Penta Elektronik 2. Temsilcisi ile etkinlik üzerine konuştuk

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • Devrimciler
  • |
  • 04 Kasım 2012
  • 17:35

Etkinliğin çalışmalarına eşitlik ve özgürlük için mücadele eden bir işçi olarak ben de katılıyorum!”

- Bugün Türkiye Ortadoğu’da ABD adına taşeronluk yaparak halkları tehdit ediyor. Somutta Suriye’ye yönelik tehditler, savaş ve saldırganlığın kapıda olduğunu gösteriyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Penta Elektronik 2. Temsilcisi Özlem Kalaycı: Türk sermaye devleti dünden bugüne iç ve dış politikasını aslında genel anlamıyla değiştirmiş değil, sadece bugün saldırının boyutunu daha da şiddetlendirmiş durumda. Artık çok daha açık bir şekilde, akıllarda hiçbir soru işaretine yer bırakmaksızın kardeş halkların kanı üzerinden çıkar sağlamak için emperyalist devletlere uşaklık etmek şöyle dursun, adeta onlarla yarışıyor. Deyim yerindeyse, kraldan çok kralcılık yapıyor. Savaşta baş rolü kapmak için sabırsızlanıyor. İçeride sosyal yıkım saldırılarını hayata geçirirken, açlık ve sefaleti daha da derinleştiren bir dizi yasayı tek seferde geçirirken, işçi ve emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri son kuruşu da almak için türlü türlü politikalar uygularken, aynı şekilde dışarıda da ABD’nin taşeronluğunu yaparak pastadan aldığı payı daha da büyütmeye çalışıyor. Üstelik bunu yaparken büyük bir pişkinlikle işçileri, ezilen halkları yok saydığını gösteriyor. Kapitalist bir ülkede yaşadığımız için, bugün ABD ile yarın başka emperyalist devletlerle bu şekilde flört edilmesine şaşmamak gerekir tabi ki. Acak medyanın biz işçilere empoze etmeye çalıştığı düşünceye de kanmamak, savaş kışkırtıcılığı yapanların oyununa karşı uyanık olmak ve dik durmak da gerekir. En önemlisi de onların planlarını altüst etmek, tüm oyunlarını bozmak için “Yaşasın halkların kardeşliği” şiarını özellikle fabrikalara, sanayi havzalarına taşımak gerekir.

- Bu savaş, sömürü ve şovenizm atmosferinde sınıf devrimcileri “İşçilerin birliği halkların kardeşliği!” şiarıyla bir etkinlik örgütlüyor. Siz bu etkinlik hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Etkinliğin çalışmalarına eşitlik ve özgürlük için mücadele eden bir işçi olarak ben de katılıyorum. Bugün sermaye devletinin hızlandırdığı sömürü ve savaş politikalarına karşı haykırılacak en iyi slogan “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” sloganıdır. Bu sloganı tüm işçilere ve ezilen halklara anlatabilmek sermaye devletine atılmış bir tokat olacaktır. Etkinlik bu yüzden çok önemli. Çalışmalar sırasında “...sanatçılar da varmış, gidelim” diyen işçi arkadaşlarla karşılaşıyorum. Sınıf devrimcilerinin düzenlediği bir etkinliğe devrimci kültürü taşıyacak olan sanatçıların katılması elbette ki oldukça önemli. Fakat, etkinliğin politik içeriğini kavrayabilmek ve etkinlikten sonrasında uygulamaya dönük sonuçlar çıkarabilmek bence çok daha önemli. Bunu etkinlik süresince başaracağımızı düşünüyorum ve tüm işçi arkadaşlarımı, emekten yana tüm dostları “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” demek için etkinliğe katılmaya çağırıyorum.

Kızıl Bayrak / İstanbul