Maltepe Belediyesi taşeron işçileri: “3 milyon taşeron işçisinin sesiyiz!”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 12 Mart 2012
  • 13:09

(13.03.12) - İki hafta süren Ankara yürüyüşlerini başarıyla tamamlayan Maltepe Belediyesi işçileri, zorlu yürüyüşlerini ve Nisan ayında gerçekleştirilmesi planlanan Taşeron İşçileri Kurultayı’na ilişkin hedeflerini paylaştılar.

“Sorunlar ve çözüm yolları tartışılacak”

- Taşeron İşçileri Kurultayı düzenlemekteki hedefiniz nedir?

İlhan Yıldırım: 78 günden beri tüm zorluklara rağmen direnişteyiz. Bu süreçte saldırılarla karşılaştık, zorluklar yaşadık. Karalamalar, iftiralar bizim haklılığımızı, meşruluğumuzu gölgeleyemedi. Tam tersine bizi daha çok cesaretlendirdi. Biz direnişe başlarken sadece Maltepe Belediyesi taşeron işçilerinin sorunlarına dikkat çekmek için direnişe başlamadık. İstanbul’da ve Türkiye’de taşeron işçilerinin yaşadığı sorunları gündeme getirme aracı olarak direnişe başladık. Bu direnişten kaynaklı çevre belediyelerde bizimle birlikte ayrı sorunları yaşayan taşeron işçileri de direnişten aldıkları güçle özgüvenli bir şekilde mücadele startı verdiler. Bizi örnek aldıklarını söylediler. Şu anda sekize yakın belediyede, tersanelerdeki taşeron işçileri, metal işkolundaki taşeron işçileriyle beraber büyük bir kurultay düzenlemeyi planlıyoruz. Bu kurultayda yaşadığımız sorunlar ve bu sorunların çözümü, mücadele gündeme gelecek. Birlikte hareket etme iradesi ortaya koyacağız. AKP’li ve CHP’li belediyeden taşeron işçileri de bu kurultaya katılacak. Bu kurultaydan çıkacak olan kararlar ışığında işçi arkadaşlarımızla beraber mücadelemize yön vereceğiz. İnsan iradesinin doğa koşullarına dayanabildiği kadar dayanacağız. Kurultay komitesinde direnişçi işçiler olarak yer alıyoruz. İki arkadaşımız bizi komitede temsil ediyor. Direniş alanına gerçekleştirilecek ziyaretin ardından yeni bir start vereceğiz. Ayrıca emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Kadınlara yönelik saldırıların bize dönük saldırılardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Bizi işten atan zihniyetle onları taciz ve tecavüz eden zihniyetin aynı olduğunu düşünüyorum. Bunların çözümü de kadın-erkek ortak mücadeleden geçiyor.

“CHP’nin gerçek yüzünü gösterdik”

- Ankara yürüyüşünü değerlendirirsen neler söylersin?

Alper Ekici: Ankara yürüyüşü umduğumuzdan iyi geçti. Planladığımız basın açıklamaları ve yürüyüşlerin olacağı yerler dışında spontane gelişen 4-5 tane daha yürüyüş ve basın açıklaması yaptık. Hiçbir diyaloğumuz olmadığı halde İzmit, Sakarya, Düzce, Bolu ve Ankara’da birçok insan bizi misafir edip eylemimize, basın açıklamalarımıza eşlik ettiler. Bu anlamda en önemlisi, aslında insanların tepkisiz, duyarsız olmadığını görüyoruz. İnanların tepkilerinin olduğunu ve bu tepkilerini bir çatı altında ortaklaştıramadıklarını görüyoruz. Ankara yürüyüşü de çok iyi geçti. Destekleyenlerin emekleri sayesinde yürüyüşü başarıyla sonuçlandırdık. Yüksel Caddesi’ndeki eylemde hiç kimseyi tanımamamıza rağmen 300-400 kişi katıldı. CHP Genel Merkezi önüne gittiğimizde oradaki insanlar direniş alanında birlikte yol yürüdüğümüz insanlarla aynı tavrı gösterdiler. Kılıçdaroğlu’nun “bana geldiniz de çözmedik mi” söyleminin gerçek olmadığı görüldü. Biz zaten, bu sorunu CHP’nin çözemeyeceği bilinciyle yola çıktık. Bunlar kendilerini işçiden, emekçiden, halktan yana gibi göstermeye çalışan yalancılardır. Hükümetten bir farkı yoktur. Bunu ortaya çıkarmak için o kadar yol yürüdük. Gittiğimizde de tavırlarını gördük. Yürüyüşün üzerinden bir hafta geçti, “muhteşem” Kılıçdaroğlu hiçbir şeyi çözememiş oldu. Maçlarda amigoların birbirlerine laf atmaları gibi hükümetle de aralarında hiçbir farkın olmadığını göstermiş oldu. İşçilerin, emekçilerin yaşamlarını daha rahat idame ettirmeleri için hiçbir yaptırım güçleri yok. Ankara yürüyüşünde de bunu gördük.

İlhan Yıldırım: Ankara yürüyüşü bizim için çok önemliydi. Biz Ankara’ya sonuç almak için gitmedik. Hem CHP’nin gerçek yüzünü teşhir etmek, taşeron işçilerinin sorunlarının perdesini aralamak için gittik.
Daha önce birçok eyleme katıldım. Ama Maltepe Belediyesi işçileri işçi sınıfının diğer bölüklerine de bir şey göstermiş ve öğretmiş oldu. Ankara yürüyüşü hem bize hem de Türkiye’deki 3 milyon taşeron işçisine birçok mesaj verdi.

“Sermayeden yana tavır aldılar”

- Uğradığınız sendikal ihanetin ardından Genel-İş cephesinden bir değişiklik var mı?

Mahmut Gülbinat: Şu anda bir değişiklik yok. Sendikaların, işçi sınıfını sahiplenme gibi bir tavrı olsa durum böyle olmazdı. 9 işçi 78 gündür Maltepe Belediyesi önünde direniyor. Bununla beraber 14 gün boyunca Ankara yürüyüşü sürdü. Bu sendikaların yıkılıp tamamen işçilerin yönettiği yeni sendikalar olması lazım. Ankara’da Sakarya Caddesi’nde bir sendikaya girdik. 70 yaşında adam diyor ki işçi sınıfının üzerinde ölü toprağı, beton var diyor. Ben de şunu söyledim. Sen gelmişsin 70 yaşına. İşçi sınıfının üzerinde ölü toprağı var. Bunu devlet ve hükümet vermiş ama geri kalan betonu da sendikalar işçi sınıfının önüne örmüş. Çünkü işçi sınıfına hep ihanet etmişsiniz, bu da onun bir göstergesidir. Maltepe Belediyesi önündeki bizleri üye bile yapmadılar. Bu da yetmedi işverenin yayınladığı deklarasyonun altına imza attılar. Genel-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Nevzat Karataş CHP’nin Emek Dünyası’ndan Sorumlu Başkanı’ymış. İşçi sınıfından yana tavır koymak yerine patronlardan ve sermayeden yana tavır koymuşlardır.

İlhan Yıldırım: DİSK’in Genel Kurulu’nda Maltepe işçileri bir şeye imza attı. Sendikal bürokrasiyi teşhir etti. Sendikalar işçi sınıfının öz örgütlülüğüdür. Sendikalar, bir elin beş parmağı kadar olan, asalak ve tavrını işçilerden yana koyan, işverenlerle her zaman kolkola gezen bürokratların değil işçi ve emekçilerindir. Sendikalar işçilerindir ve sendikaları bırakıp defolacaklardır. Biz o bürokratları bugün Maltepe Belediyesi’nde, yarın bir fabrikada veya farklı bir belediyede çalışırsak orada da teşhir edeceğiz. Sendikalar, gerçekten kendisini işçi sınıfından yana olduklarını iddia ediyorlarsa bu direnişe kayıtsız kalmamalılar. Sessiz kalırlarsa ve işçilerin haklı ve meşru direnişine kayıtsız kalırlarsa işverenle beraber hareket eden Belediye-İş 6 No’lu Şube Başkanı Ali Beyaz ve Genel-İş 2 No’lu Şube Başkanı Nevzat Karataş gibi olurlar.

Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu’nun toplantısına katıldık. Buradaki direnişimizi anlattık. İstanbul bölgesindeki direnişlerin ortaklaştırılması, birleşik mücadele hattının örülmesi, kitlesel destek verilmesi, direnişi uzun vadeye yaymak için ekonomik anlamda destek verilmesini istedik. Geçtiğimiz günlerde Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri Belediye Başkanı Mustafa Zengin’le bir görüşme yaptı.

- Hakkınızda yürütülen karalama kampanyalarına cevabınız nedir?

İlhan Yıldırım: Belediye Başkanı Mustafa Zengin, ortaya koymuş olduğu tavırla kendisinin ne kadar kötü durumda olduğunu, haksız olduğunu gösteriyor. Direnişimizi karalamak için elinden geleni yapıyor. Biz buradan şunu söylüyoruz. Biz meşruyuz, direnişimiz meşru. Kimseye veremeyecek cevabımız yok. Zengin’in direnişi karalamaya çalıştığını öğrendik. Bu mücadeleyi kişisel bir hesaplaşma gibi göstermek istiyor. Sizin vasıtanızla, iftira sahibinindir, gerçekler ise sokakta direnen işçilerindir.

- Dayanışma yeterli mi?

İlhan Yıldırım: Dayanışmaya çağırdığımız birçok kuruma, sendikalara buradan şunu söylüyoruz. Hiçkimse bu direnişin neden ve niçin yapıldığını tartışmasın. Somut bir şey var. Patron orada sıcak koltuğunda oturuyor. Bu çatışma işçi sınıfı ve sermayenin çatışmasıdır. Onlar tavırlarını göstersinler. Ya patrondan yana ya da işçilerden yana tavır alırlar. Kendilerini işçilerden yana gören ve bu söyleyen insanların niyetlerini de öğrenmiş oluruz.

Murat Karameşe: Maltepe’nin mahallelerinde, her gittikleri yerde nefesimizi onlara hissettireceğiz. Bundan sonra onları her yerde teşhir edeceğiz. Bize göre birkaçı hariç belediyedeki tüm meclis üyeleri oportünisttir. Bunlar kendi menfaatleri için vardır. Biz 78 gün boyunca, bunların içinde halk, işçi sınıfı diye bir şey yoktur. Biz de onları ev ev halka anlatacağız. Maltepe’yi CHP’nin ikiyüzlü tavrından kurtaracağız.

- DİSK ve Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici’yle herhangi bir görüşme gerçekleştirdiniz mi?

İlhan Yıldırım: Erol Ekici’yle DİSK Genel Kurulu’nda görüştük. Daha sonra bizimle görüşeceğini söylemesine rağmen bizimle herhangi bir görüşme yapılmadı. Gidip kendisiyle görüşmek istiyoruz ve en kısa sürede bize dönüp görüşürse bu konuyla ilgilenmiş olduğunu gösterir. Kendisini telefonla arayacağız ve görüşme talebimize yanıt vermezse bu konuyla ilgili kamuoyuna bir açıklama yapacağız.

Kızıl Bayrak / İstanbul