İstikrar kimin için? - Erkan Aydoğanoğlu

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 10 Mayıs 2012
  • 09:20

10 yıldır iktidarda olan AKP ve onun politikalarına kayıtsız koşulsuz destek veren sermaye çevreleri, en çok hükümetin istikrarından söz edip duruyorlar. AKP’nin iktidar olduğu son 10 yıldır uygulanan politikaların kimler için ve nelerin pahasına hayata geçirildiğine baktığınızda, böyle istikrar olmaz olsun diyesiniz geliyor.

AKP’nin ve destekçilerinin en çok öne sürdüğü argüman, tek parti iktidarı ile gündeme gelen “istikrar” tartışmaları oldu. Bu kavramı o kadar profesyonel bir şekilde kullandılar ki, hiçbir çıkarları olmadığı halde, geniş halk kesimlerini bu kavram etrafında yedekleyip, yine halkın en temel, en yaşamsal haklarına yönelik saldırılarına dayanak yaptılar.

İstikrar kavramı, kuşkusuz farklı sınıf kesimleri açısından farklı anlamlar içeriyor. Sermaye açısından bakarsanız ülkede 10 yıldır mutlak bir istikrar olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir dönem, sermayenin istek ve beklentileri AKP hükümeti döneminde olduğu gibi bu kadar kısa bir sürede hayata geçirilmedi.

Geçtiğimiz 10 yıl içinde sermayenin bütün istekleri yasa haline getirilip yasalaştırılırken, sendikaların, emek ve meslek örgütlerinin öne sürdükleri ekonomik, sosyal ve demokratik talepler hep görmezden gelindi ya da yok sayıldı. Patronların istekleri emir olarak kabul edilirken, işçi ve emekçilerin ekonomik, demokratik talepleri söz konusu olduğunda “bütçe kaynakları sınırlı” ya da “istikrar bozulur” gibi gerekçeler ileri sürüldü.

5 aydır ücret zammı alamayan kamu emekçilerinin toplusözleşme görüşmelerinde hükümet teklifini haftaya açıklayacak. Muhtemelen, bütçe kaynaklarından ve yine ekonominin istikrarından bahsedip, bu yılın altın formülü olan yüzde “4+4” şeklinde bir zam teklifinde bulunacaklar. Maliye bakanlığı bu rakamın 2012 bütçesine 2 milyar TL ek yük getireceğini, artışın yüzde 5+5 olması durumunda bu maliyetin 4 milyar TL’ye çıkacağını açıkladı ve bunun ilk üç ayda zaten 6.4 milyar TL açık veren bütçeyi oldukça zorlayacağını iddia etti. Bu şekilde sendikalar şimdiden baskılanarak, bütçe açığı artar, istikrar bozulur teraneleri okunmaya başlandı. Utanmasalar memur zammı yüzünden ekonominin krize gireceğini bile iddia edecekler.

Başbakanın övünerek açıkladığı 4. teşvik paketi ile hükümet, sermayeye hazinenin kapılarını açarak 3 milyar TL teşviki gözünü kırpmadan verirken, bütçe açığı ya da istikrarın bozulması söz konusu olmadı nedense. Ama emekçinin bu yıl içindeki elektrik ve doğal gaz zamları ve vergi artışlarıyla oluşan kayıplarını karşılaması bile mümkün olmayan üç kuruşluk zamma gelince iş değişti.

Geçtiğimiz 10 yıl içinde kamu kaynakları içinde “özel” geçen bütün kurumlara, özel okullara, özel hastanelere oluk oluk aktarılırken, işsizler için kurulduğu iddia edilen işsizlik sigortası fonu neredeyse tamamen sermayenin hizmetine sunulurken nedense o meşhur “istikrar” hiç bozulmadı.

Başbakan her fırsatta Türkiye’nin büyümesiyle ve büyük ülke olmasıyla övünürken, kimlerin nasıl büyüdüğünü, kimlerin sırtına basarak, kanını emerek büyüdüklerini hiç düşünmüyorlar. Bu nedenle ekonomi sadece sermaye için büyürken, emekçilerin payına temel tüketim mallarına yapılan zamlar ve sürekli artan vergiler düşüyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir raporda asgari ücretle çalışanların Türkiye’nin en zengin 100 kişisinin ödediği verginin 3 katı vergi ödediği ortaya çıktı. Türkiye’deki dolar milyarderi sayısının 2002 yılında sadece 4 kişi iken, bugün 38 kişiye yükselmiş olması, kimlerin büyüdüğünün ve istikrar kavramının kimin işine yaradığının ispatı.

AKP’nin istikrar derken ne demek istediğini, bu ülkede yaşayan insanların önemli bir bölümü yoksullaştıkça, sofrasındaki ekmek küçüldükçe, ücretlerini zamanında alamadıkça, sendikaya üye olduğu zaman işten atıldıkça öğrendiler. Sermayenin emeğe yönelik kapsamlı ve istikrarlı saldırıları karşısında durması gereken sendikalar ve emek örgütleri ortak talepler etrafında birleşip mücadelelerinde istikrarı sağlayamadıkları sürece, AKP’nin istikrarı daha çok emekçinin canını yakacak gibi görünüyor.

Evrensel / 10.05.12