İzmir İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Gecesi üzerine... / Ege’den sınıf devrimcileri

  • Arşiv
  • |
  • Makaleler/Yazarlar
  • |
  • 17 Kasım 2012
  • 11:54

Aslolan: “Her alanda devrime hazırlanalım” çağrısına yanıt olmaktır!


Geçen hafta gerçekleşen işçilerin birliği halkların kardeşliği etkinliği sınıf devrimcilerinin İzmir’de son yıllarda gerçekleştirdiği en başarılı etkinliklerden biri oldu.Yalnız ilgili kollektiflerde yapılan değerlendirmelerden değil; etkinliğe katılan işçi ve emekçilerin gözlemlerinden yansıyanlar da bu tespiti doğrulamaktadır. Etkinliğe katılan ve bizim bir şekilde değerlendirmelerini aldığımız neredeyse her katılımcı, etkinliğin politik kuvvettine dikkat çekmekte, bu yanıyla daha önce katıldıkları “bu türden etkinliklerle” olan açık farklılığının altını çizmektedir.

Gerçekten de etkinlik boyunca 2 ayrı yıl dönümünün tarihsel ve güncel anlamı başarıyla işlenmiş, dünyanın ve ülkenin politik gündemleri, gerek kendi içinde gerekse bu yıldönümleriyle bağlatılı boyutlarıyla kendine genişce yer bulmuştur.

Geniş bir kitle etkinliği için nispeten ağır sayılabilecek olan bir program, görsel araçların etkin-başarılı kullanımı ve katılan sanatçıların gecenin anlamını güçlendirici katkılarıyla çoşkulu bir muhteva kazanmış, devrimci inanç ve kararlılık, izleyici kitlesini de içine alacak bir şekilde tüm geceye hakim olmuş, ilk yarıda yaşanan “ses düzeni azizliği” gibi bazı teknik sorunların varlığına rağmen hemen herkesin memnuniyet ve takdir duygularıyla ayrıldığı bir etkinlik gerçekleşmiştir.

Kuşkusuz ki bu tablo yaklaşık 2 aydır yoğun ve kesintisiz bir çalışma yürüten bizler için fazlasıyla memnuniyet vericidir. Özelikle bazı katılımcıların yer yer abartıya varacak şekilde: “Sahnede bir etkinlik değil 25 yıllık bir birikim sergilendi”, “Ciddi ve inançlı parti ve örgütler böyle etkinlikler yapabilir”, türü değerlendirmeleri ya da değişik çalışma döneminde ortaya konulan çabaya rağmen istenilen sonuçların elde edilememesinden sık sık yakınan bazı yoldaşlarımızın: “Geceli gündüzlü koşuştumamıza, çaba ve emeğimize tam olarak değdi” vb değerlendirmeleri tabi ki sevindiricidir.

Fakat 2 aylık bir pratik çalışma dönemine ve bu zaman dilimini aşan bir düşünsel hazırlığa dayanan etkinlik çalışması, ne etkinlik anının başarısı üzerinden, ne de bu başarıyı koşullayan kapsamlı ön hazırlık çalışmasının, kendi içindeki sonuçları üzerinden değerlendirilebilir.

Bizler için bunlardan daha önemli olan devrimci sınıf partisinin “devrime hazırlanıyoruz” şiarını yükseltiği, bu şiar doğrultusunda önümüzdeki yıllar içerisinde kapsamlı bir atılım gerçekleştirme hedefi güttüğü bir evrede geride kalan çalışmanın, bu açılardan ne anlam ifade ettiğidir.

Faaliyet kapasitesinin güçlendirilmesi, politik etki alanın genişletilmesi, kitle tabanının ve politik kitle ağının büyütülmesi, faaliyetin siyasal muhtevasının nitelik olarak güçlendirilmesi ve buna dayalı bir önderlik kapasitesinin yerellere yayılması vb etkinlik çalışması vesilesiyle yol alınması planan hedeflerdi. Bu açıdan şimdi ciddiyetle yapmamız gereken geride kalan süreci tüm bu başlıklar altında irdelemek, yetersizlik ve zaafları tespit etmek, başarılı bir sürecin moral gücünü arkaya alarak, ama birazda bu “hoş havadan” çıkarak önümüzde bizi bekleyen çalışma başlıklarına yüklenmektir.

