En kötü Filistinli – Esad Ebu Halil

  • Arşiv
  • |
  • Ortadoğu
  • |
  • 05 Kasım 2012
  • 05:55

3 Kasım 2012

Ebu Mazin (Filistin Yönetimi başkanı ve El-Fetih lideri Mahmud Abbas'ın kod adı – kizilbayrak.net), Filistin tarihine geçecek: gelmiş geçmiş en kötü Filistinli olarak hatırlanacak. Haşimi kraliyeti (Ürdün monarşisi – kizilbayrak.net) ile beraber Siyonistlerin paralı uşağı olan 1948 öncesi Neşaşibiler (Nakba öncesi Filistin'de önde gelen iki eşraf ailesinden biridir, diğeri Huseynilerdir – kizilbayrak.net) gibi aynı seviyede olarak hatırlanacaktır.

Ebu Mazin, kazara bir “liderdi” - şayet bir lider olarak görülebilirse. Selam Feyyad (Filistin Yönetimi'nin şimdiki başbakanı – kizilbayrak.net) ile birlikte Filistin halkına dayatıldı. Oslo'dan önce FKÖ, İsrail ya da Ürdün'ün herhangi bir Filistinliyi Filistin halkının temsilcisi diye dayatmasını engellemekte başarılı oldu. FKÖ, İsrail ve Ürdün'ün arzularına karşın kendisini Filistin halkının “tek meşru temsilcisi” olarak sunmakta başarılı oldu. (İsrail işgali ya da Ürdün monarşisi adına) ortaya çıkmaya çalışan Filistinliler, halkları tarafından ya dışlandı ya da öldürüldü. FKÖ, alternatif (temsil yeteneği olmayan) Filistinli temsilcilerin dayatılmasına yönelik tüm planları boşa çıkarmakta başarılı oldu.

Filistin halkının temsilci organı olarak FKÖ'nün itibarını bozma girişimleri komikti.

İlk önce, Filistinliler adına konuşması düşünülen Ürdün kralıydı, Kara Eylül'de binlerce Filistinliyi katlettikten sonra bile. Sonra İsrailliler “köy birlikleri” adıyla işbirlikçileri örgütledi, fakat Filistin halkı süratle bu çabayı itibardan düşürdü. Daha sonra ABD, tesadüfen gülünç Beytüllahim belediye başkanı İlyas Fureyc'i buldu ve Filistinliler adına konuşması gerektiğine karar verdi. Başka bir zaman bu Kudüslü gazeteci Hanna Sanyura'ydı, falan filan.

Alternatif bir liderlik arayışı asla son bulmadı. ABD ve İsrail asla vazgeçmedi. Filistin halkından bir “Hayır” cevabına asla razı olmayacaklardı.

Sonra Oslo geldi, Arafat esasen İsrailli işgalcilere teslim oldu. Arafat, büyük ölçüde İsrailli müzakerecilere boyun eğdi ve Filistin ulusal hareketinin temel taleplerinden vazgeçti. FKÖ'nün tüm büyük ve küçük güçlü yanlarını heba etti, küçük bir silahlı milis gücünü koruyarak İsraillileri kurnazca yeneceğini düşündü – işgale karşı ciddi bir silahlı mücadele başlatmak için değil, müzakereler sırasında duruşunu güçlendirmek üzere baskı yapmak için.

Ve sonra Ebu Mazin geldi. Eski Mossad yönetici Efraim Halevi, Gölgedeki Adam adlı kitabında Arafat'ı zayıflatmak ve bir baş işbirlikçi için zorlamak için başbakanlık makamını (ikinci intifada sırasında Arafat'ın yetkilerini kısıtlamak için ABD ve İsrail tarafından Arafat'a bir başbakan atması için baskı yapıldı – kizilbayrak.net) kendisinin icat ettiğini kabul etti.

İsrail, Ebu Mazin'i diğer FKÖ isimlerinden daha iyi bilirdi. Bu ikinci kademe isim, el-Fetih'in dar çevreleri dışında pek bilinmezdi. Şam'da kalıyordu (Suriye rejiminin katliamlarına ilişkin sessizliğini bu açıklar) ve kendisini bir alim olarak görürdü. Derin bir alimlik işareti olarak holokostu inkar eden ve Siyonist-Hür Mason komplosuna inanan yeterli bilgi sahibi olmayan bir bürokrattı.

Ebu Mazin aynı zamanda İsrailliler ile doğrudan müzakereleri teşvik etmişti, pek de İsrail'i beğendiğinden değil – neticede Yahudi halkından nefret ederdi (ve muhtemelen halen nefret ediyor) – fakat çünkü İsrail'in içerden yıkılacağını ve Filistinlilerin tüm yapması gerekenin arkalarına yaslanıp bu ölümün keyfini çıkarmaları olduğunu savunurdu.

