Türkiye’nin savaş çığırtkanlığı, Patriot talebiyle sürüyor!
(23.11.12) - Türkiye hafta başında resmi başvuru yaparak bir süredir kulislerde dolaşan Patriot talebini NATO’ya iletmişti. Rusya ise baştan beri füzelerin verilmesine karşı çıkıyordu. Açıklama yapan Suriyeli bir yetkili ise, Türkiye’nin tutumunu provokatif olarak değerlendirdi.
Türkiye’nin derdi savaş!
Türkiye’nin emperyalizme taşeronluk hevesi bölge halklarını felakete sürüklerken, büyük çatışmaların da kapısını aralıyor. Misilleme adı altında Suriye’yi bombalayan, silahlı çeteleri besleyerek Esad’a karşı kışkırtan, bunu yaparken Kürt halkına ve Batı Kürdistan’a yönelik provokasyonlardan çekinmeyen sermaye devleti, son olarak da “savunma” adı altında NATO’dan Patriot füzeleri talep etmişti.
Ancak “savunma” gerekçesine rağmen bu füzelerin maliyeti ve işlevi düşünüldüğünde bir çok ülke füzelerin Türkiye’ye getirilmesine tepki gösterdi. Malatya’da kurulan füze kalkanı sistemine geçmişte bu füzelerin dahil edilmseninin de gündeme geldiği düşünüldüğünde füzelerin hiç de “savunma” ile sınırlı olmadığını düşünmek için bir çok sebep var.
Hayli pahalı sistemler olan Patriot sistemleri bugün yalnızca ABD, Almanya ve Hollanda tarafından kullanılıyor. Her bir sistem ise 4-5 milyon dolar değerinde. Uzun menzilli balistik füzelere ve savaş uçaklarına karşı kullanılmak üzere üretilen Patriotların Suriye füzelerine ve topçu bataryalarına karşı kullanılması ise mümkün değil.
Maliyeti bu derece yüksek olan füzelerin NATO’ya ait olacağı ve Türkiye’ye 4. Madde yani NATO’ya üye ülkelerin savunulması amacıyla getirileceği de ifade ediliyor. Bu, komutanın tamamen NATO’da olacağı anlamına geliyor. Oysa geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, kendisine konu ile ilgili soru üzerine sistemi kullanacak uzmanların geleceğini belirttikten sonra “tetiği bizde olacak” demişti. Ancak uzmanlar bunun mümkün olmadığını ve füzelere dair tasarrufun doğrudan NATO’da olacağını belirtiyor.
Yine füze sistemi ile ilgili temel bir kaygı, füzelerin uzun menzilli olmasından yola çıkarak Türkiye ve NATO’nun Suriye’de uçuşa yasak bölge oluşturma girişiminde bulunmaları. Gerek NATO, gerekse Türkiye bunu reddetse de bu kaygı geçerliliğini koruyor. Özellikle Türkiye’nin Suriye politikasını “saldırgan” olarak tanımlayan Almanya ve Rusya, füzelerin gönderilmesine sıcak bakmıyor.
Rusya ve Suriye tepkili!
Rusya ise patriotların Türkiye’ye konuşlandırılmasına karşı başından beri tepkili. Gazetecilere açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, füzelere dair NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile görüşme yapacağını açıkladı ve Türkiye’nin NATO’yu Suriye krizine çekmek istediğini belirtti. Lavrov şuları söyledi:
“Eğer tüfek birinci sahnede duvarda asılı ise, üçüncü sahnede mutlaka ateşlenir. Askeri konularda önemli olan niyet değil, potansiyeldir. Bu potansiyel artarsa, risk de artar. Herhangi bir provokasyon çok ciddi bir askeri ihtilafa yol açabilir. Biz bundan kaçınmak istiyoruz.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç ise "Türkiye-Suriye sınırının silahlandırılması tabii ki, endişe edilmesi gereken bir durum" sözleriyle tepkisini gösterdi. Rusya yaptığı açıklamalarda sürece yakından izlediğini sürekli olarak vurguluyor.
Suriye cephesinden ise gelişmelere dair ilk resmi açıklama dün akşam yapıldı. Şam’dan yapılan açıklamada Türkiye’nin NATO’ya füze sistemleri için başvurması değerlendirildi ve bu adımın provokasyon anlamına geldiği söylendi. Suriye devlet televizyonundan geçilen haberde, açıklamayı yapan yetkilinin ismi açıklanmadı.
Türkiye’nin Patriot talebi, kuşkusuz ki kendi başına aldığı bir karar değil. Aksine emperyalistlerin bir süredir Ortadoğu’yu kana bulamak için yürürlüğe koydukları oyunun bir parçası. Türkiye ise burada taşeronluktan başka bir şey yapmıyor. Türkiye’nin hevesi ise efendilerinin gözünden düşmeme kaygısından geliyor belli ki. Böylece daha saldırgan ve daha itaatkar olarak kan ve gözyaşı üzerinden kendine rant sağlamaya çalışıyor.
