(17.11.12) – Açlık grevi sürecinin “iyi polis”i Arınç, Başbakan Erdoğan’ın halet-i ruhiyesini açıklama telaşına düştü.

Açlık grevinin 66. gününde Bursa AS TV’deki bir programa katılan Bülent Arınç’ın ana gündemi açlık grevi oldu. Eyleme katılım ile ilgili sayının “yeterince” arttığını söylerken tam sayı vermekten kaçınan Arınç, yaşam hakkının kutsallığı benzeri bildik demagojilere sarılarak eylemin bitirilmesini istedi.

Arınç’ta yeni bir şey yok!

Arınç eylemin örgüt baskısı ve birilerinin talimatıyla yapıldığını da sıklıkla vurgulayarak tutsakların özgür iradelerini kullanamadığını, bu yüzden eyleme katıldığı yalanını kendinden önceki onlarca devlet adamı gibi tekrarladı.

Arınç tutsakların taleplerinin karşılanması noktasında ise şunları söyledi: “yargılanmakta olan insanların, savunmalarını istedikleri dilde yapma konusu, gerçekleşecek. Bu bizim ta belki bir yıl önce konuştuğumuz bir konu ve hemen gecikmeksizin de onu meclise gönderdik. İnsan Hakları Komisyonu'ndan da geçti. Ama Abdullah Öcalan ile ilgili tecrit konusu ve ana dilde eğitim konusu, bugün için karşılanacak konular olmayabilir. Ancak zaman içinde Adalet Bakanlığımız, avukatlarıyla görüşmesini, makul ve haklı bulduğu ölçüde mutlaka karşılar”

Bu sözlerle Arınç bugüne kadar Öcalan’a yönelik tecrit uygulanmadığı yönlü açıklamasını da geri çekmiş ve tecriti kabul etmiş oldu. Ancak kesin tanımlamalar yapmasa da taleplerin kabul edilmesi noktasında da adım atılmadığı konuşmada yinelendi. Ancak hiçbir gerekçe göstermeksizin “Türkiye'de açlık grevlerinin bittiğini, bitirildiğini de duyabilecek bir noktadayız” ifadelerini kullanan Arınç, sözlerine kaynak göstermekten kaçındı.

Erdoğan’ın derdi BDP!

Sıklıkla eylemin sona ermesi yönlü “insani” çağrılar yapan Arınç, Başbakan’ın sert ve pervasız üslubuna dair de şunları söyleyerek Erdoğan’ı savunmaya çalıştı: “Sayın Başbakanımız kendisine hedef olarak BDP'nin siyasetini ve BDP'li milletvekillerini koyuyor, onları samimi bulmuyor. Onların yaptıklarının, Türkiye'deki bu hem terör eylemlerinin bitirilmesi konusunda hem de grevde olanların, grevden vazgeçmeleri konusunda, samimi davranmadıklarını söylüyor, yoksa içeride grev yapanlara veya 'açlık grevini sürdürüyorum' diyenlere, 'ne haliniz varsa görün mesajı vermiyor. Onun da amacı grevlerden bir an önce vazgeçilmesi”

Arınç’ın açıklamaları görünürde hayli yumuşak olmasına rağmen sonuç itibariyle taleplerin karşılanmasına dair somut bir adım atmaktan uzak. Kürt hareketi ise böylesi göstermelik adımlara kanmayacağını bir çok kez yineledi.