(09.11.12) – AKP şefi Erdoğan İdam cezasını savunarak “insanlık barışı” için gerekli olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz hafta “bir çok insan idamın geri gelmesini istiyor” diyerek açlık grevindeki Kürt siyasi tutsaklara gözdağı vermeye çalışan Eroğan, bu kez de “Yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var” diyerek kan kusmayı sürdürdü. Endonezya'da düzenlenen 5. Bali Demokrasi Forumu’nda bir panelde konuşan Erdoğan, faşizmin argümanlarına sarılarak idam cezasını savundu.

Norveç’te gençlik kampını basarak 77 kişiyi katleden Anders Behring Breivik’i hatırlatan Erdoğan, 21 yıllık cezanın yetersiz olduğunu söyleyerek idam cezasının gerekliliğini vurguladı. “Şu anda Avrupa'da idam kalktı ama Amerika'da kalktı mı, Japonya'da kalktı mı, Çin'de kalktı mı? Demek ki yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var” diyerek idamı yeniden gündeme getiren AKP şefi, “Kendimizi check etmemiz lazım, kendimizi tekrar adalet terazisine iyice yatırmamız lazım, yatırmamız lazım ki bu insanlık barışı huzuru bulabilsin.'' sözleriyle Türkiye’de de yeni bir düzenleme mi yapılacağı sorusunu akıllara getirdi.

Kuşkusuz ki düzen partilerinin kan üzerinden siyaset yaptığı biliniyor. Bu konuda Erdoğan’ın da en az faşist parti MHP kadar kirli bir sicili var. Geçtiğimiz seçim döneminde mitinglerde idam ipi fırlatarak şovenizmde birbiri ile yarışanlar. Bugün de Kürt halkının demokratik hakları için verdiği mücadeleyi idam tehditleriyle gölgelemeye çalışıyorlar.

Ancak idamın yasal olarak kaldırılmış olması kimseyi de kandırmasın. Bugün burjuva mahkemeleri belki doğrudan idam cezası veremiyor ama hukuk dışı uygulamalarla komplolarla tutuklanan yüzlerce kişi, ömürlerinin önemli bir bölümünü zindanlarda geçiriyor, sağlık sorunları yaşıyor ve hayatını kaybediyor. Üstelik bu düzen hukuku ile karşılaşabilecek kadar şanslı olanlar için geçerli.

Düzene muhalefet eden onlarca kişi, daha mahkeme karşısına çıkamadan katlediliyor. Kürdistan’da savaşırken katledilen binlerce gerilladan Batı’da sokak ortasında infaz edilen devrimcilere, zindanlarda düzenlenen katliamlara kadar devletin katliamcı kimliğinin tezahürünü görmek mümkün. Bu nedenle Erdoğan’ın bugün idam için söyledikleri, bu ülkenin ilerici ve devrimci güçleri için, demokratik muhtevası dışında bir anlam taşımıyor. Zira bu ülkede devrimcilik, zaten on yıllardır katledilmeyi göze almak pahasına, kan ve can bedeli sürdürülüyor.