(14.05.12) - Sermaye hükümeti önüne yeni hedefler koyduğu hava taşımacılığında önünde engel olarak gördüğü grev hakkını kaldırmayı planlıyor.
Her fırsatta hava yolları taşımacılığına yatırım yapmaktan, devasa bütçelerin bu sektöre aktarılmasından dem vuranlar sıra işçilerin hakkını vermeye gelince krizleri sayıyor.
AKP hükümeti patronlara çalışıyor
Havayolu sektöründe Avrupalı şirketleri geçmeyi hedefleyen THY yönetimi ve dinci gerici AKP hükümeti adına AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk TBMM'ye kanun teklifi verdi. Havacılık hizmetlerinde grev yasağı getirilmesini isteyen Külünk'ün başvuru dilekçesi, AKP hükümetinin, burjuvaziye hizmette sınır tanımadığını gösteriyor. “Havacılık işkolunda kısa sürede üst düzey eğitimlerden geçmiş personel bulunamaması, işkolundaki tek sendika Hava-İş’in güvencesiz çalıştırmaya karşı çıkması ve sivil havacılık işkolunda taşeron sisteminin işin bütünlüğünü aksatması” Külünk'e göre grev hakkının kaldırılması için gereken nedenler. Yani greve çıkıldığında grev kırıcı işçi bulamamaları, Hava-İş Sendikası'nın kontrollerinde olmaması yasak gerekçesi!
Grev yasakçılığını kanun teklifi olarak sunan bu öneri, işçi sınıfının uzun mücadeleler sonucunda kazandığı bir silahı oradan kaldırma amacı güdüyor. Bugün hava işkolu üzerinden tartışılsa da amaç bu yasağın zeminini yaratabilmek. Petro-kimya sektöründe durmadan yaslanılan “milli güvenlik” gibi gerekçelerin yanında bu adımın, ileriki zamanlarda metal ve tekstil gibi başka işkollarında da kullanılması kaçınılmaz.
Külünk’ün teklifi THY AO’da 23’üncü dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin arabuluculuk aşamasına gelmesiyse hava işkolundaki işçileri basınç altına almak için bir manevra niteliği de taşıyor.
Hava-İş: Dikensiz gül bahçesi isteniyor
Hava-İş Sendikası Külünk'ün sınıf düşmanı kanun teklifine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Hava-İş Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu imzası taşıyan açıklamada şunlar söylendi:
“Ülkemizde bir yandan demokratik özgür anayasa çalışmalarının başlatıldığı iddia edilen bir aşamada AKP’nin yasakçı zihniyeti yine iş başında.
Hedef yine alınteri ile bu sektörün tüm yükünü çeken asıl sahipleri olan çalışanlar. Bu sektörde grev yasağı olursa kölelik düzeni kurulmasının önündeki tek engel de ortadan kalkmış olacak.
Beyefendi çalışanların en demokratik ve evrensel hakkı olan GREV hakkını bir lütuf gibi görerek işverenler lehine dikensiz gül bahçesi istiyor.”
