Ne demek 'yolda takip'i reddetmek? – Pınar Öğünç

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 26 Kasım 2012
  • 05:38

Turkcell, ‘Yolda Takip’ adlı uygulamasını kamuoyuna yeni duyurdu. Takip etmek istediğiniz kişinin telefon numarasını yazıyorsunuz, bir onay mesajı gidiyor. ‘Tamam’ derse, seçilen sıklıkta şu derece teferruatlı mesajlar geliyor:

“53XXXX1458 no’lu hattın konumu: Atatürk Kitaplığı ve İTÜ Makine Fakültesi yakını, Miralay Şefikbey Sok. civarı, Taksim, Beyoğlu, İstanbul. Konum: 41derece 2dakika 17.74saniye ve 28derece 59dakika 20.43saniye.”

Şimdiye dek duyabildiğiniz kadına karşı şiddet hikâyeleri, kadın cinayeti haberleri zihninizden aksın. Sokakta saati sorduğu için, Facebook’ta adının yanına ‘evli’ yazmadığı için, cep telefonunu açmadığı ya da geç açtığı için, telefonuna çok mesaj geldiği için kadınların hayatlarındaki erkeklerin şiddetine maruz kaldığı, bu gerekçelerle öldürülebildikleri bir ülkede yaşıyoruz. Gerçekçi olalım; kocasının, sevgilisinin, babasının, abisinin baskısı, şiddet tehdidi altında yaşayan bir kadının, takip edileceğine dair bilgilendiren ‘onay’ mesajına ‘Hayır’ deme şansı var mı? ‘Yolda takip’i reddetmek de “Saklayacak neyin var” temalı potansiyel bir şiddet malzemesi çünkü.

Günlerdir (daha çok) kadınlar ve kadın örgütleri bu uygulamaya dair tepkilerini dile getiriyor sosyal medyada. Turkcell’e yaptıkları bireysel başvurulara aldıkları cevap şaşırtıcı değil: ‘Ama karşı tarafın rızası var’. Bu yaklaşım, uygulamanın sakıncalı yanını temizler gibi görünse de şiddet, bireysel hak ve özgürlüklerin hayata geçiş dinamikleri ve de memleket hakikatleri konularında eksik bir kavrayış içeriyor. Ya da bu tercih...

Cep telefonu üzerinden konum bildiren servislerin ilki bu değil. 2008’den beri var olan Turkcell’in ‘Acabanerede’, Avea’nın ‘Kimnerede’si, yine ‘onay’ mekanizmasıyla ‘sevdiklerinizin’ konumunu öğrenebileceğiniz uygulamalardı.

Sorun şu; bu ‘hizmetlerin’ sonuçlarından haberdar olamıyoruz. Örneğin haber olabilen ‘kıskanç koca şiddeti’ vakalarında, tarafların cep telefonu uygulamalarına bakmak kimin aklına geliyor? ‘Aldatıyordu’ diyerek karısını, sevgilisini kesen erkekleri bu paranoyaya getiren kaynakları kim soruyor? Tersinden sorayım, bu uygulamaların tek bir kadının dahi hayatını tehlikeye atmadığı konusunda kim garanti verebilir? Operatörler bu riski almaya hazır mı?

Polat Alemdar doğru isim

‘Yolda Takip’e yönelik tepkiyi arttıran bir etken de Turkcell’in birkaç gün evvel ‘Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans’ sloganlı ‘Beyaz Kurdele’ kampanyasının sponsoru olması. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’yla ortak yürütülen ‘Beyaz Kurdele’, ünlülerin imza verdiği, vatandaşların Facebook’tan ‘like’ ederek katkıda bulunduğu bir kampanyanın ötesine geçecektir diye ümit ediyoruz. Zira 60 ülkede yürütülen ‘Beyaz Kurdele’, aslen erkeklerin şiddet konusunda bilinçlendirilmesini öngören, bunu bir erkek meselesi olarak ele alan bir eğitim kampanyası. İlk destekçilerden Polat Alemdar/Necati Şaşmaz aslında ön plana çıkarılacak doğru bir isim. Topyekûn şiddeti, militarizmi, erkek egemen dili, bir ‘kahramanı’ öldürmek pahasına Polat Alemdarlığı tartışacaksa bu hakiki bir mesaj olacaktır. Herhalde planları da bu şekildedir.

Başa dönelim, ‘sıfır tolerans’ iddiası ‘Yolda Takip’ uygulamasıyla çelişiyor. Aksini iddia edebilir misiniz?

Radikal / 26.11.12