Direnişçi işçilerle emperyalist savaş üzerine konuştuk!

  • Arşiv
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 20 Ekim 2012
  • 17:46

- Direnişteki bir işçi olarak Türkiye’nin Suriye’ye karşı müdahalesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Güven Elektrik işçisi Fevzi Yıldırım: Savaş olan bir ülkede ekonominin on yıl geriye gittiğini, insanların perişan ve yoksul duruma düştüğünü bildiğimiz için, bizler savaşa hayır diyoruz. Bu üç günlük dünyada ne gerek var savaşa, barış varken. Savaş olduğu zaman çocuklar babasız, kadınlar kocasız kalıyor. Bombaların dünyayı nasıl tahrip ettiğini biliyoruz, buna kimsenin hakkı olamaz. Savaş insanlığa bir fayda getirmez, tam tersine insanlardan bir şeyleri götürür. Savaş olan ülkelerin durumlarını görüyoruz. Örneğin 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’ya atılan bombanın etkisini biliyoruz, bundan dolayı Japonya’da çocuklar hala engelli doğuyor. Oradaki doğal güzellikler tahrip olmuştur. Onun için savaş istemiyoruz. Irak’taki savaşı ve oralarda neler olduğunu gördük, şimdi de yanı başımızda bulunan Suriye’yi görüyoruz. Bu devlet kendi halkını savaşa sürüklüyor. AKP hükümeti bir tezkere çıkardı, aynı tezkereyi Kürt halkı için de çıkarmıştı. Biz işçiler olarak savaş istemiyoruz.

Güven Elektrik işçisi Muzaffer: Savaş hiçbir zaman bizim işimize gelmez. Kardeşlik, hak, hukuk varken savaş neden? Özellikle Suriye’nin daha önce başbakanla araları çok iyiydi ve bir sene önce başbakan Suriye’ye sınırları açıyordu. Esad’la arası çok iyiydi şimdi ne oldu da araları bozuldu. Bizim her zaman komşularla iyi geçinmemiz gerek, şimdiye kadar Suriye ile bir sorunumuz yoktu. Burada bir menfaat var, genç asker kardeşlerimiz ölmesin, gençlerimizin savaşa gitmelerini istemiyoruz. Tezkereyi çıkaran 360 kişi savaşa gitsin. Amerika’nın oyununa gelmeyelim. Biz hiçbir zaman oyunlara gelmeyeceğiz. Yıllar önce merhum ozanımız Âşık Mahsuni Şerif boşuna dememiş “Amerika katil”. Amerika her zaman insanlarımızı sömürecek! Biz bu sömürüyü istemiyoruz.

Güven Elektrik işçisi Mustafa Bozkır: Savaş çok kötü bir şey. Vicdani olarak karşıyım. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın gibi davranışlarda toplum olarak bulunmamamız gerekiyor. Tüm dünyadaki toplumların “savaşa hayır” demesi gerekiyor, bu bir ekonomik savaştır. Amerika, İsrail hükümetleri koltuklarında otururken bizler onların ekonomik çıkarları için savaşa sürükleniyoruz. Bir maşa haline gelmekten kurtulmamız gerekiyor. Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye’de bulunan işçiler ve emekçiler olarak dimdik durmamız gerekiyor.

Kiğılı direnişçisi Didem Sorhun: Bu savaş kirli bir savaş. Türk devleti savaşa girmek üzere. Biz işçi ve emekçilerin de artık birleşmesi gerekiyor. Bu kirli oyunlara, kirli savaşa karşı onların karşısında durabilmemiz gerekiyor. Bu savaşa girildiği takdirde bizler daha da yoksullaşacağız, kardeş halkların kanını dökeceğiz. Bu benim için çok üzücü bir durum. Ama ağlamak, sızlanmak yerine savaşsız, sömürüsüz bir dünyada yaşamak için bir şeyler yapmak gerekiyor. Bizlerin bu savaşa dur demek için mücadele etmesi gerekiyor. Gerçekten de mücadele edersek bu savaşı durdurabiliriz. Emperyalist savaşa karşı “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!” diyorum.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece