Moskova'da 1 Mayıs - Süheyla Demir

  • Arşiv
  • |
  • Sol Basın
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • 02 Mayıs 2012
  • 12:22

Devrim Meydanı Kızıl'dı

Rusya, 1 Mayıs'ı en çok coşkuyla ve en geniş katılımla kutlayan ülkelerden... Yalnızca Başkent Moskova'da gün içinde tam 16 farklı 1 Mayıs kutlaması etkinliği vardı.

Rusya, 1 Mayıs'ı en çok coşkuyla ve en geniş katılımla kutlayan ülkelerden... Bu yıl da bu gelenek bozulmadı ve tüm Rusya'da resmi rakamla 2.3 milyon kişi 1 Mayıs kutlamalarına katıldı. Yalnızca Başkent Moskova'da gün içinde tam 16 farklı 1 Mayıs kutlaması etkinliği vardı.

Moskova'da gerçekleşen her kutlamaya katılmam mümkün olmadığından tercihimi Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin (RFKP) organizatörlüğünde yapılan yürüyüşten ve alternatif sol radikallerin düzenlediği mitingden yana kullandım. Bu iki etkinliğe dair izlenimlerime geçmeden önce Moskova'da gerçekleşen diğer iki önemli 1 Mayıs kutlamalarından kısaca bahsetmek gerek.

Moskova'daki en geniş katılımlı kutlama, resmi rakamlara göre 120 bin kişinin katıldığı iktidar partisi Birleşik Rusya'nın desteklediği ve Rusya Bağımsız Sendikalar Federasyonu tarafından düzenlenen yürüyüş oldu. Bu yürüyüşte emek-mücadele eşitlik vurgusu epey zayıfken "bahar" coşkusu ön plandaydı.

Hatırlatmak lazım, 1992 yılında Rusya'da 1 Mayıs Emek ve İşçi Bayramı'nın adı 1 Mayıs Emek ve Bahar Bayramı olarak değiştirildi. Resmi 1 Mayıs kutlaması kategorisine dahil edilebilecek bu yürüyüşte Putin ve Medvedev'e verilen destek öne çıkan bir diğer noktaydı. "Emekçiler Putin ve Medvedev'den yana!", "Putin! Medvedev! Rusya, ileri!" gibi sloganlar emeğin ve işçilerin değil iktidarın sesini haykırıyordu aslında. Yürüyüşe damgasını vuran da "tandemin" sürprizi oldu. 7 Mayıs'ta görev değişimi yapacak olan Vladimir Putin ve Dimitri Medvedev yürüyüşe beraber katıldı ve Tverskaya Caddesi'nden Manej Meydanı'na kadar yürüdü.

Böylece hem 1996'dan beri ilk defa bir devlet lideri 1 Mayıs kutlamalarında resmen yer almış oldu hem de "tandem defansı"nın "sağlamlığını" bir kez daha kanıtlamış oldu.

Diğer önemli kutlama ise aşırı milliyetçi lider Vladimir Jirinovsky'nin başkanlığını yaptığı Rus Liberal Demokratik Partisi'nin (RLDP) Puşkinskaya Meydanı'nda düzenlediği kutlamalardı. Bu etkinlikte ise aşırı milliyetçi söylemler hakimdi.

"RLDP Rusya'nın mahvedilmesine izin vermeyecek" cümlesi öne çıkan sloganlardandı. Ajanslara göre RLDP'nin kutlamalarına 1.3 bin kişi katıldı.

