Emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı Denizler’in ruhuyla mücadeleyi büyütelim!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Liseli Gençlik
  • |
  • 19 Ekim 2012
  • 13:56

Emperyalistlerin Suriye’ye yönelik savaş hazırlıkları Urfa Akçakale’de yaşanan olayla birlikte kritik bir aşamaya geldi. Akçakale’ye top mermisi düşmesi sonucu 5 kişinin hayatını kaybetmesini fırsat bilen işbirlikçi-uşak Türk sermaye devleti anında misilleme yaparak Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale girişimlerini yeni bir aşamaya taşımış oldu.

Bu olayla birlikte Suriye’ye yönelik sınır ötesi saldırıların önünü açmak için meclisten tezkereyi geçirerek hâlihazırda yapılan saldırıları yasal bir kılıfa soktular. Bu tezkerenin diğer bir anlamı da savaşın daha da tırmandırılacağı, daha önemlisi başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin tetikçiliğini yapmak üzere Türkiye’nin bu savaşın içerisine ilk olarak gireceğidir.

Akçakale’de yaşanan olayın arkasından savaş çığırtkanlığı yapan sermaye devleti medya eliyle de bu çığırtkanlığı haklı ve meşru göstermeye çalışmıştır. Türkiye’de bu savaş çığırtkanlığı yapılırken emperyalist efendileri de Suriye’yi tehdit ederek Türk sermaye devletinin yanında olduklarını göstermiştir.

Gelinen yerde emperyalist emeller uğruna Suriye’ye yönelik yapılan müdahale ve denetim altına alma girişimleri ile sermaye devleti savaşın eşiğine gelmiş bulunuyor. Bu aşağılık emeller uğruna başlatılacak bir savaş hem Suriye’deki binlerce insanın hem de doğrudan savaşa gönderilecek olan Türkiye’deki işçi ve emekçi çocuklarının kanının akıtılması demektir.

Emperyalistlerin başlattıkları bütün savaşlar halklar için ölüm, yıkım ve katliamlar getirmiştir. Bununla birlikte işçi ve emekçilere yönelik yeni saldırı yasaları ve sefalet getirmiştir. Suriye’ye yönelik bir savaşın başlatılması da Türkiye’deki işçi ve emekçilerin yoksulluğunun daha da artması anlamına gelecektir. Aynı zamanda çıkartılan tezkereyle birlikte Kürt halkının mücadelesinin de hedef alınacağı, şovenist saldırganlığın tırmandırılacağı gerçeğini de görmek gerekir.

Emperyalist emeller uğruna başlaması muhtemel böyle bir savaşın ne Türkiye’deki ne de Suriye’deki işçi-emekçiler ve halkların çıkarına olacaktır. Bu savaş emperyalistlerin kirli çıkarlarına hizmet edecektir.

Arkadaşlar, emperyalist efendiler ve onların yerli işbirlikçi-uşak takımı bizleri bir savaşın eşiğine getirmiş bulunuyorlar. Eğer buna dur diyemezsek bu savaşın içerisine sürükleneceğimiz gerçeği karşımızda duruyor. Kardeş halkların katledilmesine seyirci kalmamak, bu savaşın bir parçası olmamak için anti-emperyalist mücadeleyi büyütmeli ve emperyalist güçlerin bu kirli oyununu durdurmalıyız.

Kardeş halkların kanının akıtılmasını, Türkiye’deki işçi ve emekçi çocuklarının savaşa yani ölüme yollanmasını istemiyorsak emperyalistlerin bu savaş çığırtkanlığı karşısında bizler de “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarını yükseltmeliyiz.

Denizler 6. Filo’yu denize dökerek emperyalistlere ve işbirlikçi uşak takımına iyi bir ders vermiştir. Denizler’in mirasçısı olan biz gençliğe de onlardan devraldığımız mücadele bayrağını yükseltmek ve emperyalist savaşa ve işgale geçit vermemek için mücadeleyi büyütme sorumluluğu düşmektedir.

Emperyalist savaşa ve işgale karşı şimdi Deniz olunmalı!

(Liselilerin Sesi, sayı 46, 15 Ekim-15 Kasım 2012)