Efkan Şeşen: Bu etkinlikte ben de savaşa, sömürü ve şovenizme karşı olan bir müzisyen olarak şarkılarımla yer almaktan mutlu olacağım!

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 10 Kasım 2012
  • 15:13

- Siz emekten yana saf tutan bir sanatçı gözüyle gelinen durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Evet, sorunuzu bir sanatçı gözüyle yanıtlarsam, ben ve benim gibi yüzünü halkına dönmüş ondan beslenip ona veren, eser üretenlerin yüreklerinden çıkarak alabileceğiniz hüzünlü bir yanıt alırsınız.

Çünkü, emeğinin tam karşılığını alamayan, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları neredeyse elinden alınmış, sağık, eğitim gibi temel hak alanlarında müşteri konumuna düşmüş; doğanın insana sunduğu imkanları kapitalizmin çarklarında bir pazar malzemesi haline dönüşürken bir daha aynı şekliyle geri alamayan (doğanın yok olması vs.) veya parayla almak zorunda kalan ya da bunun yıkıcı koşulları ile yüzyüze kalan (küresel ısınma ve sağlıksız kentleşme vs), tarımı, hayvancılığı bitirilen ve büyük dünya tekellerine bağımlı hale getirilen; (neredeyse sağlıksız G.D.O ‘lu ürünlere mahkum edilerek sağlığından olan) işsizlik, pahalılık, fırsat eşitşizliği, ana dilinde eğitim görememe ve kendini ifade edememeden tutun, geleneksel ve toplumsal değerleri, şarkısından, türküsünden, tarihsel değerlerine, popüler –piyasa koşullarına mahkum kalarak özünü kaybeden, evet bu ve daha nice olumsuz şartları en ağır şekliyle yaşayan halkına karşı şarkı ve türkülerini eğlenmek değil, duygularının da tercümanı olacak şekliyle umuda ve geleceğe dair bir şeyler söyleyen bir müzisyen olarak mütevaziliğimizle üretmekte ve söylemekteyiz eserlerimizi.

Emperyalizm, yakın bir geçmişte Kuzey Afrika ülkelerinde olduğu gibi Ortadoğu’da da haritaları kendi çıkarları lehine tekrar değiştirmek istemekte. Ve bunun görünen yüzünde tıpkı Irak gibi. Suriye’nin de işgali istenmekte. Çeşitli dengeler ve halkların savaşa karşı tepkisi bunu geçici olarak engellemiştir. Halklar için kan, zulüm, gözyaşı ve sömürü olan savaş, emperyalizm için büyük karlar demektir. Ve bunun için tezgahlanmaya çalışılmaktadır SAVAŞ. Öte yandan, halkların kardeş oluşu bilinciyle birçok milliyetin, özellikle Kürt halkının kendini kendi dilinde eğitim ve ifade özgürlüğü gibi kutsal bir hak için geldiği duyarlığın bugün aldığı şekli hepimiz görmekteyiz.

- Bu savaş, sömürü ve şovenizm atmosferinde sınıf devrimcileri “İşçilerin birliği halkların kardeşliği!” şiarıyla bir etkinlik örgütlüyor. Sizin de yer alacağınız bu etkinlik hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Evet, etkinliğinizin davetlisiyim ve sözünü ettiğiniz atmosferde düşüncelerinizi yükselttiğiniz bu etkinlikte ben de savaşa, sömürü ve şovenizme karşı olan bir müzisyen olarak şarkılarımla yer almaktan mutlu olacağım. Sizlere bu yönüyle bir parçası olduğum etkinlikte bulunarak halkımızla eserlerimi paylaşma fıratı verdiğiniz için teşekkür ederim.