(13.05.12) - Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 1. Genel kurulu 13 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilen ikinci gün programıyla sona erdi.
Genel kurul, saat 10.00’da komisyon raporlarının okunması ile başladı. Bu kapsamda Anayasa Komisyonu, Ekoloji Komisyonu raporları sunuldu. Anayasa Komisyonu raporunda, demokratik anayasa konusunda çalışmaların sürdürüleceği ifade edildi. Gündemle ilgili yapılan delege konuşmalarının ardından, Genel Meclis Yürütme Kurulu raporu sunuldu. Raporda HDK’nın 6 aylık zaman diliminde yürüttüğü çalışmalar özetlenirken, HDK çalışmalarında yaşanan eksikliklere vurgular yapıldı.
Çalışmalar kapsamında “emek, barış, özgürlük ve adalet için sende bir ses çıkar” kampanyası faaliyetleri, Roboski-Uludere katliamı, Hrant Dink davası, 15 Şubat komplosunun yıldönümü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü, GSS, Suriye Dostları toplantısı, 24 Nisan Ermeni soykırımının yıldönümü vb. gündemlerle gerçekleşen eylemler özetlendi. Newroz ve 1 Mayıs eylemleri öne çıkartıldı. Ayrıca, emek sorunları, Ortadoğu’daki gelişmeler ve anayasa gündemi ile ilgili yapılan panel-forum ve kurultaylar aktarıldı.
Yürütme kurulu raporunda ayrıca, HDK’nın kolektif çalışma açısından yetersizlikler taşıdığı, gerçekleşen eylem ve etkinlikler için yeterince çalışma yapılmadığı, kimi etkinliklere katılımın çok zayıf olduğu, farklı bölgelerin kendi arasında koordinasyon sorunu yaşadığı dile getirildi. Ayrıca 121 kişiden oluşan genel meclisin işleyişinde sorunlar olduğu ve son iki toplantının çok zayıf katılımla gerçekleştiği dile getirildi.
Genel Meclis yürütme kurulu raporunun okunmasının ardından örgütlenme komisyonunun raporuna geçildi ve bu raporda örgütsel durum ve örgütsel sorunlar ele alındı. Raporda il ve işçi örgütlenmelerine, kadın ve gençlik meclislerinin durumuna ilişkin sunum yapılırken, örgütsel tablonun değerlendirmesi yapıldı. Bu kapsamda, ilçe örgütlülüklerinin zayıf olduğu, kurulanların ise güvencesinin henüz sağlanmamış olduğu, yerel gündem ve sorunların ele alınmasında yetersizlikler taşındığı, gerçekleşen faaliyetlerin ağırlıklı olarak genel gündem ve takvimsel süreçlere ilişkin eylemler olduğu ifade edildi. Yerel çalışmalarda kurumların çalışmalara yeterince güç vermeyip bir dizi işin bağımsızların üzerine kaldığı, durum böyle iken, kurumların bağımsızların çalışmalara katılımını zorlaştıran tutum ve davranışlar içine girdiği ve bu durumun HDK’nın anlayışına ters düştüğü dile getirildi. HDK’nın kimi bileşenlerinin meclis tarzını anlamadığı, HDK’nın ittifak zemini olarak algılanmasının devam ettiği ve bu anlayışın bir yansıması olarak eylem, etkinlik ve toplantılara temsili düzeyde katılım sergilendiği belirtildi. Ayrıca, gerek savaş ortamının, gerekse de şovenist atmosferin HDK’nın örgütlenme sürecini ağırlaştırdığı vurgulandı.
Yapılan sunumların ardından delegeler 6 aylık sürecin değerlendirmesini yaptılar. Bu kapsamda, HDK’nın işleyiş tarzının içselleştirilmediği, delegelik sisteminin sorunları, yerel alanlarda işleyen meclislere dayanan delegelik sisteminin gerekliliği, genel gündemleri yerel sorunlarla birleştirmek konusundaki yetersizlikler, HDK çalışmalarıyla grupların kendi çalışmaları arasındaki denge sorunu ve bu açıdan kimi yapılara ilişkin sekterlik ve “samimiyetsizlik” eleştirileri, eylem biçimleri, tempolu bir çalışma olmaması, partinin kuruluşuna ilişkin düşünceler, tabana yönelik çalışma ve geniş kitlelere ulaşmak konusundaki yetersizlikler, politika üretme konusundaki eksiklikler, HDK’nın gençlikle kurduğu ilişki ve gençlik örgütlenmesinin sorunları vb. üzerine onlarca delege konuşma yaptı.
Tüzük değişiklikleri ve sonuç bildirgesinin okunmasının ardından genel kurul sona erdi.
Genel Kuruldan notlar:
* Genel kurul delegesi sayısı 800 olmasına rağmen, iki gün boyunca genel kurula 350 civarında delege katılım sağladı.
* Genel kurulun en temel kararı, parti kararının alınması idi. Yerel seçimlerin yaklaştığı belirtilerek seçimlere hazırlık kapsamında parti kararı alındı. Yapılan konuşmalarda partinin “ortak temsiliyete” dayanması gerektiği ifade edilirken, farklı bir model olduğu iddia edilen HDK’nın partinin kurulmasının ardından ne olacağı ve parti ile HDK arasındaki ilişki üzerine tartışmalar yapıldı.
* Newroz ve 1 Mayıs’a katılım ve bu eylemlerde HDK’nın aldığı tutumun, HDK’nın Kürt özgürlük mücadelesiyle emek mücadelesini birleştirmek açısından oynadığı rolü işaret ettiği söylendi. Birçok konuşmada Newroz ve 1 Mayıs’ta ortak duruşa ilişkin vurgular yapıldı. Böylesi övgülere rağmen, 1 Mayıs’ta kimi yapıların HDK kortejinde değil, farklı yerlerde yürüdükleri, HDK pankartının BDP’ye kaldığı eleştiri konusu yapıldı.
* İMO’da işten atılan ve İMO önünde direnişini sürdüren Cansel Malatyalı genel kurula katılırken, kürsüden Cansel Malatyalı’nın İMO önünde oturma eylemi yaptığı söylendi ve divan başkanı “Biz bu ihtilafta taraf değiliz. Cansel Malatyalı İMO önünde oturma eylemi yapıyor. Biz sadece onu duyurmak istedik” ifadelerini kullandı. Salondan bu sözlere en ufak tepki gelişmedi.
Kızıl Bayrak / Ankara
