Küresel günahkâr için taraf olmak! - Fehim Taştekin

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 05 Kasım 2012
  • 05:41

Amerikan basınının destekledikleri başkan adayını ilan etmeleri bir gelenek. Editor & Publisher’a göre gazetelerden 112’si Cumhuriyetçi aday Mitt Romney’yi, 84’ü Demokrat Başkan Barack Obama’yı destekliyor. New York Times ile Washington Post Obama’dan yana. ABD dışı gazetelerin taraf tutacak kadar Amerikan seçimini içselleştirmeleri yeni bir olgu.

Britanya’dan Guardian, İsrail’den Haaretz ve Türkiye’den Taraf tarafgir kervana katıldı. Amerikan gazetelerinin Obama’yı seçmesinin gerekçesi George W. Bush’tan daha iyi liderlik etmesi, halkın güvende olması, sağlık sisteminde reform ve tabii Romney’nin çapsızlığı. Taraf gazetesi ise manevi oyunu Obama’ya atarken şu gerekçelere sığındı: “...Azınlıklar, göçmenler, kadınlar, yoksullar ve eşcinsellerin hakları için çok somut adımlar attı; Irak’ın işgaline son verdi; selefi Bush’un onayladığı işkenceyi yasakladı; Likud zihniyetini eleştirdi ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin durmasını sağladı; Arap Baharı’nı destekledi; İslamofobi karşıtı bir söylem kullandı...”

Obama’nın mirası

Dünyayı ilgilendiren Obama’nın halkına yaptıklarından ziyade küresel sisteme bıraktığı miras. O halde Obama’nın bıraktığı izleri sürelim:

Irak: Sanki Bush, Irak’a kazık çakacaktı da Obama gelince asker çekti. Bush’un Irak’la 14 Aralık 2008’de imzaladığı güvenlik anlaşması askerlerin 31 Aralık 2011 itibariyle çekilmesini öngörüyordu. Obama da bu plana sadık kaldı.
Afganistan: Obama çekilme planını hızlandırmak için AfPak stratejisiyle savaşı Pakistan’a genişletti.

Drone savaşı: Obama barışa katkı sağlayacağı umuduyla avans kabilinden aldığı Nobel Barış Ödülü’ne rağmen görülmemiş düzeyde insansız uçaklarla Irak, Afganistan ve Pakistan’ın dışında Libya, Somali ve Yemen’de cepheyi büyüttü. Bush’un 2. döneminde Pakistan’daki drone saldırılarının sayısı 52. Obama’nın sicilinde 295 saldırı ve 2637 can kaybı var. Kurbanların en az üçte biri sivil. Etiyopya, Cibuti ve Şeyseller’deki gizli drone üslerinden Afrika’da tüm uluslararası meşruiyet mekanizmalarını atlayan savaşlar sürüyor.

İslamofobia: Obama’nın Kahire ve İstanbul’da Müslümanları kucaklayan hitabı politikalara yansımadı. Amerikalı Müslümanları hedefleyen casusluk faaliyetleri çöpe atılmadı. ‘Füzyon merkezleri’ Müslümanların okuma alışkanlıkları dahil her şeyi fişlemeye devam etti. “FBI sebepsiz yere Müslümanları izledi ve 2003-2011’de 1.4 milyar dolar harcanan projenin terörle mücadeleye hiçbir katkısı olmadı” diyen ben değil Senato raporu.

Guantanamo: Obama, Bush’un ağzından düşürmediği ‘terörle mücadele’ söylemini Amerikan diskurundan çıkardı. Ama Guantanamo esir kampını kapatma sözünü tutamadı. Üstelik terör zanlılarının yargılanmadan tutulmasını öngören tasarıyı onayladı. Daha kötüsü terörle mücadelede yeni bir taktik başlattı: ‘Küresel yargısız infazlar.’ New York Times, 29 Mayıs’ta Obama’nın ölüm listesinin hazırlanmasında bizzat yer aldığını ve yargısız infazları onayladığını yazdı.

Bush esirleri uçaklarla müttefik ülkelere taşıyıp gizli merkezlerde işkenceyle sorgulatıyordu. Obama sorgulamadan icabına baktırıyor!

Arap Baharı: Obama bu konuda dürüst ve temiz bir rol oynamadı.

Filistin: İki devletli çözüme sadakatini yinelese de İsrail’i müzakerelere ikna edemedi. Batı Şeria’da yasadışı yerleşimler ve Doğu Kudüs’ü Araplardan temizleme planı pervasızca yürüdü. 2009’da Batı Şeria’da 290 bin olan yerleşimci sayısı 350 bini aştı. Obama-Netanyahu geriliminin gölgesinde İsrail’e askeri yardımlar yıllık 700 milyon dolar arttı. Dahası Obama, Filistin’in BM’de tanınma çabalarını engelledi.

‘Barack O’Romney’

Hem Cumhuriyetçi hem Demokrat 6 dışişleri bakanına danışmanlık yapmış A. David Miller, Foreign Policy’de haklı olarak ‘Barack O’Romney’ başlığı altında şu tespiti yapıyor: “Farklı ne yapacaklarına dair dediklerini umursamayın. İkisi de aynı. Obama seçilirse Romney’yi dışişleri bakanı yapmalı. Çünkü Obama’nın dış politikasını yürütmede zorluk çekmez.” Obama ‘beyaz yüze siyah maske’ olmaktan öteye gidemediği gibi Romney de öndekilerin ayak izinden şaşamaz. That’s it!

Radikal / 05.11.12