OSB Meslek liselerinden özel sanayi liselerine...

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Liseli Gençlik
  • |
  • 19 Ekim 2012
  • 13:55

Ucuz işgücü hırsında ‘ustalık’ dönemi


Meslek liselerini sömürü cehennemi yapmak için memleket meselesi ilan edenler daha fazlası için dönüşümü sürdürüyor. Zaten genç işçilerin çalıştırıldığı atelyelere dönen meslek liselerini de yetersiz buluyorlar. “Organize Sanayi Bölgesi Meslek Liseleri” adı altında bizzat fabrikalara adapte edilmiş meslek liseleri ile “ucuz ve kalifiye işgücü” köleliğini dayatmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz yıl adımları atılan OSB Meslek Liseleri’ne ilk kayıtların alınmasıyla yeni dönem başlamış oldu. Şimdiyse yakın zamanda toplanan 1. OSB Eğitim Zirvesi ile yeni dönem hedefleri belirlendi.

Milli Eğitim Bakanı sıfatıyla toplantıda konuşma yapan Ömer Dinçer, “Mesleki eğitimde bir sıçrama yapacaksak, özel sektörün bu sürecin kıyısında değil tam içinde yer alması gerekmektedir” diyerek bu konuda patronlardan daha hevesli olduğunu gösterdi. Yaptığı konuşmayla devletin eğitim alanında esas aldığı bakışı yansıtan Dinçer, meslek liselerinin düzen için geldiği seviye ve ihtiyacı tanımlamış oldu. Eğitim alanının tamamen sermayeye açılması noktasında somut adımların tartışıldığı zirve, bundan sonrası için çıtanın yükseltildiğini gösteriyor.

Sömürüde yeni halka olan OSB Meslek Liseleri’nin dahi yetersiz kaldığını ifade eden patronlar şimdi de “özel sanayi liseleri” hamlesine hazırlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Üst Kurulu ‘işbirliğiyle’ başlatılan projede “öğrenci ücreti”ni sanayici karşılarken, devlet ise sanayiciye “masraflar” için her öğrenci başına 2.000 TL ödenek verecek. Eğitimi kamu hizmeti olmaktan çıkaran toplam algının adımlarından biri de direkt meslek liselerine uygulanarak iki saldırı birleştirilmek isteniyor. Bir yandan paralı eğitimin zemini dolaylı yollardan düzlenirken diğer yandan eğitim sözde patronların okullarında verilecek.

Meslek liseleri kuruluşundan itibaren toplumun ihtiyaçlarına yanıt vermekten, liseli gençliğe gelecek sunmaktan uzaktı. Fakat hiç bir dönem yapılan sömürü düzenlemeleri, uygulamaları bu kadar ileri boyuta ulaşmamıştı. Patronların devleti gücünü pekiştirdikçe bir adım daha atmakta, sömürüyü katmerleştirmektedir. Sermaye hükümeti AKP ‘ustalık dönemi’ tanımını hak etmek için kendisinden bekleneni fazlasıyla hayata geçiriyor. Ucuz işgücü kaynağı yaratmak için meslek liselerine giden öğrenci sayısı artırılırken, okulların niteliğinde yapılan dönüşümler de daha yoğun sömürülere zemin hazırlıyor.

Kölelik prangalarını okul sıralarında takan patronlar meslek liselerini daha aktif kullanmayı hedefliyor. Daha önce bir dizi fiili yada tekil girişimle hayat bulan OSB-Meslek Lisesi işbirliği şimdi resmen hayata geçiyor. Tek başına eğitim boyutuyla kalmayarak staj ve atelye çalışması üzerinden bizzat üretime sürerek bizleri sömürü çarklarına katmak istiyorlar.

(Liselilerin Sesi, sayı 46, 15 Ekim-15 Kasım 2012)