Kürt siyasi tutsaklarıyla eylemli dayanışmayı büyütelim!

  • Arşiv
  • |
  • Dünya
  • |
  • Avrupa
  • |
  • 10 Kasım 2012
  • 10:42

Kürt siyasi tutsaklarının süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ikinci ayını geride bıraktı. Gelinen yerde açlık grevcilerinin sayısı onbinin üzerine çıkmış olup, Emine Ayna gibi Kürt milletvekillerinin de katılımı ile yeni bir boyut kazanmıştır.

Öte yandan, sermaye devleti ve AKP hükümetinin açlık grevlerini inkar etme, kirli medyası aracılığıyla taleplerini çarpıtma ve karalama çabalarına rağmen AG toplumun en önemli gündemlerinden biri haline gelmiştir. O kadar ki, Türkiye’de ve uluslararası alanda Kürt siyasi tutsaklarının direnişine destekler çoğalıyor. Türkiye’nin en tanınmış aydınları, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partileri çözüm için seferber olmuştur. Bunu, uluslararası planda sürmekte olan çözüm çabaları tamamlıyor.

Sermaye devleti ve hükümet cephesinde esasa ilişkin olarak değişen bir şey yok. Kürt sorunu konusundaki inkar ve imha politikası burada da devam ediyor. Devam ediyor, çünkü sermaye devleti, anadilde savunma hakkı ve A. Öcalan üzerindeki ağır tecritin kaldırılması taleplerini kabul etmenin, Kürt sorununu inkar etmekten vazgeçip, doğal ve meşru haklarını tanımak anlamına geleceğini biliyor. Bu nedenle de Kürt özgürlük mücadelesine karşı yaptığı gibi, her gün biraz daha kitlesel boyutlar kazanan açlık grevine ve çoğalan destek eylemlerine gün be gün tırmandırılan bir saldırganlıkla cevap veriyor.

İşçiler, emekçiler!

Sermaye devletinin ve başta ABD olmak üzere gerisindeki emperyalist güçlerin tüm kanlı ve kirli müdahalalarine rağmen, Kürt sorunu gitgide siyasal sahnenin ön planına çıkıyor, ulusal ve uluslararası arenada daha etkin bir konum kazanıyor. Ve dahası, kazanımları çoğalıyor olup, meşrulaşıyor. Sermaye devletinin acımasızlığının ve çözüme dönük her türden çabaya azgın bir saldırganlıkla cevap vermesinin nedeni de bu durumdur, bu durum karşısında içine düştüğü acz ve çaresizliktir. Fakat tüm bunlar boşunadır!

Emperyalistler ve sermaye devleti ne yaparsa yapsın, Kürt sorunu ve bu sorunun ana eksenine oturan açlık grevinin taleplerinin haklılığına ve meşruiyetine gölge düşüremeyecektir. Zincirlerinden boşalmış hiç bir saldırganlık Kürt özgürlük mücadelesini ve Kürt siyasi tutsaklarının direnişinin kazanımlarına yenilerini eklemesini engelleyemeyecektir. Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesi daha da derinleşecek, destekleri çoğalacak ve kazanımlarına her gün bir yenisini ekleyecektir. Sermaye devleti kaybetmiştir ve kaybetmeye devam edecektir.

İşiler, emekçiler, ilerici ve devrimciler!

Bir kez daha, Kürt siyasi tutsaklarının tüm talepleri haklı ve meşru taleplerdir. Bu talepler için direnişleri her türlü destek ve dayanışmayı haketmektedir. En önemlisi de, bu talepler Kürt sorunu eksenine oturmakta ve bu bakımdan da daha bir önem kazanmaktadır.

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) olarak, Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesini de, bu mücadelede elde ettiği tüm kazanımları da fazlasıyla önemsiyor ve tam destekliyoruz. Krıtik bir aşamada seyreden açlık grevinin tüm taleplerinin derhal kabul edilmesi için çabalarımızı daha da arttıracağımızı, olası ölümlerin hesabını soracağımızı ilan ediyoruz.

Yerli-göçmen tüm uluslardan işçi, emekçi, ilerici ve devrimci tüm kişi, kurum ve kuruluşları AG konusundaki destek ve dayanışmalarını eylemli hale getirmeye ve büyütmeye çağırıyoruz.

A. Öcalan’a dönük tecrite derhal son verilsin!
Kürt dili üzerindeki yasaklara son!
Kahrolsun sömürgecilik!
Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Plaformu (BİR-KAR)
10.11.12