Mayıs şehitleri anmasında faşist provokasyon

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • 18 Mayıs 2012
  • 06:03

(18.05.12) – İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde 17 Mayıs günü gerçekleştirilen İbrahim Kaypakkaya anmasında faşist provokasyon yaşandı.

Öğle saatlerinde okulda toplanan ve eylemin başlangıç yeri olan Dokuzçeşmeler Kampüsü Kırmızı Kafe önüne yürüyen ilerici ve devrimci öğrencilerin yanına gelen bir grup faşist, fotoğraflarının çekildiğini iddia etti. Bir süre devam eden gergin tartışmaların ardından, alana gelen sivil polisler ve ÖGB’lerin arkasına saklanan faşistler “Burayı DTCF’ye dönüştüremeyeceksiniz!” naraları atarak kaçtılar.

Toplanma noktasında devrimci-demokrat-yurtsever öğrencilerin kortej oluşturduğu sırada sivil polislerin görüntü almasına da müdahale edildi. Polislerin uzaklaştırılmasının ardından başlayan yürüyüş boyunca “18 Mayıs’ı unutma, unutturma!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Şehid Namırın!”, “Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “ Faşizme karşı omuz omuza!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “Mahir, İbo, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!-Biji bratiya gelan!” sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından Hazırlık binası önüne ulaşan öğrenciler, kısa bir süre yapılan ajitasyon konuşmalarının ardından önce saygı duruşu ardından da basın açıklaması gerçekleştirdiler.

“Ezilenlerin ezenlere karşı mücadelesi tarihindeki şanlı direnişler, yaşam ve ölümleriyle bayraklaşan duruş ve kararlılıklarıyla devrim tarihine adlarını altın harflerle yazdıran yiğit devrimciler unutulmayacaktır. İbrahim Kaypakkaya ve Dörtler gibi sadece kendine yaşamayı reddedenlere hastır ölümsüz olmak ve onlar, yaşam ve mücadeleleriyle ölümsüzlüğün manifestosu olmuşlardır” sözleriyle başlayan basın açıklaması '71 devrimci kopuşunu ele alarak devam etti. Açıklamada, İbrahim Kaypakkaya’nın Türkiye’deki devrimci örgütlenmeye kazandırdıkları ifade edilirken Haki Karer ve Dörtler'e de değinildi.
Devletin katliamcı yüzünün teşhir edildiği açıklamada, bugün var olan devlet terörü ve faşist baskı örneklendirildi ve yüzlerce öğrencinin tutuklu olduğu hatırlatıldı.

Provokasyona karşı eylem

Anma etkinliğinin ardından, değerlerine hakaret edildiğinden dolayı artık faşistlere gereken cevabın verilmesi gerektiğini söyleyen yurtsever öğrenciler ile aynı görüşte olan diğer kurumların yapmış oldukları tartışmaların ardından bir yürüyüş yapılması kararlaştırıldı.

Yurtsever gençlik temsilcisinin, “bazı sloganları” atacaklarını belirtmesi üzerine başlayan tartışmalar sonucunda ise Ekim Gençliği, bu “siyasal dayatma” nedeniyle eylemin örgütleyecisi olmayacaklarını ancak eyleme katılacaklarını ifade etti. Gençlik Cephesi, Öğrenci Kolektifleri ve Dev-Genç (Devrimci Hareket) ve DGH da benzer düşünceleri ifade ederek bu eylemin örgütleyicisi olmadılar.
Faşistlerin bulunduğu alana doğru gidilmesi ve herhangi bir provokasyon durumunda faşistlere gereken yanıtın verilmesi kararını alan öğrenciler, yürüyüşe başlamalarının hemen ardından özel güvenlikler ve çevik kuvvet tarafından engellendiler.

Polis ve ÖGB ile yürütülen tartışmanın ardından kitle faşistler okulu terk edinceye kadar oturma eylemi başlattı.

Faşistlerin okuldan çıktığının haberinin gelmesi üzerine üzerine kitle, faşistlerin bulunduğu alana giderek basın açıklaması yapmak istedi. Polisle yaşanan tartışmalara rağmen basın açıklaması gerçekleştiren öğrenciler, devrim şehitleri anısına saygı duruşunda bulundular. Saygı duruşunda ilk önce Adnan Yücel’in “Biz kazanacağız!” şiiri okunurken devrimci marşlar da söylendi.
Son eylemde ise ağırlıklı olarak “PKK halktır halk burada!”, “Biji Serok Apo!”, “Selam Selam İmralı’ya Bin Selam!” sloganları atıldı.

Ekim Gençliği / DEÜ