Politik faaliyet kapasitesinde nitelik gelişimi ve nicel büyüme, organizasyon yeteneğinde yeni bir düzey

Gücümüzün mevcut sınırlarıyla karşılaştırıldığında, faaliyet kapasitemiz her dönem belirli bir kuvvete sahip olmuştur. Etkinlik çalışmasını onu önceleyen diğer çalışmalardan farklı kılan unsurlardan biri çalışmanın politik niteliğindeki güçlenme ve gerek ön çalışma gerekse gece anında kendini ortaya koyan organizasyon yeteneğindeki belirgin gelişimdir. Niteliksel gelişim kendini en çok, son tahlilde bir “gece çalışması” olması beklenen dönemin, politik bir kampanya olarak örgütlenmesinde, bunun da etkinlik gününün atmosferine tam olarak yansımasında göstermektedir. Etkinlik gününün başarısı esas olarak, her bir ayrıntısı planlanıp defalarca gözden geçirilen program kurgusundan değil, bu program kurgusuna da yön veren ön çalışmaların sözkonusu muhtevasından gelmektedir. Katılımcı kitlenin esas kısmını politize unsurların oluşturması da bu durumun doğal bir sonucudur.

Her dönem gündeme getirilen ve uygulanmaya çalışılan iş bölümüne dayalı bir çalışma tarzı: işlerin onu yerine getirecek güçlerle birlikte tanımlanması yönelimi, geçmiş dönemlerle karşılaştırılmayacak ölçüde başarıyla uygulanmış, bu yalnız organizasyon kapasitesinin gelişimi açısından değil politik önderlik ve inisiyatifin yerellere yayılması açısından da halen geliştirilmesi gereken yeni bir düzey yaratmıştır.

Daha geniş güçlerin örgütlü faaliyetin içine çekilmesinde yaşanılan zorlanma muhakkak aşılmalıdır

İş bölümüne dayalı çalışma tarzında yakalanılan gelişim, alandan alana değişse de (örneğin Manisa alanı bu açıdan oldukça başarılı görünmektedir) çevre güçlerin daha etkin bir tarzda sürecin işine çekilmesi noktasındaki yetersizlikler büyük ölçüde sürmektedir.

Azımsanmayacak bir ilişki ağına, güçlü bir politik etkiye ve net bir hareket planına sahip olunmasına rağmen bu konuda geçmiş sınırların aşılamaması bir çok faktörle ilişkilidir süphesiz. Ama çözücü halka olarak çubuk politik faaliyetin örgütlenme biçimine bükülmeye devam edilmeli, bu konuda gösterilen çabalar kesintisiz olarak devam etmelidir.

Araç kullanımında yakalan çeşitlilik sürdürülmelidir

Süreç boyunca araçlar konusunda yaratılan çeşitlilik geliştirip sürdürülmesi gereken başka bir olumluktur. Her ne kadar bu türden bir çeşitlilik kullanabilmek yürütülen etkinlik çalışmasının kendine has yanlarıyla ilişkili görünsede daha yaratıcı bir bakışla bunların her türlü siyasal faaliyetimizde kullanılması da pekala mümkün kılınabilir.

Araç kullanımı ile ilgili bir başka boyut ise neredeyse her dönem kullandığımız bazı araçların bu süreçte çok daha verimli kullanılmasının başarılmasıdır. Toplamda 250 civarında kişiden telefon numarası alınan imza standları çalışması buna örnektir.

Niceliksel gelişim diğer sorunların çözümünün de ön açıcı halkasıdır!”

Faaliyetin kitle tababanın büyütülmesi, politik ilişki ağının genişletilmesi ön hazırlık sürecinde üzerinde en fazla durulan konulardan biri olmuştu. Bu doğrultuda faaliyet yürütülen alan sayısının artırılması planlanan müdahalelerden biriydi. Önden planlanan ölçüde olmasa bile bazı çalışma bölgeleri yeni alanlara açılmayı başardı, buralarda kalıcı hale gelmenin ilk imkanlarını yarattı. Diğer alanların ise en azından mevcut ilişki ağında hissedilir bir toparlanma yarattığı söylenilebilir. Ancak her ne kadar etkinliğe katılım sayısı kendi içinde bir anlam ifade etse de henüz bu konuda önemli bir gelişimden bahsetmek mümkün değildir. Bugün için söylenebilecek olan sürecin Mayıs ayındaki sempozyuma kadar uzanan yoğun döneme iyi bir iyi bir başlangıç teşkil ettiğidir.