Ebu Mazin alimlik, popülarite ve karizmadan yoksun olduğu ne varsa, düşmana ne isterse verme tekinsizliğiyle arayı kapattı.

Ebu Mazin'in İsrail TV'sine verdiği röportaj, asırlık Filistin mücadelesine bir hakarettir. Ebu Mazin, tüm Filistinliler adına konuşmayı kararlaştırdı. Nihayetinde – Arafat FKÖ'yü öldürdükten sonra ve Arafat Ramallah'ta işbirlikçi bir rejim kuran anlaşmayı imzaladıktan sonra ve Oslo sürecinin el-Fetih'e İsrailliler adına diğer Filistinlileri öldürme rolünü vermesinden sonra – İsrail, onun güvenlik ve siyasi hedeflerini paylaşan bir Filistin lideri yerleştirmekte başarılı oldu.

Plan basitti: ABD ve İsrail, Filistin halkını aç bırakmaya ve Filistinli örgütlerin tüm fon kaynaklarını kesmeye ve tüm finansmanı başta Ebu Mazin ve Selam Feyyad olmak üzere güvenilir FY maşalarının (bununla birlikte Muhammed Dahlan ve Cibril Racub da geçmişte benzer roller oynadı) eline bırakmaya karar verdi.

Eğer devrimin tabancanın namlusundan doğması bekleniyorduysa, karşı devrim paranın akışıyla nüfuz ederdi. Ebu Mazin sadece devasa FY kamu sektörünü kontrol etmedi, fakat aynı zamanda emekli savaşçıları devlet olmayan mini bir polis devletine kattı. Ebu Mazin sadece el-Fetih'i kontrol etmedi: Filistinli örgütlere aylık ödemeler dağıtarak laik ve milliyetçi muhalefetleri savuşturabildi.

Arafat, FKÖ fonlarını üye örgütlere, bu örgütler onun politikaları ile açıktan ters düşseler bile verirdi.

Ebu Mazin daha az sağlamdır: eğer herhangi bir örgüt onun politikalarını eleştirirse fonlar kesilir. FHKC bile (özellikle Batı Şeria'daki kolu) sadık ve boyun eğen bir muhalefet grubu oldu.

Filistin halkı, Ebu Mazin liderliğine bu kadar uzun süre katlanması nedeniyle suçlanabilir. Ebu Mazin'in vereceği hiçbir taviz kalmamıştır, bu nedenle mülteciler adına konuşmaya karar verdi. Doğum yeri Sefad'ı İsrail' bağışlamayı münasip görüyor ve sadece “orayı görme” hakkı olduğunu söylüyor.

Ebu Mazin, Filistin'i görmenin Filistin ulusal hareketinin, özellikle de Filistin topraklarında savaşan ve ölen birçok Filistinlinin amacı olmadığını unutmuş. Onlar bu yerleri kurtarmak için savaştılar, oraları turist gibi ziyaret etmek için değil.

Ebu Mazin, sadece Sefad'ı ziyaret etmek istediğini söyledi. İsrailli yetkililer ona hakkettiği aşağılamayı gösterdiler: onun için “İsrail” şehirlerine ziyaret düzenleyebileceklerini söylediler. Belki Ebu Mazin oraya gidebilir ve işgalcilerin önünde secdeye varabilir.

Filistin liderliği tarihsel olarak Filistin halkını mücadelesinin standartlarının oldukça altında kalmıştır. Hacı Emin Huseyni'den Yaser Arafat'a Filistin liderliği ehliyetsiz, kaypak, sahtekar, aldatıcı ve gizli kapaklıydı.

Fakat Ebu Mazin bir lider bile değil.

Sırf ABD/İsrail istediği için işinde (çürümüş ailesinin büyük miktarlarda para kaldırdığı) duran bu kazara lider, 20. yüzyıl Filistin liderleri listesine bile ait değildir. Beşir Cemayil (Lübnanlı faşist Maruni lider, Lübnan iç savaşında İsrail işgalinin işbirlikçisi – kizilbayrak.net) ve Anton Lahud (İsrail 1982’de güney Lübnan'ı işgal etmesinden sonra sınır bölgesinde konuşlanan işbirlikçi Güney Lübnan Ordusu adlı kontranın lideri olan eski Lübnan ordusu subayı. 2000 yılında İsrail Lübnan'dan çekildiğinde milisleriyle beraber İsrail'e sığındı. İsmi, İsrail işbirlikçiliğiyle özdeşleşmiştir. – kizilbayrak.net) gibi insanlarla birlikte İsrail işgalinin müşterilerinden biri olarak anılmalıdır.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesinin ingilizce sitesinden kizilbayrak.net tarafından çevrilmiştir.