Dershaneler niye kapanamaz! Çünkü... – Abbas Güçlü

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 23 Ekim 2012
  • 05:18

Eğitim sistemimizin en önemli sorunu, sınavlar ve onun bir sonucu olar dershanelerdir. Sınav ve dershaneleri yok etmeden eğitime çekidüzen vermek mümkün değil. Hem de Başbakan Erdoğan’ın talimatına rağmen!..

Ve gelin, bugün, dershanelerin niye kapanamayacağını, “Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diye, kendilerine hiç soru yöneltilmeyen öğretmenlerimizden dinleyelim. Ama önce en alttaki Temel fıkrasını okuyun, sonra başa dönün...

Acınacak haldeyiz

“Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili olarak her yerde bir şeyler yazılıp çiziliyor. Son açıklamalara göre dershanelerin kapanma süreci kendiliğinden gelişecek. Farklı yöntemler ortaya konulacak, liselerdeki eğitim standart olacak, lise sonunda olgunlaşma sınavı yapılacak, üniversiteler A-B-C kategorilerine ayrılacak.

Bir öğretmen ve bir veli olarak gelişmeleri şaşkınlıkla izliyor ve acınacak halimize gülüyorum.

Nedeni mi;

1. Dershaneler kapatıldı diyelim. Liselerdeki eğitim standart hale gelecek. Evet, benim de yegâne temennim odur ki, Galatasaray Lisesi’ndeki eğitim ile Yüksekova Lisesi’ndeki eğitim denk olsun. Ankara Fen Lisesi’ne gidebilecek öğrenci kapasitesine ulaşsın Ağrı Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri. Her öğrenci en kaliteli eğitimi alsın.

2. Liselerin sonunda yine bir olgunlaşma sınavı yapacak isek, bu sınava öğrenciler nasıl hazırlanacak? Olgunlaşma sorularının soruları lise müfredatından sorulacakmış. Ne kadar güzel! Bugüne kadar farklı bir uygulama mı vardı?

12 yıllık matematik öğretmeniyim. 1981-2012 sınav sorularının tamamını inceledim. Bu tarihler arasında sorulan soruların tamamı Milli Eğitim Bakanlığı’nın liselere uygun olarak sunduğu müfredattan.

3. Lise sonunda yine bir sınav yapılacak ve bu sınava göre, öğrenciler A-B-C gibi kategorilere ayrılan üniversitelerde okuma şansına sahip olacaksa, hangimiz çocuğunu seve seve C kategorisinde bir üniversiteye göndermek ister?

Tavşan-kaplumbağa yarışı

Bu güne kadar kendisini başarısıyla kanıtlamış A kategorisindeki üniversitelere öğrencisini göndermek isteyen , bu hazırlıklarını nerede yapacak?

Bu güne kadar, öğrencilerin istifade edebilecekleri bir dershaneleri vardı. Bundan sonra bu ekstra desteği kim sağlayacak?

Tabii, son açıklamalara göre, “okullar bünyesinde ücretsiz kurslar açılacak” gibi bir şeyler konuşuluyor ama, bunu Kayseri eski Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata Bey’e veya o dönem okullarda açılan bu kursların idarecilerine sorarsak, daha önce Kayseri ilinde, okullar bünyesinde açılan kurslara öğrencilerin gösterdikleri ilgiyi daha net açıklayabilir.

Cebinde çok az bir parası olan veli için demeyeceğim, çocuğunun bir üniversite kazanabileceğini düşünen, üniversite kazanmasını hayal eden her veli, -bütün imkânsızlıklara rağmen- çocukları için ekstra bir hizmet alımı peşine mutlaka düşecektir. Veli, şu anda kalitesine göre 1500-1800 TL çizgisinden başlayan ve 6-8 bin liralık dershanelerden de alınabilen bu eğitimi, dershanelerin kapatılmasıyla birlikte özel ders verenlerden karşılamak için yaklaşık 18-20 bin lirayı gözden çıkarmak zorunda kalacak.

Çok yakın bir gelecekte göreceğiz ki, A kategorisindeki öğrencilerin yüzde 90-95 gibi bir oranı sadece gelir seviyesi yüksek ailelerin çocuklarından oluşacak. Parası olan veliler çocuklarına özel ders takviyeleri yaparken, imkânsızlıklar içinde çocuğunu okutmaya çalışan veliler ise maalesef ki çocuklarına aldırabilecekleri kısıtlı imkândaki eğitim ile C, çocuk çok zeki ise B, çocuk bir deha ise de zar zor A kategorisinde bir üniversiteye gönderebilecek.

Velhasıl, işin içinde bir sınav var ise, bu sınav bir sıralama sınavı ise, arz-talep dengelerinde bir dengesizlik varsa, mutlaka bir merkezi sınav, bu sınav için de mutlaka ekstra bir hazırlık aşaması, bu hazırlık aşaması için de ekstra hizmet alımı gerekecektir. Bu bir sıralama sınavıdır ve sıralama sınavlarında bir adım fazla atan yarışçı ipi göğüsler.

Temel fıkrası

Temel ile Dursun Afrika’da safariye çıkarlar. Bir an karşılarında bir aslan belirir. Her ikisi de başlarlar aynı yöne doğru koşmaya. Can havliyle aslandan kaçmaya çalışırlar. Bir ara Temel durur, eğilir, ayakkabısını bağlamaya koyulur.

Dursun bakar: “Haçan na’paysun?”

Temel der: “Ayakkabilarimu bağlayrum. Bağu çözükken hizlu koşamayrum.”

Dursun: “Haçan zamani midur şimdi, aslan peşimizdedur, aslandan hizlu mu koşacaysun?”

Temel gayet sakin: “Yooo, senden hizlu olayum yeter.”

Sıralama sınavlarının gerçeği budur. Rakipten bir adım fazla, rakipten bir anlık hızlı olmak.”

Özetin özeti: Kapanacaklar sözünün yerine getirilmesi için 11 ay kaldı! Hatırlatırız...

Milliyet / 23.10.12