(06.04.12) – Çanakkale’de “Füze Kalkanı Değil Demokratik Lise İstiyoruz” şiarıyla örgütlenen eylemlerin ilk gününde gözaltına alınan ve aralarında bir Ekim Gençliği okurunun da bulunduğu 16 devrimci öğrenci hakkında açılan davanın ilk duruşması 4 Nisan günü görüldü.

Devrimci öğrencilerden şikayetçi olan 6 polisin iddiaları doğrultusunda açılan davanın ilk duruşmasının ardından adliye çıkışında basın açıklaması gerçekleştirildi.

“Gözaltı, Soruşturma, Tutuklama Terörüne Son!” şiarıyla örgütlenen basın açıklamasında Türkiye genelinde yaşanan polis terörü ve faşist baskı teşhir edildi ve öğrencilere yöneltilen baskı mekanizmalarına değinildi. Kürt halkını, devrimci-ilerici güçleri hedef alan faşist baskı ve terörün dizginlerinden boşalarak tırmandığı ve dinci-gerici AKP hükümeti eliyle dışarıda emperyalist savaş ve saldırganlık politikalarına aktif taşeronluk yapıldığı belirtildi. İstanbul Esenyurt'taki katliama da değinilen açıklamada kapitalist sömürü düzeninin çarklarının madenlerden inşaatlara ve tersanelere kadar tüm üretim alanlarında işçi kanıyla dönmeyi sürdürdüğünün altı çizildi.
Açıklamada ayrıca, Newroz kutlamalarında yaşanan polis terörüne, 28-29 Mart’ta gerçekleştirilen saldırılar ve daha birçok güncel olay da hatırlatıldı.

Çanakkale’de faaliyet yürüten siyasal güçlere yönelik baskılara da değinilen açıklama şöyle devam etti:

“Çanakkale kentinde ise 2011 yılı Aralık ayında HDK’nın gazete satışına engel olmak için TOMA’ların getirilmesinden ve kitlenin önüne barikat kurulmasından bu yana artan bir faşist baskı ve polis terörü yaşanmakta. Çanakkale Halkevi’nin yürüyüşüne biber gazları ile müdahale edilmesi, ÇOMÜ’de işten çıkarılan 36 taşeron işçisinin mücadelesini üniversiteye taşıyan öğrencilere saldıran faşistler yerine ilerici-devrimci öğrencilere soruşturma açılması ve “Füze Kalkanı Değil Demokratik Lise İstiyoruz” şiarlı kampanyanın gerçekleştirileceği günler boyunca Saat Kulesi alanının keyfi olarak yasaklanması ve 5 gün boyunca polis terörünün, gözaltıların yaşanması bu faşist baskı ve polis terörünün artarak sürdüğünü ve süreceğini göstermektedir.”

Basın açıklamasının son bölümünde ise şu ifadelere yer verildi:

“Tüm bu tutuklama, gözaltı ve soruşturma terörü bize T.C. devletinin ve kolluk gücünün zaferini değil, tam tersine aczini, zavallılığını ve korkusunu gösteriyor! Saat Kulesi önünde basın açıklaması yapmak isteyen ama alana alınmayan, biber gazları, coplarla müdahale edilen öğrenciler bugün de burada, tam da Saat Kulesi alanında yılmayacağını haykırıyor! Gözaltına alarak, tutuklayarak, taciz ederek, baskı kurmaya çalışarak muhalif sesleri susturmayı, ve "dikensiz bir gül bahçesi" yaratmayı hayal eden aktif ABD taşeronu ve işbirlikçisi AKP görecektir ki, zulüm ile abat olanın akibeti berbat olur.”

Ekim Gençliği, EHP, SGD ve YDG tarafından örgütlenen basın açıklamasına ilerici güçler de destek verdi. Davanın bir sonraki duruşması 13 Haziran’a ertelendi.

Ekim Gençliği / Çanakkale