Kusursuz ihanetten eksik nedamete CPJ – Kadri Gürsel

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 25 Ekim 2012
  • 05:52

New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 8 Aralık 2011 tarihini taşıyan “hapisteki gazeteciler” konulu özel raporunun başlığı, “Gazetecilerin hapsedilmesinde dünya genelinde sıçrama yaşanıyor, en kötüsü İran” şeklindeydi. CPJ, raporunda “dünya gazeteci tutuklama şampiyonu” ilan ettiği İran’da 42 gazetecinin gazetecilik faaliyeti nedeniyle hapiste olduğunu belirtmişti. Aynı metinde Türkiye’de gazetecilik faaliyetinden ötürü hapiste bulunan gazeteci sayısı ise ağustos 2011 itibarı ile sadece sekiz (rakamla 8) olarak gösterilmişti.

Ulusal ve uluslararası birçok basın meslek kuruluşu, o dönemde Türkiye’de hapiste tutulan 60’dan fazla gazeteciyi gazeteciden saymayan CPJ’i kınadı.
Tepkisiz kalmaları mümkün değildi.

ABD’deki en etkili, en tanınmış basın haklarını koruma kuruluşu, “Onlar gazeteci değil, terörist” diyen bizim muktedirleri adeta doğrulamıştı...
Kusursuz bir ihanetti bu.

Çünkü CPJ’in “8” rakamı, daha fazla tutuklamaya yeşil ışık yakıldığı şeklinde yorumlanabilirdi.

Nitekim CPJ raporunun üzerinden sadece 16 gün geçtikten sonra tam 29 gazeteci “KCK terör örgütü”ne üye oldukları gerekçesiyle topluca hapse atıldı.
Biz de CPJ’e “Kına yakın” dedik.

Sonra tutuklu gazeteci sayısı bir ara 100’ü geçti.

Şimdi biliyorsunuz, geçen günlerde bu CPJ “Türkiye’deki Basın Özgürlüğü Krizi” adlı bir özel rapor yayımladı.

Bu raporda CPJ, o “hapisteki 8”i, “hapisteki 61” yapmış.

Aslında, 1 Ağustos 2012 itibarı ile hapisteki gazeteci sayısı CPJ’e göre 76... Bunların en azından 61’inin doğrudan gazetecilik faaliyetleri nedeniyle özgürlüklerinden mahrum edildiği CPJ açısından netlik kazanmış. Geriye kalan 15’i hakkındaki delillerin gazetecilikle ilgisinin olup olmadığını incelemeye devam ediyorlarmış.
Bravo CPJ! Bu ülkede gazetecilerin acı çekmesinde ve basın özgürlüğünün ziyadesiyle kısıtlanmasında payı olan yüz karası hatanı nihayet düzelttin.
Ne diyelim?

İhanetten nedamete...

“Dünya gazeteci hapsetme şampiyonluğu”nu İran’dan alıp Türkiye’ye vermişsin. İtirazımız yok; bilakis...

Gerçeğin geç de olsa dile getirilmesinden memnunuz. Ama herkese çoktandır malum olan sana şimdi malum oldu diye fazladan övgüyü hak etmiyorsun.
Bu son raporunda, “Türkiye’nin hapiste tuttuğu gazetecilerin sayısı, bu konuda kendisini izleyen İran dahil diğer baskıcı ülkelerdekini açık ara geride bırakıyor” derken, İran’da 42 gazetecinin içeride olduğunu, Aralık 2011 tarihli o talihsiz raporuna atfen hatırlatıyorsun. Peki, aynı raporda Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısını “8” olarak gösteren sen değil miydin? Yeni raporunda geçmişteki bu yanlışının sözünü bile etmiyorsun.

Sekiz nasıl 61 oldu? Türkiye’de bu 8’e ilaveten, aralık 2011’den sonra 53 gazeteci daha mı tutuklandı, yoksa sen mi o tutukluları geçen aralıkta gazeteciden saymadın ve neden?

Peki şimdi “Yanıldığımızı veya birileri tarafından yanıltıldığımızı anlıyoruz” demen gerekmiyor mu?

Bize bir açıklama borçlu değil misin ey CPJ?

İhanetin kusursuzdu, lakin nedametin eksik kalmış.

Milliyet / 25.20.12