, Uluslararası Af Örgütü ve tüm sorumlu yetkili çevrelere seslenen Kaya, "Bu insanlık utancını durdurun, bu çığlıklarımızı duyun; önderliğimiz 476 gündür ağır ve sistematik bir işkence ve tecrit altında, halkımıza her gün bombalar yağdırılıyor, cezaevlerinde arkadaşlarımız ölümle yüz yüze" diye kaydetti.

Kaya, cezaevlerine gönderilen genelge ile asker ve polis yığınağı yapıldığına dikkat çekerek, "Bugün açlık grevimizin 64'üncü günü. 64 gündür zindanlarda bulunan arkadaşlarımız dirhem dirhem erimekte, arkadaşlarımız artık ölümün eşiğine gelmiş bulunmaktadırlar. Taleplerimizin muhatabı olan AKP devleti, taleplerimizi karşılamak yerine, arkadaşlarımızın ölümü üzerinden bizlere şantaj yapmaktadır. 64 gündür açlık grevinde olan ve artık konuşamaz, yürüyemez duruma gelmiş olan arkadaşlarımıza müdahale etme, saldırma hazırlıkları yapmaktadır. Bunun yanında, Hipokrat yeminini unutan, bu yemini hiçe sayan doktor Mendel kılıklı ve kendine hekim diyen faşist kişiler ile beraber arkadaşlarımıza psikolojik işkenceler yapılmaktadır. Bizler özgürlük tutsakları olarak; en ufak bir saldırı ve müdahalede nelerin olabileceğini kamuoyuna söylemiş ve AKP hükümetinin bunun altında kalacağını, kıyameti koparacağımızı belirtmiştik" ifadelerini kullandı.

KAYA: TALEPLERİMİZ SAĞA-SOLA ÇEKİŞTİRİLMESİN

Açlık grevinde olan tutsakların taleplerini bir kez daha hatırlatan Kaya, "Taleplerimiz sağa-sola çekiştirilemeyecek kadar somut ve nettir. Taleplerimizin muhatabı olan AKP devleti-hükümeti, kamuoyu önünde ve amasız, fakatsız, ancaksız, bir biçimde taleplerimize yanıt vermeli ve yerine getirmelidir. Bunu yapmak yerine, bizleri tehdit etmek, direnişimizi karalamak, yok saymak, yalan atmak, idam tehdidi ile bizlerin geriye çekileceğini beklemek-sanmak, beyhude çabalar olmaktan da öteye, boş hayallerdir. Hemen belirtelim ki, bizler bu şantaja gelmeyiz. Halkımızın buna vereceği cevabı da çok yakında, başta bu şantajı yapanlar olmak üzere, dost ve düşman herkes görecek ve tanık olacaktır" açıklamalarında bulundu.

Talepler yerine getirilmeden "Parasını veren mahkemelerde isteyen istediği dili konuşacak" demenin bir saptırma olduğuna dikkat çeken Kaya, "Bu bir kandırmacadır. Bu, 'Kürtçe konuşursan, para cezası keseriz' demektir. Bu 12 Eylül, 12 Mart mantığı, anlayışı ve zihniyetidir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bizler ne seçmeli dili kabul ederiz, ne dilimizi kurslarda öğreniriz, ne de para vererek mahkemelerde savunma yaparız. Bizler; anadilimiz ve kültürümüzün yasal-anayasal güvencelere kavuşturulmasını, kendi ülkemizde kendi dilimiz ve kültürümüzle yaşamak istiyoruz. Tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz; bunun dışında söylenen hiçbir şeyi kabul etmeyiz, hiçbir oyuna ve manipülasyona gelmeyiz, tüm gücümüzle buna karşı çıkarız. Halkımızın, halkımızın dostları ve tüm devrimci demokratik çevrelerin, duyarlı kamuoyunun bu aldatmacalara kanmaması ve buna karşı çıkmasını istiyoruz" dedi.

Türkiye'de yaşayan tüm halklar ile birlikte eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşamın olacağı gelecek için bedenlerini ölüme yatırdıklarını kaydeden Kaya, "Bizler özgürlük tutsakları olarak; özgür ve onurlu bir yaşam, kendi geleceğimizin kendimiz tarafından belirleneceği, Türkiye'de yaşayan tüm halklar ile birlikte, eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşamın olacağı bir gelecek için bedenlerimizi ölüme yatırdık. Bunu yaparken halkımızdan ve haklılığımızdan güç aldık ve almaya devam ediyoruz. Bizi desteklediğinizi biliyoruz, bu ırkçı ve inkarcı, katliamcı devletin topraklarımızdan gitmesini istediğinizi biliyoruz. Bunun en büyük kanıtı, bugüne kadar ve şu anda gösterdiğiniz büyük fedakarlık ve bitmeyen mücadelenizdir" ifadelerini kullandı.

KAYA: HALKIMIZIN TÜM BİREYLERİ AYAĞA KALKMALI

Kaya, açıklamasının devamında şunlara yer verdi: "Şimdi artık özgürlüğün an meselesi olduğu şafak vaktine gelmiş bulunuyoruz. Bu süreçte, herkesin; kadın, erkek demeden, genç ve yaşlı demeden, çocuk demeden halkımızın tüm bireylerinin ayağa kalkması ve bu faşist rejimi topraklarımızdan söküp atması ve özgürlüğümüzü kazanmamız artık an meselesidir. Bizler bu zulüm ve bezirgan saltanatına karşı direniyoruz ve büyük bir kararlılıkla direnmeye devam edeceğiz. Hiçbir güç ve baskı; hiçbir tehdit ve şantaj bizleri bundan alıkoyamaz-alıkoyamayacaktır. Evlatlarınız olarak sizden isteğimiz; bize güç vermeye devam etmeniz, bize omuz vermeniz, sesimize ses, gücümüze güç katmanız; çok haklı, çok meşru ve insan olmaktan kaynaklı, ana sütü kadar helal olan taleplerimiz yerine gelinceye kadar, geceli-gündüzlü serhıldan hareketinde yer almanız ve kim ne yapabiliyorsa, elinden ne geliyorsa yapmasıdır. Tüm ailelerimizi ve halkımızı, cezaevi kapıları önünde kesintisiz nöbetler tutmaya, buraları bir serhıldan yerine çevirmeye ve arkadaşlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Zalimler ve komplocular kaybedecek, halklarımız kazanacak, Özgürlük kazanacak."

ANF / 14.11.12