Politik etki alanımız güçlenmektedir

Çalışma boyunca güçlü bir politik etki yaratılmış, özelikle etkinliğin gerçekleştiği İzmir alanında bütün ilerici devrimci kamuoyuna etkinlik, gündemleriyle birlikte taşınmıştır. Sürecin başarılı sonuçlarının uzun zamandır belirgin olan bu etkiyi daha da perçinlediği de görünmektedir. Bu politik etkinin somut güce dönüşmesi, kendi faaliyet alanımızda, yani sınıf çalışmasında kat edeceğimiz mesafeyle ilişkilidir. Ancak söz konusu etkinin gerisin geri sınıf çalışmamızda dahil olmak üzere tüm faaliyetimize olumlu olarak yansıdığı da açıktır. Politik etkinin büyütülmesi diğer şeylerde olduğu gibi fabrika merkezli sınıf faaliyetimizin güçlendirilmesinin yanı sıra siyasal gelişimelere daha kuvvetli ve hızlı tepkiler verebilmekle mümkündür.

Mevcut başarının en belirleyici faktörlerinden biri çalışmanın politik yönetimindeki kollektifleşme ve bunun yerellere doğru yayılmasında kat edilen mesafedir

Geride kalan sürecin ayırt edici bir başka yanı merkezi olarak ortaya konan ilk politik çerceve dışında, çalışmanın bütün politik-pratik muhtevasının kollektif tartışmaların ürünü olarak oluşturulmasının başarılmış olmasıdır. Her alan, çalışma grubu, komisyon süregiden çalışmaya yalnız kendi sorumluluk alanıyla ilgili olarak değil; genel çercevesine düzenli olarak katkı sunmuş, bu katkıların toplamı çalışmayı sürükleyen güçlü bir politik hattın oluşmasını sağlamıştır.

Kolektif önderlik düzeyinde son çalışma vesilesiyle ortaya konan bu kapasite sürdürülebilirse; bu her bir yoldaşımızın ortaya koyduğu ısrarlı pratik çaba ile birlikte faaliyetimizin gelişip büyümesinin en önemli dayanaklarında biri olacaktır.

Dönemsel yönelimlere dayalı yoğun bir düşünsel hazırlık, bu hazırlığın ürünü olan güçlü bir politik-pratik planlama, bu politik-pratik planlamayı her gün yeniden üreterek kararlıkla yerine getirmeye çalışan kolektif bir çabanın başarılı bir faaliyetin ön koşulu olduğu bir kez daha bu vesileylede görülmüştür.

Etkinlik çalışmasının bir kez daha gösterdiği üzere düşünsel hazırlığın, ona dayalı sağlam bir politik-pratik planlanlamanın ve bunun kollektifleşmesinin önemi hiç bir zaman unutmamalıdır. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz bütün faaliyetlere bu gözle bakılmalıdır.

Dünün kalıp ve ölçüleriyle bakarak geleceği kucaklayamayız, aslolan her alanda devrime hazırlanalım çağrısına yanıt olmaktır!

Geride kalan dönem kendi ölçüleri içinde bölgedeki siyasal faaliyetimizi geliştirici bir rol oynamıştır. Fakat bu başarı ancak kendi gelişim sürecimizin bir evresi olması yanıyla anlamlı ve değerlidir. Oysa ki asıl olan devrime hazırlık çağrısına gerçek bir yanıt olabilecek örgütsel ve politik bir düzey yaratmaktır. Bu düzeye hızla ulaşmak için önce kafamızdaki mevcut kalıp ve ölçüleri parçalamamız gerektiği geride kalan sürecin en özlü dersidir. Gerçek bir sınıf partisinin Ege ayağı kendini geçmiş ölçülere göre değil dönemin ihtiyacına göre konumlandırmış yoldaşlarımızın omuzlarında yükselecektir.

(Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak, 16 Kasım 2012, Sayı 12-45)