Hepsine 'Siyasi Öcü' rozeti taktım – Ezgi Başaran

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 21 Kasım 2012
  • 06:58

İsrail’in savunma sistemi Demir Kubbe’nin (Iron Dome) marifetlerini öğrenmiş olduk. Hamas’ın fırlattığı 650 kısa ve orta menzilli füzenin 250’sini nasıl düşürdüğünü, duyargalarının nasıl 65 kilometre çapında bir daire içinde zehir gibi çalıştığını...

Gazze’den 2012’nin başından son çatışmaya kadar İsrail’e kaç füze atıldığını... (800 civarında.)

Bunların çetelesini tutarken savaşın alev alma kronolojisini çözmeye çalıştık: Olay, 3 Kasım’da, İsrail’in sınırına yaklaşan (onların deyimiyle) bir meczubun dur ihtarına uymaması sonucu vurulmasıyla mı başladı?

Ya da 8 Kasım’da Gazze sınırında, Filistin Direniş Komitesi’nin İsrail’in dört tankını havaya uçurmasıyla mı?

İnsan canını bir veresiye defterinde toplayıp çıkararak Gazze-İsrail çatışmasını izliyoruz. Netanyahu’nun sosyopatlık seviyesine varan şahinliğini, İsrail ordusunun gücünü yahut Hamas’ın direniş ve siyaset taktiklerindeki gayri ahlaki tutumunu, bir savaşın ölülerini ayırmak için araç haline getiriyoruz. İyi ölüler ve kötü ölüler yoktur savaşta. Savaşa sokan liderler, devletler vardır.

* * *

Aslında şöyle: Savaş, biz burada füzeleri ve ölüleri ayırırken, mantıkları çarpıştırırken, bu liderlerin ve devletlerin ortaya sürdüğü sanal rozetler ve puanlardır. Günümüzde iyice öyle. İsrail ordusu, insani değerlerden söz etmesinin lüzumsuz olduğunu bilecek kadar görevini özümsemiş (“Orduyum ben, işim öldürmek” diyor bir bakıma), bu öz bilgiyi ortaya saçacak kadar da müdanasız ve aymaz olduğu için dediğimi birebir örnekleyebileceğim.

Gazze’yi bombaladığını Twitter üzerinden duyurduktan sonraki gün destekçilerini blog’una davet etti IDF (İsrail ordusu). Ve aslında geçen temmuzdan beri kenarda köşe tuttuğu bir ‘zevkli oyunu’ devreye soktu. Şöyle ki: Eğer bu blog’a günde en az 10 kez girer ve blog’un yayımladığı bilgileri Twitter’da paylaşırsanız ‘Sadık’ rozeti, eğer blog içinde birkaç arama yaparsanız ‘Araştırma Memuru’ rozeti alıyorsunuz. Sanırsınız konumuz savaş değil; hamburgercinin indirim kuponunu biriktireceğiz. Sanırsınız Filistinli ve İsrailli siviller ölmüyor da İsrail ordusu pazarlama kampanyası yapıyor. El oyalamasa, eminim, rozet sahiplerine minyatür ‘Demir Kubbe’ler, uçaksavarlar paketleyip postalar. ‘Postal’amak ister yani.

* * *

Ariel Şaron’un oğlu Gilad, iki gün önce Jerusalem Post gazetesine şöyle yazmıştı: “Evet, Tarzan gibi iyi bir başlangıç yaptık. Fakat Gazze’dekiler Hamas’ı seçtikleri için artık masum siviller değildir. Bundan sonraki adımımızı belirlemeliyiz. Bence Gazze’nin tüm mahallelerine girelim. Gazze’yi dümdüz edelim.” Kendini kaybetmenin seviyesi bir kenara, başka bir gerçeğe dikkat edelim: Filistinliler, Hamas’ı, İsrailliler Netanyahu gibi birini seçti diye dünyanın bir bölümüne göre ‘masum siviller’ kategorisinden sınır dışı edildiler.

10 numara savaş, işte bu. Tek bir tarafa konuşan, dış politikasını ancak tek bir tarafa konuşabilecek biçimde kilitleyen, insanları unutan tüm dünya liderlerine de benden bir rozet:

Political Villian yahut Siyasi Öcü! Alsınlar yakalarına şey etsinler.

Radikal / 21.11.12