1 Mayıs'ta Rusya'daki sol hareketlerin seslerinin duyulduğu ve kalbinin attığı yürüyüş ve mitingler ise Ekim Meydanı (Oktyabırskaya) ile Trubnaya Meydanı'nda yapıl

Hakim renk kızıl

İlk durağım Rusya Federasyonu Komünist Partisi (RFKP) tarafından düzenlenen yürüyüştü. Saat 11.30'da Ekim Meydanı'nda bulunan Lenin heykelinin önünden başlayacak olan yürüyüşe ucu ucuna yetişerek, kalabalığın arasında heyecanla ben de yerimi aldım. Gözüme ilk çarpan şey bayrak, kortej, slogan ve pankart çeşitliliğiydi. Yürüyüş, her ne kadar RFKP tarafından düzenlense de Sol Cephe, Sovyet Askerleri Birliği, Emekçi Rusya, Orduyu Destekleme Hareketi, Yasadışı Göç Karşıtı Hareket, Ortodokslar Birliği gibi birçok birbirinden farklı kesim de yürüyüşte yerlerini almıştı.

Bu farklılıklar yürüyüşte karmaşa ya da çatışma asla meydan vermedi, her grup sloganlarını atarak ve şarkılarını  söyleyerek yürüyüşü tamamladı. Yürüyüşte hissedilen eksiklik ise anarşist ve anti-faşist grupların yokluğuydu.

Ellerinde SSCB bayrakları taşıyan çocuklar, yaratıcı pankartlar hazırlayan gençler yürüyüşün yaş profilini genişletse de yaş ortalaması her RFKP etkinliğinde olduğu gibi oldukça yüksekti. Kiminin ellerinde bastonlar, kiminin ellerinde akordeonlar, parti bayrakları ve tabii ki Lenin, en çok da Stalin portreleri olan yaşlılar, dillerinde devrim şarkılarıyla eskiye özlem duydukları her hallerinden belli olsa da coşkuyla yürüyordu. Bayraklarda olduğu gibi giysilerde de kızıl renk hakimdi.

Putin ile Nato, yürüyüşte slogan ve pankartlara en çok yansıyan iki ana figürdü. "Hırsız Putin", "Putin'siz Rusya", "Putin baş ekstemisttir!", "Putin yakamızdan düş!" yazılı pankartlar Duma ve başkanlık seçimlerinde yaşanan seçim hileleri sonrasında yükselen muhalefet hareketinin 1 Mayıs'taki yansımalarıydı. "Rusya'da NATO'ya yer yok", "NATO'ya hayır! Hainlere hayır!", "Rusya'nın onurunu koruyacağız, NATO'ya tekme atacağız" yazılı pankartlar da Mart ayının ortasında Lenin'in doğduğu şehirde bulunan Ulyanovsk üssünün NATO'ya verilmesiyle tırmanan NATO karşıtlığının ifadesiydi.

"Bir Mayıs mücadele bayramıdır!", "Liberallere ölüm, burjuvaziye ölüm!", "Devrim", "Burjuvazi boktur", pankartlarının yanı sıra, göze çarpan "Kremlin'i sahtekarlardan temizleyeceğiz", "Her monarkın sonu Nikolay'ınki gibi olsun!", "Çok yaşa Rusya", "Çok yaşa Rus Silahlı Birlikleri" gibi pankartlar da yürüyüşteki görüş çeşitliliğini gözler önüne seriyordu.

1 Mayıs'ı kutlayan polisler

Bir yandan sloganlara diğer yandan devrim ve emek şarkılarına kulak kabartır, hiçbir detayı kaçırmamak mümkün olduğunca fazla fotoğraf çekmek için kortejler arasında hızla yol alırken tam bir bayram coşkusuydu hissettiğim...

Her kortejin önünde yer alan bandolar ve müzisyenler de çaldıkları marşlar ve şarkılarla neşemizi ve coşkumuzu iyice artırıyordu. Etrafımızı çevreleyen polisler bile keyfimizi bozmuyordu. Zaten, belirtmek gerek ki Rusyalı polisler Türkiye'deki gözü dönmüş eli coplu terör estiren polis örneğinden çok ama çok uzaktaydı. Kimi zaman gülümsemeyle yürüyüşü izliyorlardı, hatta göz göze geldiğimizde 1 Mayıs Emek ve Bahar Bayramı'mızı kutlayanlar dahi oldu.

