Nürnberg’de işçi eğitim seminerleri

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 07 Mayıs 2012
  • 09:17

(07.05.12) -Almanya Nürnberg’de kapitalizmin saldırıları karşısında sınıf kimliğiyle yükseltilecek bir mücadele özel bir yer tutuyor. Bunun için sınıf bilincini yükseltmek amacıyla eğitim seminerleri düzenleniyor. Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır ile birlikte sınıf bilnçli bir grup işçi tarafından organize edilen eğitim çalışmaları 4 ve 6 Mayıs günleri düzenlediğimiz seminerlerle tamamlandı.

4 Mayıs’ta iş yerinde 3 saatlik Türkçe ardından üç saatlik, Alman işçilere dönük Almanca çeviri ile yaptığımız eğitim çalışması çok olumlu geçti.

Seminer kapsamında işlenen başlıklar arasında Toplu İş Sözleşmeleri, post-fordist sistem, esnek çalışma ve Toyotaizm, yeni dönem üretim tarzı, ekonomik kriz tartışmaları ayrıntılı olarak işlendi. Somut olarak Alman kapitalist devletinin içinde bulunduğu kriz ele alındı. Seminer özellikle Alman işçilerin ilgisini çok çekti.

6 Mayıs günü ise, IG Metall sendika binasında (DGB Haus) daha genel kitleye dönük toplantı gerçekleştirildi.

Bir işçi kısaca tartışma başlıklarını açıklar. Ardından, 6 Mayıs 1972 yılında idam edilen THKO önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile ilgili kısa bir anma yapıldı. Konuşmacı arkadaş kısaca, bu seçkin devrimcilerden söz etti. Denizler'i anmanın ve unutturmamanın önemli olduğunu dile getirdi. Sözlerini, onları anmanın mücadeleyi daha ileri boyuta taşımaktan geçtiğini vurgulanarak bitirdi. 3 Mayısta 6.500 işçinin katılımıyla gerçekleşen uyarı grevinin anlamına ilişkin vurgularla birlikte sözü Volkan Yaraşır’a bıraktı.

Volkan Yaraşır konuşmasında, ilk elden kapitalist sistemin içinde bulunduğu krizin gelinen aşamadaki seyrine değindi. Krizin yapısal bir kriz olduğu, 1973-74 yıllından itibaren ötelenen krizin nihayet 2008 yılında bir finans krizi şeklinde patlak verdiğini anlattı. 50 trilyon olan reel ekonomik sermayenin spekülasyonla nasılda 1.000 trilyon dolara ulaşmasıyla sınırlarına dayanıp ticari ve sanayi krizine evrildiğini belirtti. Kapitalist devletlerin şu ana kadar, kapitalist şirketelere 15 trilyon peşkeş çekmesine rağmen krizden çıkılamadığını, krizin en az on-onbeş sene devam edeceğini vurguladı. Krizin Yunanistan, Fransa vb. ülkelerde olduğu gibi devrimi mayaladığını, tam da bu nedenledir ki devrimci partinin yakıcı bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Yanı sıra, son dönemlerde ırkçı-faşist partilerin oylarını artırdığına dikkati çekti.

Yaraşır konuşmasında Türkiye ekonomisine de yer verdi. Türkiye ekonomisinin, hükümet çevrelerinin iddialarının aksine, kritik bir dönemde olduğunu açıkladı. Cari açığın 70 Milyar dolara, dış borçun 308 Milyar dolara çıktığı ve sıcak para akımının (sermaye ihracı) ise herhangi bir sebebten Türkiye’ye akımının durması veya azalması durumunda Türkiye’nin ötekilenen krizinin daha da ağır bir şekilde kendini göstereceğini belirtti. Yoksulluk sınırında yaşayan 13 Milyon kişinin olduğunu ifade etti. Konuşmada, post-fordizm çercevesinde esnek üretim ve Toyotaizm üretim sistemine değinildi, buna karşı görevlerin üzerinde duruldu.

Son olarak, el ele tutuşularak birlik, mücadele ve zafer sloganı atıldı, çoşkulu biçimde üç kez bu sloganın haykırılmasının ardından toplantı sonlandırıldı.

Gerçekleştirilen seminerlerin işçiler üzerinde olumlu etkileri olduğu, genel olarak işçilerin seminerleri çok eğitici bulduğu gözlemlendi.

Kızıl Bayrak / Almanya