Oktyabırskaya'da başlayan yürüyüş, Karl Marks'ın "Dünyanın tüm işçileri, birleşin!" yazan devasa heykelinin de bulunduğu Devrim Meydanı'nın tam karşısındaki Teatralnaya'da bitti ve yerini mitinge bıraktı.

Mitingte RFKP başkanı Gennadi Zyganov konuşma yaptı. Ancak ben bu kısma Rusyalı sol ve anarşist grupların düzenlediği 1 Mayıs kutlamalarına yetişebilmek için katılamadım.

Bayram havasından eylem çağrısına

Trubnaya meydanında başlayan bu ikinci yürüyüşte yaş ortalaması çok genç katılımcı yelpazesi de yine hayli genişti. Sergey Udaltsov'un liderliğini yaptığı Sol Cephe'nin yanı sıra, Rusya Sosyalist Hareketi, Kızıl Proletarya, Devrimci İşçi Partisi, Komünist Gençlik Birliği, İşçi Entarnasyoneli Komitesi, Öteki Rusya, Yeni Solcular, İnsan Hakları Savunucuları Komitesi, Rusya'nın Komünistleri Partisi ve anarşist, anti-faşist gruplar yürüyüşe büyük ilgi göstermişti.

RFKP'nin düzenlediği yürüyüş daha çok bayram havasında geçmişken "alternatif sol radikaller" olarak özetlenen bu grupların düzenlediği yürüyüş ve mitingi eylem ve direnişe kategorisine sokmak daha doğru olur.

Hissedilen sadece 1 Mayıs coşkusu değil; direniş ve eylemin aciliyetiydi de. Konuşmacılar, son seçimlerde yaşanan hile ve usulsüzlükler, muhalefete yönelik baskılar, Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütüne üye olması, neoliberal yasa düzenlemelerine dikkat çekerek bu 1 Mayıs'ın sıradan bir kutlama değil, bir eylem çağrısı olduğu vurguladı.

Geleneksel RFKP kutlamalarından daha canlı ve daha kararlı olan bu yürüyüş gençlerin umutlarını ve dava enerjilerini yansıtıyordu.

Kadınlar devrim yapar borş çorbası değil

İşçi Enternasyonali Komitesi'nin kortejinde birçok gökkuşağı bayrağının dalgalanması da Rusya Sosyalist Hareketi temsilcilerinden İlya Budraitskis tarafından bu yılkı yürüyüşün en önemli gelişmesi olarak yorumlandı. Alternatif sol radikallerin yürüyüşünde fark edilen diğer bir husus da RFKP ile genç kuşak solcular arasındaki ayrımın  gittikçe derinleşmesiydi. Konuştuğum her aktivist RFKP'nin giderek iktidarın kuklasına dönüşen sözde bir muhalefet partisi olmaya başladığı konusunda hem fikirdi.

Yürüyüşte taşınan pankartlara gelince benim aklıma en çok kazınanı feministlerin  "Kadınlar devrim yapar, borş değil*" pankartıydı. "Okullar piyasa, eğitim meta değildir!", "Parasız eğitim", "Tek çözüm: Direniş!", "Mücadele, dayanışma, işçilerin iktidarı!" gibi sloganlarsa yürüyüşte hep bir ağızdan dile getirilen sloganlardan aklımda kalanlar...

Sonuç olarak Moskova'da 1Mayıs bir başka coşkulu ve umutlu geçti... Emeğin sesi direniş ve mücadele çağrılarıyla birleşti. Ortak temennilerden biri de 80li yıllardan bu yana hızla bölünmeye başlayan Rusya solunun birleşme sürecine bir an önce girmesi ve gücünü toparlaması oldu. (SD/HK)

* Süheyla Demir, Rusya Halkların Dostluğu Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Öğrencisi

* Ünlü bir Rus Çorbası

bianet / 02.05.12